Onlara izimizi kaybettirmiştik ve durmuş, soluklanıyorduk.
"İyi koştun" dedi bana gülerek
"Sende aynı şekilde" gülmeye başladık. Aradan bir kaç dakika geçmişti.
"Gidelim artık" dedi Toprak ve önden gitti, bende arkasından ilerledim.
Yumurtamızı alıp eve gelmiştik.
"Sabah sporumuzu da yaptık" dedim gülerek.
"Ne sporcu ama! " gülüşmeye başladık.
"Neyse sen yemek falan yapma ben yaparım"
"Tamamdır Melodi şef! "
Güldüm ve tezgahın başına geçtim.
Kahvaltımızı yapmıştık ve sohbet ediyorduk. Topraktan telefon numarasını almıştım ve kaydetmiştim.
Numarasını kaydederken gözüm telefondaki 'ANNEM' yazısına takılmıştı."Melodi iyi misin? "
"Hı? "
"İyi misin diyorum"
"İyiyim"
Toprak bir eliyle omzuma dokundu
"Bak, seni burada zorla tutmuyorum. Annen ile babanın yanına gidebilirsin"
"Ben, bir kaç gün daha burada kalmak istiyorum. Kalabilir miyim? "
"İstediğin kadar.. "
Gülümsedim ve ayağa kalktım.
"Nereye? "
"Su içeceğim"
"Peki"
Mutfağa girdim ve bir bardak alıp su içtim. Bardağı tezgahın üstüne bırakıp geri döndüğüm sırada kocaman bir çığlık attım. Ayağıma kaymıştı ve yere düşmüştüm. Dizimin kanadığını fark ettim. Sadece bir kaç saniye sonra telaşlı görünen Toprağı gördüm. Hemen beni kucağına aldı.
"Melodi iyi misin?! "
"İyiyim bir şeyim yok. Bir anlık bir şeydi"
İçeri gittik ve beni yavaşça koltuğa bıraktı.
"Hemen geliyorum"
Toprak hızlıca banyoya girdi. Bir dakika sonra elinde pansuman, pamuk ve bezle yanımda belirdi. Pansumanı pamuğa döktü ve pamuğu dizime değdirdi. Çığlık atmamam için dişlerimi sıktım.
"Acıyor mu? "
"Hayır" dedim kesilmiş sesimle. Çığlık atmak yerine Toprağı izlemeyi tercih ettim. Çok ilgili görünüyordu. O an bir şey fark ettim. Ben sadece bir kaç gün içinde çok fena aşık olmuştum, hemde benden yaşça büyük birine. Aşık olmamam gerektiğini biliyordum, ama kalp bu, ne yaparsın..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece koş
RandomToprak belalı bir tiptir. Bir gün Melodi, normal bir günde dışarı çıkmıştır. Kim bilebilirdi ki o normal günde Toprak ile karşılaşacağını?