Medya: Layto & Neoni - Ghost Town
Kamp günü gelip çattığında herkes heyecanlıydı. Arkadaşlarıyla ilk defa kampa gidecek olan bizim dörtlü bir sorun çıkmasın diye dua ediyordu. Çünkü kamp demek orman demekti. Ve orman demekte vahşi kurtlar demekti. Bu yüzden biraz da endişelilerdi...
Dörtlü evden çıkıp okula doğru ilerlerken otobüsün önünde onları bekleyen Wooyoung ile Sunoo'yla karşılaştılar. Selam verdikten sonra otobüsün içine girmişler ve yerlerine oturmuşlardı. Seungmin arka sıradan iki koltuğa oturmuştu. Koltukları sağ taraftaydı, solunda ise Jeongin vardı. Seungmin'in önünde Jisung ve Jisung'un solunda da Felix. Felix'in önünde Wooyoung, Wooyoung'un sağında ise Sunoo vardı. Hepsi de cam tarafına oturmuşlardı.
Bir sürden sonra içeriye Yeonjun ile Soobin'de gelmişti. Yeonjun hemen Wooyoung'un yanına kurulurken Soobin yavaş ve temkinli adımlarla yerine geçmişti. Sunoo'yu korkutmak istemiyordu çünkü....
Wooyoung ile Yeonjun hemen kaynaşıp konuşmaya başlarken Soobin'de Sunoo'yla konuşmaya çalışıyordu. Sonuçta kamp yerine doğru bir saatlik yolculukları olucaktı. Öylece oturmak hiçbir şeyi çözmezdi. Bu yüzden konuşup biraz sohbet etmek en iyi seçenekti.
Onlar konuşurken içeriye bu sefer eski popüler dörtlü girmişti. Hyunjin önde, onun arkasında Chan, onun arkasında Changbin ve son olarak da Minho girmişti. Hyunjin hemen hızlıca Jeongin'in yerine kurulurken arkasından Chan takip etmişti. Açıkçası dün olanlardan sonra biraz utanıyordu. Bu yüzden sessizce oturmayı ve konuşmamayı tercih etmişti.
Changbin de uykulu bir şekilde yerine otururken Minho bıkkınlıkla Jisung'un yanına kurulmuştu. Aslında gelmemeyi planlıyordu ama Chan'ın ısrarları sonucu katılmak zorunda kalmıştı. Oda artık yolculuk boyunca müzik dinlerdi.
Herkes yerine oturunca araba hareket etmiş ve yola koyulmuştu. Hyunjin dayanamayıp dünkü olaylardan bahsederken Jeongin'de onun bu kadar çok konuşkan olduğunu tahmin etmemişti. Sanki karşısında kendisini görüyor gibiydi. Bu yüzden dolayı konuşmasına katılmış ikisi iyice sohbet etmişlerdi.
Chan ise sohbet başlatıp başlatmayacağına emin değildi. Dünkü olaylardan sonra belki onunla konuşmak istemeyebilir diye düşünmüştü. Ama Seungmin onun aklındakilerini düşünmüyordu. " Video izlemek ister misin?? "
Seungmin ona böyle bir şey sorunca Chan ilk başta şaşırmış sonra kafasını sallamıştı. Seungmin telefonundan bir kaç video açarken Chan oldukça heyecanlıydı. Garip bir şekilde bu çocuğa karşı çekildiğini hissediyordu. Bu duygularıda hiç hayli helamet değildi.
Changbin ise çantasından çıkartığı atıştırmalıkları yemeye başlarken ayriyetten solundaki Felix'e bakıyordu. Felix cama yapışmış elinde telefonla oyun oynuyordu. Bir sonraki seviyeye geçemeyince de sürekli küfür edip duruyordu. Changbin onun bu hareketlerine göz devirirken bir andan da elindeki cipsleri yemesin diye hızlı hızlı bitirmeye çalışıyordu. Cipsleri konusunda oldukça hassastı o, hatta arkadaşlarına bile vermezdi. Böyle bir cimri huyu da vardı.
Minho ise kulaklığını çıkartmış yol boyunca müzik dinlemeyi düşünüyordu. Böylece kimseyle sohbet etme gereği duymucaktı. Ama kulaklığı bozulunca bütün hayalleri suya düştü. Cidden onun günü bugün değildi galiba. Bütün aksilikler hep onu buluyordu.
" Changbin, kulaklığını versene "
" Hayır "
" Ama sen şuan müzik dinlemiyorsun. Bırak da ben kullanıyım "
" Ha. Yır. "
" Cimri piç "
Changbin omuzlarını silkerek dudak büzmüş ve cipslerini yemeye devam etmişti. Eşyalarını paylaşmayı sevmiyordu işte, ne yapabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Variables // Stray Kids✔
Fanfictionİnsanların ve Kurtların dünyası, bir paranın iki farklı yüzü gibiydiler. Birbirinden ayrı ve birbirlerinden haberi olmadan yaşıyorlardı. Peki bir anda dört farklı omega bu düzeni bozarsa ne olurdu? * Shipler; - Chanmin - Minsung - Changlix - Hyunin