Didem Madak / Grapon Kağıtları

14 4 2
                                    

Tür: Edebiyat, şiirSayfa sayısı: 72

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Tür: Edebiyat, şiir
Sayfa sayısı: 72

Çiçekli şiirler yazmak istiyorum bayım!

Didem Madak'ın ilk kitabı olan, Grapon Kağıtları, İnkılap Şiir Ödülü’nü de alan kitaptır. Onu Ah’lar Ağacı ve “bu kitap ısrar üzerine yazılmıştır” dediği son kitabı Pulbiber Mahallesi, izlemiştir. Bugün itibariyle onun üç şiir kitabını da okumuş bulunuyorum. Keşke daha fazla yazabilseydi ve onu okumaya devam edebilseydim. Başka kitaplarının olmamasının hüznü var içimde. Fakat biliyorum ki; ne zaman şiirde demlenmeye ihtiyacım olursa, Madak'ın şiir durağında bulacağım kendimi..

Bu kitapta Didem Madak, hüznünü, kırılganlığı, naifliğini grapon kağıtlarına sarmış. Kitabın kahramanları ise hep yanlış ata oynayanlar. Kediler, kadınlar, muhabbet kuşları, gözyaşları… Yok ben şiirlerden hazzetmedim derseniz, grapon kağıtlarını ehemmiyetli günlerde evinizi süslemek için kullanmakta serbestsiniz.

Hani küçükken, yirmi üç Nisanlarda süslü grapon kağıtları alıp, sonra onlara kurdele ve kelebek şekilleri verip, okulun camlarını süslerdik ya; işte öyle çocukluğuma dönmüş gibi hissettim. Aslında biz o zamanlarda bile acılarımızı süsleyip, yaralarımıza motifler veriyorduk ki, süslü camlardan yaralarımız görünmesin. Madak bunu kağıtlara işleyerek yapmış, tüm acıları bir güzel allayıp, pullamış ve okuyucuya sunmuş.

Daha önceki incelemelerimde Madak, için uzun şiirlerin kadını demiştim. Sayfa 61'de bunun doğrulandığını görünce de çok sevindim. Madak, "Z raporu kadar uzun şiirlerim" diyor.

Madak, okurken nedense içimden hep AH çekmek geliyor. Yazdıkları o kadar işliyor ki, bilincime ve yüreğime kendimle bağlantı kurduğum çok fazla dize buluyorum. Yine Ah'lar doldu dilim.. Aslında Madak deyince zihnime, acıyı alaya alan bir kadın portesi yerleşiyor. Ütüsüz, buruşuk gezdirdiği yüreğini kadınsı bir dille kaleme alıyor. Ayrıca kalemi imge yönünden de oldukça güçlü bu da okur üzerinde derin bir etki bırakıyor.

Kim ne dersin, kim kızarsa kızsın biz hep çiçekli şiirler büyütelim olur mu? Çünkü ancak çiçekli şiirler yeşertir bu dünyayı..

En sevdiğim alıntılardan biriyle noktalamak istiyorum.

"Güneşi özledim, sonra seni..
Keşke gölgesine razı bir fesleğen olaydım."

Şiirle kalın.

KİTAP İNCELEMELERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin