Sabah olmuştu, fakat sadece 1 saat uyumuştum. Odamdan çıktım ve Toprağın kaldığı odaya gittim. Kapıyı tıklatıp içeri girdim. Toprak çoktan kıyafetlerini giyinmişti. Saat sabahın yedisiydi.
"Giyinmişsin"
"Evet hadi sende giyin acelemiz var"
"Tamam.. "
Odasından çıkıp kendi odama girdim. Üstüme uzun kollu, dar, siyah bir kıyafet giyinmiştim. Altıma ise siyah bir eşofman giyindim. Saçımı topladım ve odadan çıktım. Toprak içeride oturuyordu.
"Hadi çıkalım"
"Tamam çıkalım"
Toprak yerinden kalktı ve ikimizde kapıya yöneldik. Toprak kapıyı açtı ve bana geçmem için yol verdi. Tebessüm edip dışarı çıktım. Toprağın arabasına bindik ve gitmeye başladık.
"Toprak.. "
"Evet? "
"Ben.. Korkuyorum"
Toprak hafif bir şekilde gülümsedi. Bir elini titreyen elimin üstüne koydu.
"Söz veriyorum, hiç bir şey olmayacak. Tabloyu alacağız, adamlara teslim edeceğiz ve her şey bitecek. "
Derin nefes aldım.
"Tamam."
Yolun diğer kısmında fazla konuşmadık. Yarım saatlik bir yoldan sonra Toprak arabayı göze çarpmayacak bir yere park etti. Arabadan indik ve eve göz gezdirdik. Ev köşk gibiydi. Kocamandı.
"Kapıda görevliler var, nasıl gireceğiz?"
Toprak gözlerini görevlilerden gezdirdi.
"Buldum, sen burada dur ve beni izle, sana işaret ettiğim zaman gel"
Kafamı salladım ve orada Toprağın bekledim. Toprak görevlilere bir şey demişti görevliler ise oradan koşarak uzaklaşmıştı. Toprak bana el işareti yaptı ve hızlı adımlarla oraya ilerledim. Toprağın yanına geldiğimde Toprak elimi sıkıca tuttu ve hızlıca evin kapısından bahçeye girdik.
"Kapıyı nasıl açacağız? "
Toprak gözlerini etrafta gezdirdi. "
"Camdan gireceğiz. "
"Ne? "
"Bodrum tüm zenginlerde vardır. "
Elimi bırakmadan evin bodrumunun önünde durduk. Sessizce bodrum kapısını açtık.
"Sen burada bekle, biri gelirse bana seslen"
"Tamam"
Toprak elimi bırakıp bodruma girdi. Bir kaç dakika sonra elinde merdivenle bodrumdan çıktı.
"Beni takip et. "
Evin bir camının önünde durduk. Toprak merdiveni sessiz olmaya çalışarak merdiveni oraya yerleştirdi.
"Önce ben çıkacağım" dedi ve yavaşça merdivenden yukarı çıktı. Önce camın içinde gözlerini gezdirdi. Cam açık olduğu için işi zor olmadı. İçeri girdi ve bana 'gel' anlamında işaret yaptı. Korkarak merdivenden tırmandım. Toprak elini uzatıp içeri girmemi sağladı. İçeri girmiştik ve derin nefes aldım.
"Şimdi, burası sanırım kütüphane gibi bir yer, bir sürü kitap var"
"Haklısın. Tablolar genellikle böyle evlerde salonlarda oluyor"
"Evet, o yüzden buradan çıkalım"
Toprak kapıyı açtı ve koridorda biri var mı diye bakındı. Yavaşça oradan çıktık ve aşağı inmeye başladık. Önde giden Toprak bir anda durdu ve telaşla bana döndü.
"Çabuk yukarı çık"
Hızlıca yukarı çıktık.
"Aşağıda biri var. "
"Şimdi ne yapacağız. "
"Buldum."
Toprak eline bir vazo aldı ve sert bir şekilde karşıdaki bir odaya fırlattı. İkimizde dar bir dolabın içine girdik ve adamın oraya gitmesini bekledik. Nefeslerimizi bir birimize değiyordu. Adamın ayak seslerini duyuyorduk. Adam vazonun düştüğü yere gidince Toprak ile hızlıca dolaptan çıktık. Toprak elimi tuttu ve merdivenleri indik. Salona gelmiştik. Toprak ile aynı anda salonda durmakta olan tabloya baktık.
"Orada" dedik aynı anda. Hızlı adımlarla tablonun yanına gittik. Toprak tabloyu kollarının altına aldı ve kapıdan çıktık. Görevliler dış kapının önündeydi. Elime büyük bir taş aldım ve dışarıya fırlattım. Adamlar taşa bakmaya gittiği an dış kapıdan çıktık. Koşarak arabanın önüne geldik. Tabloyu arka koltuğa koyduk ve hızlıca arabaya bindik.
"Başardık! "
Dedim mutlulukla.
"Hiç yakalanmadık, çok şanslıyız"
"Evet."
Arabayla bizden tablo isteyen adama gitmeye başladık.
Adamlar ile buluşacağımız yere geldiğimizde onlar gelmişti bile. Arabadan indik
"Sonunda geldiniz, tablo nerede? "
Toprak arka koltuktan tabloyu aldı. Dikkatlice adama uzattı.
"Güzel, şimdilik sizi bırakıyoruz. Hadi gidelim"
Adamlar gittiğinde derin bir nefes aldık. Toprak sıkıca sarıldım.
"Sonunda.. "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece koş
RandomToprak belalı bir tiptir. Bir gün Melodi, normal bir günde dışarı çıkmıştır. Kim bilebilirdi ki o normal günde Toprak ile karşılaşacağını?