Medya: Neoni & Aviva - Carousel
Jisung sinirliydi, elleri yumruk bir şekilde bir yerleri parçalamamak için kendini zor tutuyordu. Oldukça kızgındı, şuan düştüğü durum fazlasıyla komik olsa da yine de öfkeliydi. Ondan nefret ediyordu, Lee Minho'dan nefret ediyordu.
Sinirli bir şekilde kafetaryaya gelmiş ve sinirli bir şekilde arkadaşlarının yanına oturmuştu. Arkadaşları ise ne olduğunu anlamamıştı bile. Wooyoung sadece taşınma hikayesini anlatıyordu onlara, ama Jisung gelmiş ve güzel atmosferi mahvetmişti.
"Ne oldu kanka? Ne bu sinir bu celal??"
"Minho'yla cezaya kaldık"
"NE!?"
Herkes bir ağızdan bağırınca bütün insanlar merakla onlara dönmüş ve utançtan yerin dibine girmesine neden olmuştu Jisung'un. Ne olurdu ki tepkilerini biraz ölçüp öyle verseler, çok mu şey istiyordu? "Ya ben antremandaydım. Sae Ho ile konuşuyodum, bir anda bu Minho geldi. Topa vurabilir miyim diye sordu. Büyük ihtimal kızgındı ve sinirini toptan çıkarmak istiyordu. Bende tamam diyip salak gibi topu verdim. Sen topa vurup okulun camını kır, sonra bütün suçu bana at. Müdür ikimize birden ceza verdi, okuldan sonra bodrumda dosya düzenlicez"
Jisung utana sıkıla hikayeyi anlattığında arkadaşlarından bir kahkaha tufanı kazanmıştı. Açıkçası cidden komikti ama Jisung daha çok sinirliydi. "Kanka ya nasıl birlikte ceza almayı becerdiniz hala anlamış değilim. Çok komik"
"Kapa çeneni yoksa sinirimi senden çıkarmıyım"
Gözlerini turuncuya çevirince Wooyoung oldukça tırsmış, eliyle ağzına fermuar çeker gibi yaparak havaya kaldırmıştı. Neden şimdi böyle korkutucu olmak zorundaydı ki?? Sinirliyse gidip masalardan çıkarabilirdi. Kendisinin suçu neydi?
Jisung öfkeden kudurmaya başladığında feromon salgılamaya başlamış ve etrafı yoğun bir kokuya boğmuştu. Tabi insanlar bundan etkilenmiyordu ama Felix, Seungmin ve Jeongin bundan çok pis etkileniyordu. "Jisung sakin ol, feromonların bizi rahatsız ediyor"
"Başım... dönmeye başladı..."
Jeongin, feromonların baskısı yüzünden kendini kötü hissederken Sunoo bunu fark etmiş ve hemen Jeongin'e destek olmuştu. Bu feromon olayı ciddi bir şey olmalıydı.
Bu seferde Felix halsiz hissederken başını iki yana sallayıp kendine gelmeye çalışıyordu. Seungmin'de sağ kolunu yüzüne götürüp nefes almamaya çalışıyordu. Daha ne kadar dayanabilirdi bilmiyordu.
Wooyoung, herkesin kötü olduğunu fark ettiğinde bir şeyler yapması gerektiğini anladı. İlk önce Jisung'u dürtüp kendine getirmeye çalıştı ama olmuyordu. Jisung sanki transta gibiydi ve Wooyoung'u duymuyordu. Gözleri hala turuncu bir şekilde parıldıyordu. Omega oldukça kızgın olmalıydı.
Wooyoung başka bir şey düşünmeye çalıştı. Kafetaryanın dolabına gidip bir buzlu su aldı. Sonra bu suyu Jisung'un kafasına boşalttı. Ne kadar doğru bir şey yaptı bilmiyordu ama umuyordu ki Jisung'u kendine getirebilmişti.
Ki işe yaramış olmalıydı, Felix, Jeongin ve Seungmin yavaş yavaş kendine geliyordu. Wooyoung kafasını eğip Jisung'a baktığında gözleri normale dönmüş masum bir sincap görmüştü. Gülümsedi ve "iyi misin?" diye sordu.
Jisung sadece kafasını sallamış ve hiçbir şey dememişti. Oldukça utanmış ve pişman hissediyordu. Ayağa kalkıp kafetaryadan ayrıldı. Dolabına gidip yedek kıyafetlerini çıkardı, sonra tualette giyindi. Bu Jisung'un özür dileme şekliydi. Pişman olduğu zaman sessiz kalır ve masumca somurturdu. Sonra cesaretini toplayıp özür dilerdi. Öyle de yapmıştı zaten, özür dilemiş ve yanaklarını şişirip tatlılık yapmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Variables // Stray Kids✔
Fanfictionİnsanların ve Kurtların dünyası, bir paranın iki farklı yüzü gibiydiler. Birbirinden ayrı ve birbirlerinden haberi olmadan yaşıyorlardı. Peki bir anda dört farklı omega bu düzeni bozarsa ne olurdu? * Shipler; - Chanmin - Minsung - Changlix - Hyunin