Variables // Stray Kids✔

♧14♧

Medya: Mave: - Pandora

Bu şarkıya ve gruba direk aşık oldum😍

"Neler oluyor??"

Wooyoung ve diğerleri hala kafateryada sohbet ederlerken bir anda yangın alarmı duymalarıyla ayağa kalkıp merakla etraflarına bakmışlardı. Herkes çoktan korkuyla fakülteden ayrılmaya başlamıştı bile. Ama bizimkiler yerlerinden kıpırdamamışlar, tepki vermek için biraz geç kalmışlardı.

"Aman tanrım yangın var!!"

"Yoo ben duman kokusu almıyorum. Büyük ihtimal biri şaka yapmak istemiştir"

"Afedersin de sen bir köpek misin? Belki yangın fakültenin diğer tarafında başladı. Ordan buraya nasıl alıcaz kokuyu"

"Köpek ne ya!?"

Hyunjin ile Jeongin bir anda kavga etmeye başlarken Changbin ile Felix onları durdurmuştu. Jeongin aslında kurt olduğum için koku alamıyorum demek istiyordu ama bunu söylüyemezdi. Ayrıca şuana kadar çekici gelen Hyunjin bir anda bütün çekiciliğini kaybetmiş ve sinir bozucu oluvermişti.

"Yangın alarmını biz çalıştırdık"

Bir anda yanlarına Minho ile Jisung'un gelmesiyle herkes merakla onlara bakmıştı. İyi de bunu neden yapmışlardı ki?? Neden bir anda yangın alarmını çalıştırma gereği duymuşlardı? "Tamam ama neden?"

"Çünkü Park Se Young Sunoo'nun içine girmişti. Bize saldırdı ama ben bir şekilde onu durdurmayı başardım. Ama şimdi ki hedefi bambaşka"

Jisung her şeyi anlattığında herkes büyük bir şaşkınlık içerisindeydi. Yani dünden beri Se Young, Sunoo'nun içindeydi ve kimse bunu fark etmemişti. Jeongin şuan çok endişeliydi, Sunoo'nun kılına bile zarar gelsin istemiyordu. Arkadaşını bir şekilde kurtarmalıydı. "Hedefi kim?"

"Müdür, yüksek ihtimal. Şuan onun odasına doğru gidiyordur"

Jeongin hemen fırlayıp ilerlerken diğerleri onun arkasından seslenmişti. Ama Jeongin şuan onları takamayacak durumdaydı. Çünkü arkadaşı her şeyden daha önemliydi.

Seungmin ve diğerleri onu durduramayacağını fark ettiğinde onlarda arkasından koşuşturmuşlardı. Jeongin şuan öfkeliydi ve ne yapacağı belli olmazdı.

O sırada müdür odasından çıkıp diğer öğrencilerle birlikte aşağa inmeye hazırlanıyordu. Yangın alarmına kim bastıysa onu bulup gebertecekti. Şakanın da bir sınırı vardı çünkü. Odasını kitledi ve tam arkasına dönüp merdivenlerden aşağı ineceği sırada karşısında Sunoo'yu gördü. Kaşlarını çattı, bu çocuğun burda ne işi vardı? Herkes gibi aşağa inmesi gerekiyordu.

"Sunoo, burda ne yapıyorsun evladım? Aşağı inmen-"

"Beni özledin mi?"

Müdür duyduğu kız sesiyle dona kaldı. Bu oldukça tanıdık bir sesti ve kesinlikle imkansızdı. Çünkü o kız ölmüştü, onu kendi elleriyle öldürmüştü. Şimdi nasıl oluyordu karşısına çıkabiliyordu? Bu gerçekten de imkansızdı...

"Bana yaptıklarının hepsini bende sana yapıcam. Artık intikam vakti geldi"

Müdür, Sunoo'nun bembeyaz gözlerini görünce koca bir çığlık attı ve yere düştü. Yerde geriye doğru sürüklenerek ondan kaçmaya çalışıyordu. Ama Sunoo çoktan yay ve okunu kaldırıp hedefinin üstüne doğrultmuştu. Tam bırakacağı sırada arkadan Jeongin gelmiş ve onu durdurmuştu.

Sunoo'nun yay ve okunu alarak bir kenarıya attı. Daha sonra onun bileklerinden tutarak onu durdurmaya çalıştı. Ama içine ruh girmiş bir Sunoo oldukça güçlüydü. Sunoo, Jeongin'in yakalarında tutarak onu duvara fırlattı.