Çıplak ayaklarımın kumla her temasında, bedenimin rahatladığını hissediyordum. Sağ elimde tuttuğum sigara paketinden bir dal çıkardım, ince uzun parmaklarımın arasında tuttuğum nikotini yavaşca kalın dudaklarımın arasına yerleştirdim, ön dişlerimle ısırarak tuttum. Dişlerimle tuttuğum nikotini ateşle harladığımda dumanın boğazımı yakarak ciğerlerime nufüs etmesine izin verdim. Bir süre dumanı hapsetmek ister gibi dudaklarımı mühürledim. Dudaklarımı aralayıp dumanı dişlerimin arasından serbest bırakırken ciğerimin tekrar onu istediğini hissediyordum. Nikotinimi parmaklarımın arasına geri alırken dudağım kendisine işkence yapıyormuşum gibi titredi aynı zamanda son derece büyük bir arsızlıkla yanıyordu.
Denizde kendini kapana kısılmış hisseden su, kendini taşırmak ister gibi dalgalanıyordu, bu kurtulmak isteyen suların sesi kulağımda ahenkli bi melodi misali..Zaten en büyük acılar en güzel melodiyi oluştururdu.
Sağ elimde benden bıraktığım an kaçacakmış gibi tuttuğum viski şişesinden bir yudum aldım. Göğsümden aşağıya inerek bedenime acı verici yakıcılığını hissettirdi. Bedenimi saran siyah elbisemi geniş kalçamdan yukarıya doğru sıyırarak çıkardığımda dondurucu rüzgar tenimi adete yakarak harlıyordu. Tenimi büyük bir zevkle yakan rüzgarın şiddeti ve soğuğu inanılmaz şekilde tatmin etmişti bedenimi, aldığım zevki taçlandırmak isterken nikotini tekrar dudaklarıma yerleştirerek derin bir nefeste içime çektim. hissettiğim acı artık bedenimi tatmin etmiyordu. Kaçmak, kurtulmak isteyen dalgalar beni çağırıyordu, çağrısına cevap verdim. Keskin soğukluktaki su ile buluşunca ayaklarım, bedenime yayılan ürperti haz almama neden oldu.
Soğuk suyun içerisinde ilerlerken vücudum zevkle titrityordu, gri uzun saçlarımla kafamı arkaya doğru yaslarken, saçlarımın suyun üzerinde yüzmesine izin verdim. Yüzüme tatmin olmuş çarpıcı gülümsememi yerleştirken nikotini tekrar dudaklarıma götürdüğümde gecenin siyahlığında gökyüzünü aydınlatmak için kendini yakan yıldızlara baktım. Deniz her dalgalandığında henüz soğuğa alışmamış belime çarptığında gülümsememi genişlettim. Haz... Genişleyen gülümsememi yıkamak isteyen gözyaşım dudaklarıma doğru süzülürken elimin tersiyle beni yıkamasına ve temizlemesine asla izin vermeyeceğim gözyaşımı iğrenerek sildim. Göğüs kafesimi rahatsız eden çıkmak için boğazıma hücüm eden çığlığı dışarıya bırakmak istiyordum ama o çığlığın hiç durmamasından korkuyordum. Parmaklarımla dudağımı mühürledim, kalp atışımın hızlandığını hissettim, titreyen bedenim ara sıra kasılıyordu soğuktan değildi bu titreyiş bedenimi tutsak etmeye çalışan canavardı. Zihnimin o derinliklerde çığlığı serbest bırakmadığım için vucudumun her zerresi beni cezalandırıyordu. Acıyı bu yüzden seviyordum, bedenimin tutsaklığını durduran tek şey acıydı. Bedenim titrerken zihnimin karıştığını hissediyordum, kasılan bedenimi durdurmak için soğuk suyun bedenime acı çektirmesine izin verdim, üzerimde emanet gibi duran iç çamaşırlarımla suyun derinliğine bıraktım kendimi. Hırçın deniz gözlerime ve suratıma ızdırabını hissettirirken bir daha hiç açılmamasını istediğim dudaklarımdan çektim parmaklarımı, ızdırabın bitmesine izin vererek içimi kasıp kavuran çığlığın dudaklarımın arasından çıkmasına izin verdim, acıyla attığım tiz çığlık hırçın suların arasına karıştı. Dalgaların beni alıp götürmesini beklerken o ise sinirle beni yüzeye atmak ister gibiydi, bu acıya hırçlın sular dahi şahit olmak istemiyor gibi... ciğerlerime dolan tuzlu su canımı yakarken çığlıklarımın yerini hazdan deliren kahkahalarıma bıraktım.
Beklemediğin anda koca bir elin belimin ince bölgesine sarılarak beni yüzeye çıkardığını hissettim. Belimi bırakmaktan korkar gibi sıkıca kavrayan eli, bunu yapmamasını ister gibi belimden ayırmaya çalıştım, daha sıkı sarmalayan parmakları ellerimi buldu, onları kendi parmaklarının arasına kenetledi. Bedenini bedenime yasladığında suyun açmasına izin vermediği gözlerimi yavaşca araladım. Mavi gözlerime korkuyla bakan kömür karası gözlerle karşılaştım. Siyah dalgaları saçları ıslak suyun ağırlığıyla alına düşerken uzun kıvrık siyah kirpiklerini kırpıştırarak onu incelememi seyrediyordu. Parmaklarımı kenetlediği ellerinden kurtararak kemikli yüz hattına götürdüm, kirli sakallarını parmak uçlarımda hissederken gülümsedim.
"Azrail'im."
Çarpıcı gülümsemesiyle, yüzümü okşayan siyahları parladı. Kafasını iki yana sallarken,
"Koruyucu Şeytanın"
Bedenimi kollarının arasına aldığında çıplak bedenine bedenim değdiğinde titredim. Suyu koca bedeniyle yararak ilerledi karaya doğru, kumun üzerine temkinli bir şekilde otururken beni de kucağına yerleştirdi. Hemen yanında bulunan siyah ceketine uzandı, bedenimin üzerine serdi, hareketleri bir bebeği incitmekten korkan bir anne gibiydi. Zihnim kendine geldiğinde titremeye başladı bedenim, korkarak kalktım yerleştiğim yerden. Üzerimden hızla düşen ceket vucudumu izleyen siyah gözlerin kapanmasına neden oldu. Zihnimde bağıran sesler bedenimi kasarken nitonimi istiyordum. Ellerimi kumsalda gezdirmeye başladım, çıldıracak gibi olan zihnim bedenimi iyice kasarken ne viskim ne nikotinim ruhumu taçlandıramadı. Ellerimi kulaklarıma bastırdım, karışan zihnimde susmayan sesler çığlık atmaya başlamıştı. Yaklaşan eli durdurmak isterken titrek ellerimi kaldırdım durdurmak ister gibi
"Lütfen" sesim beklediğimden boğuk çıktığında,
"bana dokunma" diyebildim.Geri çekerken ellerini, üzerimden düşen ceketi omzuma geri serdi. Kalbime saplanan ağrı hissettiğim korku yüzünden öldürücü soğuğa rağmen terletmeye başladı bedenimi. Uyuşmaya başlayan dudaklarımı titreyen ellerimle hissetmeye çalıştım. Zihnim adeta bir canavar gibi bedenime saldırırken o çığlığın dudaklarımdan çıkmasına izin verdim. Acıyan kalbime durmasını ister gibi yumruklar atarken çığlığım dalgaların hırçın sesini bastırıyordu. Akan gözyaşlarım boynımdan aşağıya doğru ilerlerken, bana yaklaşmaya çalışan siyahlara çığlık atıyordum.
"Bedenime dokunma.."
Başımın döndüğünü ve gözlerimin karardığını hissederken kanım bütün vücudumu terk ediyor gibiydi, gece beni karanlığa hapsetti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nevrotik
Romancetepkisiz gözlerine baktım ikisininde, korku ve endişe vardı. Zeynep'in elinde bulunan küçük kağıda kaydı bakışlarım, titreyen elleriyle kağıdı parmak uçlarında bir o kadar da iğrenirken tutuyordu. Kağıdı elinden hızlıca çektim, ...