Tür: Dünya klasikleri, edebiyat, roman, çocuk, fantastik
Sayfa sayısı: 152Bu kitabın yazarı bir savaş pilotudur, kitapta geçen Sahra Çölü ise yazarın 1935’te bir uçuşu sırasında düştüğü ve bir şekilde kurtulmayı başardığı Sahra Çölü’dür.
Yazarın eşiyle inişli çıkışlı bir ilişkileri olmasına ve hayatlarının büyük bir bölümünde ayrı kalmalarına rağmen eşi Consuelo, yazarın ilham perisi olmuş, kitaptaki güle ilham vermiştir.
Yazar, kitabını Fransa'da yaşayan, aç ve üşümüş, teselliye ihtiyacı olan dostu Leon Wert'in, küçük bir çocuk olduğu zamanlara ithaf etmiştir.
Kitapta bir çocuğun gözünden büyüklerin anlaşılmaz dünyasına yolculuk yapıyoruz. Konu, uçağıyla Sahra Çölü'ne düşen bir pilotun küçük prensle karşılaşması ile başlıyor.
Pilot, altı yaşında iken büyükler tarafından yaptığı resimlerin anlaşılmamasından yakınıyor ve karşılaştığı insanların anlayışlı olup olmadıklarını, çizdiği fil yutan boa yılanı resmi ile deniyor. Herkes fil yutan boa yılanını şapka zannederken, denenen küçük prens doğrusunu söylüyor.
Küçük prens, kendi gezegeninde bir gül yetiştirir. Ancak bu gül, kibirli, alıngan, karmaşık bir güldür. Küçük prense aptalca oyunlar oynar ve prens onu sevmeyi beceremediğinden yakınarak güle veda eder. Gül çok gururludur, prens giderken gözyaşlarını ondan gizler.
Böylece küçük prens gezegen gezegen gezmeye başlar.
İlk gezegende; bir kralla tanışır. Emirler veren, büyüklük taslayan, otoriter bir kral, kralla konuştuktan sonra şu büyükler çok tuhaf diyerek ikinci gezene geçer.
İkinci gezegende; her gördüğünü hayranı zanneden kendini beğenmiş bir adamla tanışır. Kısa bir sohbetten sonra şu büyükler gerçekten tuhaf diyerek üçüncü gezegene geçer.
Üçüncü gezegende; umutsuz ve unutmak için içen ayyaş bir adamla tanışır. Büyükler gerçekten tuhaf diyerek dördüncü gezegene geçer.
Dördüncü gezegende; işkolik, meşgul bir iş adamının sahip olma tutkusuna hayret eder. Yine büyükler çok tuhaf diyerek beşinci gezegene geçer.
Beşinci gezegende; sokak lambası taşıyan bir adamın görevine bağlılığı ile karşılaşır, kendinden başka bir şeyle ilgilendiği için, tuhaf bulmadığı tek kişi o'dur.
Altıncı gezegende; yaşlı bir coğrafyacı ile tanışır. Prens adamakıllı biriyle tanıştığını sanarak sevinir. Fakat bu coğrafyacı aslında hiçbir şey bilmiyordur. Coğrafyacı ona dünyayı gezmesini önerir.
Yedinci gezegen dünyadır. Dünyada bir yılan, bir tilki ve çeşit çeşit güllerle karşılaşır. Burada kendi gülünün eşsizliğini farkeder. Hiçbir şeyin kusursuz olmadığı gibi, kendi gülü de kusursuz değildir. Eğer gülüne, gözüyle değil, kalbiyle bakarsa ve sonsuza dek sorumlu olduğu gülüne karşı sorumluluklarını yerine getirip, onu korumaya devam ederse ve ona vakit ayırırsa gülün özündeki güzelliği göreceğini anlar.
İşte böylece pilotun yanına gider ve tüm bu gördüklerini pilota anlatır. Pilotla birlikte bir su kuyusu bulup, su içerler ve küçük prens, pilota veda ederek, sorumlu olduğu gülünün yanına giderek, dünyadan ayrılır.
Kitabın ana fikri; tilkinin de dediği gibi:
"Ölene kadar sorumlusun,
gönül bağı kurduğun her şeyden"Kitapla kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİTAP İNCELEMELERİM
AventuraOkumuş olduğum dini, edebi ve şiir kitaplarının incelemelerini yapıyorum. Tüm incelemeler ve aralara serpiştirilmiş yorumlar, sözler şahsıma aittir. Herhangi bir yerde alıntı, paylaşım, kopyalama yapılırsa yasal işlem ve telif hakkı başlatılacaktır...