Yeni ficden herkese merabalar.
Nasılsınız bakalım?
Keyifli okumalar.
***********************************
Finney omzuna taktığı siyah çantanın askısını sıkıca tutarak yeni okulunun kapısından içeriye girdi. Eski okulunda bir takım sıkıntılar çekmiş, taşınmaları ona fırsat vermişti, babasını ikna etmek için çok uğraşmıştı, izleri hala duruyordu. Kız kardeşi kendi okulunda kalmaya karar vermişti, bu yüzden burada yalnız olacaktı. Okulun kapısından içeriye girince onu aşina olduğu görüntüler karşılamıştı. toplanıp kendi aralarında sohbet eden arkadaş gurupları, kendi aralarında her geçene kaba ve uygunsuz yorumlar yapan okulun zorba ve kendi beğenmiş kızları, bu gün kime sataşacaklarını düşünen okulun zorba erkekleri, bir köşede sohbet eden sevgililer ve daha fazlası.
Kahve rengi gözlerini kalabalıktan çekti, zaten utangaç bir çocuktu ve insanların bakışlarını fark etmesi ona daha zor duruma sokardı. Kafasını önüne eğip yürürken kızların arkasından konuştuğunu duyuyordu, çoğu kaba ve olumsuzdu. Adımlarını hızlandırarak okuldan içeriye girdi, içeride ki çocuklardan da güzel bakışlar aldığı söylenemezdi. Herkes ona sanki uzaylı görmüş gibi bakıyordu, Finney ise onlara bakmadan sadece müdürün odasını arıyordu.
Önüne bakmadığı için birisiyle çarpışmıştı, kafasını kaldırıp çarptığı kişiye baktı. Karşısında ondan biraz uzun, siyah saçlı ve kahve rengi gözlü bir çocuk duruyordu, yüzü asyalı insanların ki gibi duruyordu. Çocuk endişeli bir yüz ifadesiyle ona bakarak "Aman Tanrım! İyi misin?" Diye sormuştu, Finney kafasını salladı. Karşısındaki çocuk gülümsedi, bu gözlerinin tek çizgiymiş gbi görünmesini sağlamıştı "Hey sen yeni çocuk değil misin?" Finney yine kafasını salladı, konuşmak onun için biraz zordu. "Ben Bruce." Finney ona uzatılan ele baktı, yavaşça elini uzatıp gülümsedi "Finney, Finney Blake." dedi.
Bruce elini sıkarak "Seninle tanıştığıma memnun oldum Finn." Finney "Bende." dedi sadece. "Bir şey mi arıyordun?" Finney kafasını evet anlamında salladı "Evet, müdürün odasını bana gösterir misin lütfen?" Bruce kafasını sallayarak "Evet, yapacak daha iyi bir işim yok, hadi." dedi ve önden yürümeye başladı. Finney onu arkadan takip ederken düşündüğü tek şey şimdiden arkadaş bulduğuydu, Bruce gerçekten iyi bir arkadaş olmalıydı.
"İşte burası, gel." Bruce kapıyı çalıp içeri girdikten sonra Finney için kapıyı açık tutmuştu. Finney açık kapıdan içeriye girip müdürün önünde Bruce'un yanında dikilmeye başlamıştı "Demek, Finney Blake sensin?" Finney siyah tenli kadının sorusuna karşılık itaatkar bir sesle "Evet efendim." demişti. Kadın gülümseyip ellerini çenesinde birleştirdi "Bu okuldaki en iyi kişiyi bulmuşsun evlat, Bruce sana sınıfının yerini gösterir, daha sonrada okulu gezdirir, değil mi Bruce?" Bruce kafasını salladı "Tabi efendim." "Güzel çıkabilirsiniz, sınıfın 7c Finney. iyi dersler." Finney ve Robin birlikte odadan çıkıp kapıyı kapattılar.
"Hadi sana önce sınıfını göstereyim, derse az kalmış." Finney Bruce'un peşine düştü, onu sevmişti. "İşte burası, tenefüste beni tam burada bekle, seni buradan alacağım." Finney gülümseyip kısaca cevap verdikten sonra sınıfa girdi, kendi için yer bulması zor olmuştu ama bulabilmişti neyseki.
Finney çantasını bırakmış, Bruce'un ona söylediği gibi onu beklemeye başlamıştı, tam gelmeyeceğini düşünmeye başlarken koridorun başından birisi görünmüştü. Bruce gelmişti, nefes nefese kalmıştı "Geç kaldığım için üzgünüm." Nefes nefese konuşup doğruldu. "Sorun değil." Finney güven verici bir tonda konuştuktan sonra Bruce'un onu yönlendirdiği tarafa doğru yürümeye başladı. Bruce onu ilk önce binanın içinde olan spor salonuna götürdü "Burası spor salonumuz, genelde sporcu tipler tarafından teneffüs işgal altına girer." Bruce bunu deyip onlara doğru gelen topu tek eliyle yakalayıp geldiği yere geri gönderdi " Hadi sen yaralanmadan önce buradan çıkalım."
Bruce onu hızlıca oradan çıkarıp bu sefer bir aşağı katta olan devasa kafetaryaya getirmişti "Burası kafetarya, burada yemeğini yiyebilir veya sohbet edebilirsin. Ayrıca fiyatlar gayet ucuz, tostu denemeni öneririm." Finney onun bu dediğin güldü "Hadi gel, daha çok yerimiz var." Bruce onu bileğinden tutup bu sefer dışarıya sürükledi. Arkada bir yerlere götürmüştü, beysbol sahasına. "Vay canına, beysbol sahası mı var?" Bruce Finney'in sesine karşılık gülüp "Evet var, bir üyesi tam karşında duruyor." "Meraklı mısın?" Finney hevesle evet diye yanıtlamıştı "Hey, bu harika! Bir oyuncu eksiğimiz vardı zaten." Finney kafasını hayır anlamında salladı "Ben yapamam Bruce, oynamakta bile iyi değilim." Bruce onu sahaya götürdü.
Finney birkaç atış yapmak zorunda kalmıştı, en sonunda Bruce ona yaklaşarak "Kolun gerçekten güçlü, beni neredeyse yeniyordun." dedi. Finney gülümedi, Bruce büyükçe gülümseyip ona okulun kalan yerlerini göstermeye başladı. Okulun bahçesine geldiği zaman durup Finney'e baktı "Tam zamanında, sana uzak durman gereken kişileri anlatacağım." Finney ona biraz daha yaklaştı, Bruce iki bankı kendileri için tutan altılı kız grubuna bakıyordu "Onlar zorba kızlar, gerçek yüzlerini hiç çekinmeden gösterirler." Bruce yüzünü buruşturup konuştuktan sonra kafasını diğer tarafa çevirdi, beşli bir erkek grubu hiçte hoş olmayan bir şekilde gülerek şakalaşıyorlardı "Onlar da zorba erkekler, dikkat et ellerine düşme."
Bruce onlara bakmaya devam ederken Finney'in gözüne iki kişi sataşmıştı. Birisi diğerine göre biraz uzundu, uzun kıvırcık sarı saçları vardı, beyaz sıfır kollu üzerine mavi bir ceket giymişti, altına onunla aynı renk bir pantolon ve beyaz bir ayakkabı giyiyordu, boynunda bir boyunluk vardı, kolunda ise bir bilezik, sert bakışlarıyla karşısındaki çocuğa bakıyordu kollarını birleştirip. Diğeri ise onun gibi kollarını birleştirmiş ama duvara yaslanarak duruyordu, kahve rengi bir sıfır kollu giymişti, altına lacivert bir pantolon ve mavi beyaz bir ayakkabı giyiyordu. Bir bandanası vardı kafasında, boğazında ise bir kolye. İkisi sohbet ediyorlardı, arkadaş olmalıydılar.
"Bruce, onlar kim?" Bruce bakışlarını oraya çevirdi "Robin Allerano ve Vance Hopper." Finney sesindeki ifadeye anlam verememişti "Şu sarı saçlı olan Vance, 15 yaşında. Belalı bir tip, zorba çocuklar bile ondan korkar. Kendisi oldukça asabi olduğu için çabuk sinirlenir ve kavga eder. Diğerinin ismi Robin, kendisi Vance'in en yakın ve tek arkadaşı. O da hep kavga eder, Vance'den sonra okulun en sert çocuğu. Kendisi 14 yaşında, senin farklı şubende okuyor." Finney kaşlarını kaldırdı, tiplerinden bile anlaşılıyordu. Robin ve Vance izlendiklerini anlamış gibi onlara döndüler. Robin kaşlarını çatarak Finney'e bakıyordu, Finney ise bakışların farkında olmadan Bruce'a. Bruce onlara baktığı zaman Vance ve Robin'in onlara baktığını görünce kaşlarını çattı, bakışlarından hiç haz etmezdi Vance'in.
"Hadi Finn, gidelim." Bruce Finney'i tek kolu arasına alıp götürürken arkalarında bir adet kaşları çatık, meraklı bir Robin ve Vance Bırakmıştı.
*****************************************************
Evet ilk bölümün sonu
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Robin ve Finney 13 değil 14 yaşında bu hikayede ona göre.
Adios.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
From the moment we met
Fiksi PenggemarOkulun iki sert çocuğu, Robin Allerano ve Vance Hopper. Okulun iki nazik çocuğu, Bruce Yamada ve Finney Blake.- Rinney/Brunce Dikkat: Zorbalık, -Vance sağ olsun- küfür, şiddet ve kan içerir.