Tür: Edebiyat, şiir
Sayfa sayısı: 280Cahit Sıtkı Tarancı, yaş 35 şiiri ile dillerden düşmeyen şairimizdir. Fakat ben, ne şiirlerini ne de yazarı sevemedim. Genellikle her okuduğum yazar veya kitapla derin ve içsel bağlar kurarım, ama Tarancı'yı kendime oldukça uzak hissettim. İlk nedenim şu, 280 sayfalık bir şiir kitabında sadece 4 şiir mi güzel olur. Boşa zaman kaybı oldu benim için. Yani beğendiğim 4 şiir dışındaki diğer şiirlerde bir bütünlük yoktu. Sadece kısa kısa alıntılar yaptım. Bütünlük olarak şu dört şiir vardı.
1- Desem ki
2- Otuz beş yaş
3- Memleket isterim
4-Kara Sevda
İkinci nedenim ise içkiye düşkünlüğü, iki şiirinden biri içkiye çıkıyor. Zaten yaş 35 demiştir ama 46 yaşında iken, alkol sebebiyle, şiirlerinde sürekli istediği, beklediği, bahsettiği ölüme kavuşmuştur. Bu bağımlılık onu, 1953 yılında felç olarak yatağa bağlıyor ve 1956 yılında hayata veda ediyor.
Tarancı, hakkında ilginç bilgiler de mevcut; kendini çirkin bulduğu için ve utangaç olup, hiçbir kıza yanaşamadığı için, okul yıllarında her arkadaşının sevgilisi var iken, o hayali kızlara mektuplar yollar. Gerçek bir kişiye gönderir gibi kendi kendine mektup gönderirmiş.
Şiirlerinde sıkça gördüğümüz “Beşiktaşlı Sevgili” ise; Tarancı'nın akrabası olan Vedat Günyol’un anlattığına göre, onun kız kardeşi Mihrimah hanımmış. Bunu yıllar sonra, bir gün birlikte Paris’te dolaşırlarken Cahit Sıtkı, bizzat Vedat Günyol’a itiraf etmiş. Vedat Günyol o gün çok hayıflanmış; “Ah Cahit, keşke o zaman söyleseydin, seni kız kardeşimle evlendirmeye çalışırdım…” demiş.
"Haydi Abbas vakit tamam" şiiri ise askerde tanıştığı yanına emir eri olarak aldığı Abbas adındaki askere olan yakınlık ve dostluğundan dolayı yazılmış.
Şiirlerinde doğa, aşk, hatıralar, ölüm, gençlik, yalnızlık gibi temaları işlemiştir.
Kitaptaki en sevdiğim şiir olan, DESEM Kİ şiirini bırakıp noktalayayım.
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini.
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını.
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen
Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini.
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür,
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.Şiir gibi şiirlerle kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİTAP İNCELEMELERİM
AventuraOkumuş olduğum dini, edebi ve şiir kitaplarının incelemelerini yapıyorum. Tüm incelemeler ve aralara serpiştirilmiş yorumlar, sözler şahsıma aittir. Herhangi bir yerde alıntı, paylaşım, kopyalama yapılırsa yasal işlem ve telif hakkı başlatılacaktır...