Medya: 8TURN - Tic Tac
* On beşinci bölümde yorumlarda @rubynader arkadaşıma vampirlerin lanetinin güneş laneti olucağını söylemiştim. Ama okula göndermek gibi bir fikir düştüğü için bundan vazgeçmiştim.
Sonra aklıma dokunma laneti diye saçma bir düşünce geçti. Fikrim; vampirler insanlara dokunduğu zaman canlarının yanması ve dokunamama hissiydi. Ama büyülü bir eldiven sayesinde artık dokunabiliyorlardı.
Tabi aklıma The Vampire Diaries ve Original dizileri gelmeseydi...
İzliyenler bilir orda vampirlerin bir yüzük sayesinde rahatlıkla güneşte dolaşabildiği görülmüştü. Bu hemen aklıma gelince güneş lanetine geri döndüm😋
İyi okumalar🌺
○○○
Gözlerini yavaşça araladı omega, kendini şimdi daha iyi hissediyordu. Sanki bütün yük üstünden atılmış gibiydi. Ağrıları ve dertleri ortadan kaybolmuştu. Yüzünde bir gülümseme oluştu ve gerindi. Çok daha iyi hissediyordu artık.
İlk önce elinde olan seruma baktı ve bittiğini gördüğünde serumu çıkardı. Yavaşça doğruldu ve tekrar gerindi. Aslında artık iyi olsa da boğazındaki gıcıklanma geçmemişti bu yüzden rahatsız oldu. Bir iki kere yutkundu ama hala geçmeyince suratını astı.
Kafasını bu sefer sol tarafa çevirmişti ve uyuyan bir Minho görmeyi beklemiyordu. Sağ elini yanağına yaslamış ve sol kolunuda karnına sarmış mışıl mışıl uyuyordu. Uyurken dudakları büzülmüştü bu yüzden kıkırdadı Jisung. Böyle hem çok tatlı hemde çok komik görünüyordu.
Sanıyordu ki o uyanana kadar başında beklemişti ve bu süreçte uyuyakalmıştı. Açıkçası Minho'dan bunu beklemiyordu bu yüzden oldukça şaşkındı. Ama bunu şuan sorgulamıyacaktı, keyfini çıkarmak istiyordu.
Bir süre karşısındaki çocuğu izledi, yüz hatlarını, vücut yapısını ve cool duruşuna baktı. Sonra büzmüş dudaklarını görünce tekrar kıkırdadı. Gerçekten çok komik duruyordu. Ve ciddi kalamıyordu onu böyle görünce...
Onu uyandırması gerektiğini fark ettiğinde omzundan dürttü. Neyseki Minho hemen uyanmış ve uykulu haliyle ilk önce esnemiş, daha sonra gözlerini Jisung'la buluşturmuştu. Kendisini toparlaması gerektiğini anladığında ilk önce üstünü başını düzeltmiş ve boğazını temizlemek amaçlı öksürmüştü.
"Uyanmışsın"
"Evet"
"Daha iyi misin?"
"Evet iyiyim, sadece boğazım hala ağrıyor"
"Boğazın şişmiş olmalı ilaç içersen yakında geçer"
"Tamam"
Jisung ile Minho etraftaki tuhaf atmosfer yüzünden konuşmalarıda tuhaflaşmıştı. Bu yüzden kısa bir sohbetten sonra ikiside sessizleşmişti. Hiçbir şey demeyip sadece bir süre beklediler. "Şey öğle saati neredeyse bitmek üzere arkadaşlarımın yanına gitsem iyi olacak"
"Tamam birlikte gidelim o zaman"
Jisung kafa salladığında yavaşça yattığı yerden kalmış ve Minho'nun yardımıyla tam olarak doğrulmuştu. İkisi yine sessiz bir şekilde revirden çıkarlarken amaçları birlikte kafetaryaya gitmekti. Hiçbir şekilde konuşmadan ve bağırışmadan...
Aslında Jisung bu olanlardan sonra kesinlikle Minho'ya karşı ön yargısını kırmıştı. Onu ilk gördüğünde herkes gibi ukala, kaba, ve çekilmez biri sanıyordu. Öyleydi de zaten ama bu tutumu sevmediği insanlara karşıydı. Sevdiklerine karşı oldukça ilgili ve sevecen görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Variables // Stray Kids✔
Fanfictionİnsanların ve Kurtların dünyası, bir paranın iki farklı yüzü gibiydiler. Birbirinden ayrı ve birbirlerinden haberi olmadan yaşıyorlardı. Peki bir anda dört farklı omega bu düzeni bozarsa ne olurdu? * Shipler; - Chanmin - Minsung - Changlix - Hyunin