Mutfakta her zamanki neşesi ile domatesleri doğrarken yanına yanaştım,
"Anneeem"
Yanağına kocaman buse kondurdum, mavi gözleri parıldadı, yanağıma yanaştı kocaman bir buse de o bıraktı, aynı ses tonunda seslendi
"Kızımmm"
Sanki sahiplenir gibi, sanki benim bu, benim kızım der gibi, her daim koruyup kollayacak gibi, onun olduğumu kendisine hatırlatmak ister gibi.
"Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?"
"Bilmem mi meleğim bilmem mi?"
"Bana hala kırgın mısın Mavi?"
"Şimdi mi konuşacağız?"
"Hayır bebeğim, sadece biraz ruhum darlanıyor.." ellerini yıkadı, sandalyenin üzerine astığı havlu ile kuruladı. Mutfak sandalyesine oturarak, karşısına oturmam için bir sandalye daha çekti, eliyle işaret etti, yavaşça oturdum.
"Anne, konuşmak istemiyorum."
"Mavi, bir kaç cümle edeceğim. Seni sıkmak istemiyorum güzel perim. Sadece neden bilmiyorum içimde beni rahatsız eden bir duygu var."
"Sancar bir şey mi yaptı sana?"
"Hayır, hayır, hayır. Aklına bu tür şeyler getirme. O adam çok iyi birisi."
Sandalyeden bir hışımla kalktım,
"Bana Sancar'ı öveceksen hiç başlama!"
"Sakin ol."
Elimden tuttu ve sandalyeye geri oturtttu,
"Seni çok seviyorum. Dünya koskoca bir yerdi, ben o koskoca yeri senin üzerine kurdum. Peri masalı gibisin benim için. Evet, biliyorum, bazı yanlışlar yaptım. Bu yanlışları telafi edemiyorum senin kalbinde bunun farkındayım. Eğer bu evrende üzerine yaptığım Dünya bir gün seni terk ederse, bana söz ver. Benim gibi bir kadın asla olmayacaksın."
"Veda eder gibi konuşuyorsun bir problem mi var anne?"
Ellerimi avucunun içerisine aldı,
"Hayır perim, sadece bir kaç cümle ediyorum. Bir annenin kızına vereceği öğütlerden bir kaçını."
Sandalyenin üzerinde bulunan paketinden sigara çıkardı, dudaklarına götürdü, bir nefes aldı. İçindeki büyük derdi nefeste dışarıya bırakmak ister gibi. Duraksadı, bir kaç nefes daha aldı.
"Benim gibi bir kadın olma Mavi. Ayaklarının üzerinde dur, dimdik. Dünyamı üzerine kurdum. Bir gün çok güçlü bir kadın olacaksın ve üzerine kurduğum Dünya bir gün sana karşılığını verecek. Bazen herşeyin seni terk ettiğini düşünürsen şunu unutma, bu Dünyanın sana vereceği şeyler var. Güçlü bir kadın ol. Kendi ayaklarının üzerinde dur, bir erkeğin senin canını yakmasına asla izin verme. Kendi canını ancak kendin yakabilirsin."
Elini göğüs kafesimin üzerine götürdü,
"Şu kalbin senin en büyük düşmanın ve aynı zamanda en büyük yol göstericin. Kendinden başka kimseye yenilmeyen bir kadın ol. Kendini bir gün elbet bulacaksın."
Aniden ayağa kalktı ve bıçağı eline alıp domatesleri doğramaya devam etti,
"Neydi bu şimdi anne, korkutuyorsun beni."
"Sancar Bey, işten gelecek birazdan onun için yemek hazırlıyorum."
Gözlerimi devirdim, ismine dahi tahammül edemiyordum, ağlama sesi geldi yan odadan,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nevrotik
Romancetepkisiz gözlerine baktım ikisininde, korku ve endişe vardı. Zeynep'in elinde bulunan küçük kağıda kaydı bakışlarım, titreyen elleriyle kağıdı parmak uçlarında bir o kadar da iğrenirken tutuyordu. Kağıdı elinden hızlıca çektim, ...