Medya: GOT the beat - Stamp On It
Jeongin olayından bir saat sonra;
Felix sonunda kulübündeki etkinleri bitirmiş ve şuan dışarda Jisung'u bekliyordu. Jeongin, Jisung ve kendisi dışında diğerlerinin kulüp etkinlikleri yoktu, bu yüzden herkes evlerine dağılmıştı. Jisung'un da futbol antremanı vardı ve tam bu saatte bitmiş olması gerekiyordu.
Felix saatine baktı, şimdiye kadar Jisung'un gelmesi gerekiyordu ama yoktu. Burda resmen ağaç olmuştu. Gözlerini devirdi ve somurtarak ellerini göğsünde birleştirdi. Bekletmesinin hesabını kesinlikle soracaktı.
Felix beklemeye devam ederken karşısında bir anda Changbin'i görmüştü. Yüzünde masum ve oldukça güzel bir sırıtma oluştu. Sanırım Changbin'den hoşlandığını anlamış ve bir şekilde ona yürümek için yollar arıyordu. Sonunda duygularına yenik düşmüştü.
Felix ilk başta bu duygularının sadece bir etkilenme hissi olduğunu sanıyordu. Sonuçta Changbin yaptığı hareketlerle Felix'i etkiliyor ve garip şeyler düşünmesine sebep oluyordu. Ama yanılıyordu, Felix kesinlikle Changbin'den hoşlanıyordu. Ve bunu da rüyalarına girmesiyle anlamıştı.
Felix üzerine çeki düzen verdi ve ona doğru yaklaşan Changbin'i bekledi. Yüzünde tatlı bir gülümse olsada yanakları pembemsiydi ve o geldiğinde ne diyeceğini bilmiyordu. Hayatında ilk defa böyle bir şeyi tadıyordu ve gerçekten ne yapacağına şaşırıyordu bazen. Böyle birisi değildi Felix...
O beklemeye devam ederken bir anda yüzündeki gülümseyi solduracak ve bütün hayallerini yıkacak bir şey gerçekleşti. Changbin yürümeyi kesti ve ona doğru yaklaşan bir kıza gülümseyip el salladı. Sonra kız ona sarıldığında da Changbin karşılık vermiş ve kızın yanağını öpmüştü. Anlıyacağınız kızla flört ediyordu.
Felix'in gözleri çoktan dolmuştu bile, bu cidden canını yakmıştı. Belkide kafasında fazla kurmuştu. Belki de Changbin'in hareketlerini yanlış anlamıştı. Bilmiyordu Felix ama cidden üzülmüştü. Hayatındaki tek ve minik duygulardı onun için ve az önce yıkılmışlardı. Paramparça olmuşlardı...
Felix gözleri yaşlı bir şekilde karşısındaki manzaraya bakarken Changbin'le göz göze geldi. Gözleri değdiği an Felix korkarken Changbin anlamaz bir şekilde bakıyordu. Felix'in neden ağladığını bilmiyordu ama şuan oldukça merak etmişti. Gözleri dolu olan bir Felix hoşuna gitmemişti çünkü.
Felix ise ona doğru yaklaşan Changbin'i fark ettiğinde hemen arkasına dönerek ordan uzaklaşmaya çalıştı. Onunla konuşmak istemiyordu, hatta yüzünü görmek bile istemiyordu. Sadece kendisini toparlamaya ihtiyacı vardı. Bu yüzden koşmaya başladı ve göz yaşlarının yanaklarına doğru süzülmesine izin verdi. Ona bakan meraklı bakışları hissetti ama umursamadı. Sadece koşmuş ve içi çıkana kadar ağlamıştı.
Sonunda ise de yorulunca bir çeşmenin yanında durmuş ve soluklanmıştı. Hala olayı atlamadığı için hıçkırarak ağlamaya devam etmiş ve bazen ise çok ses yapmamak için eliyle ağzını kapatmıştı. Şuan neden böyle içli içli ağladığını bilmiyordu. Oysa bu duygular için biraz fazla erkendi ama kendisini durduramıyordu.
Biraz daha sakinleştiğinde çantasını bir kenaraya atmış ve çeşmenin mermerine oturmuştu. Şimdi ağlaması durmuştu ama yine de kendisini pek iyi hissetmiyordu. Gerçekten sadece mutlu olmak istemişti. İnsanların dünyasına geldiklerinden beri bir çok şey öğrenmiş ve bir çok şeyde tatmıştı. Aşkı da tatmak istiyordu, çok mu şey istiyordu??
"Felix??"
Düşüncelere dalmış bir şekilde tam karşısına bakarken adını tanıdık bir sesin söylemesiyle kafasını oraya döndürdü. İşte düşüncelerindeki adamda tam karşısındaydı ve onu görmek Felix'e hiç iyi gelmemişti. Şuan Felix'in yüzü kurumuş yaşlar yüzünden dağınık ve kızarıktı. Her şey belli olduğu için bir şey gizlemenin anlamı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Variables // Stray Kids✔
Fanfictionİnsanların ve Kurtların dünyası, bir paranın iki farklı yüzü gibiydiler. Birbirinden ayrı ve birbirlerinden haberi olmadan yaşıyorlardı. Peki bir anda dört farklı omega bu düzeni bozarsa ne olurdu? * Shipler; - Chanmin - Minsung - Changlix - Hyunin