Merabalar.
Nasılsınız bakalım?
Keyifli okumalar.
**********************************************
Finney Robin'in annesiyle konuşmasını dinliyordu sakince, Robin annesine bu gece eve gelmeyeceğini, Vance ile kalacağını haber veriyordu(Can you hear me? I'm not coming home). Robin konuşurken sürekli gülümsüyordu, ne konuştuklarını anlayamıyordu ama güzel olduğu belliydi. "Si mama, bye." Robin yüzündeki tebessümle telefonu kapatıp geri yerine koydu, Finney ise kafasını eğdiği yerden kaldırmıyordu. " Hey Finn, akşam yemeği hazırlayacağım, ne seversin?" Finney omuz silkti "Fark etmez."
Robin yan bir şekilde sırıttı "O zaman balık yapacağım?" Finney yüzünü buruşturdu, balıktan hiç hoşlanmazdı. Robin hafif kıkırdayıp ayaklandı "Merak etme, balık değil makarna hazırlayacağım." Finney buruşturduğu yüzünü düzeltti, makarna yemeği severdi. " Tamam." Robin arkasını dönüp mutfağa ilerlerken Vance'nin sesini yatak odasından duyuyordu, her zamanki gibi küfür ediyordu, ama neye olduğu Robin'in umurunda değildi, alışmıştı artık.
Mutfağa girip alt dolaptan bir tencere çıkarıp içine su doldurarak kaynamaya bıraktı. O kaynarken kendisi de sos hazırlamaya koyuldu, domatesleri buz dolabından çıkaracakken arkasından Finney'in yumuşak sesini duydu "Robin?" arkasını dönüp ona baktı "Efendim Finn?" Finney kapı aralığında durmayı bırakıp ona birkaç adım yaklaştı "Sana yardım edebilir miyim?" Robin küçük çekmeceyi çekip içindeki domateslerden biraz alıp geri kapattı " Sıkıldın mı?" Finney ağzını açamadan yatak odasından Vance'nin sesli küfrü duyulmuştu, Finney ona bakıp görüyorsun işte bakışları attı.
Robin gülüp kafasını salladı " Bana yardım edemezsin, ama yanımda durabilirsin." Finney kafasını tamam anlamında sallayıp birkaç adım mesafe kalacak şekilde yaklaştı. Robin ona bakıp aralarındaki mesafeyi sıfıra indirdi, Finney ona şaşkınca bakarken belinden kavrayıp tek seferde mutfak tezgahının üstüne koydu. "Orası senin için daha rahat." Robin işine dönerken hala şaşkınca bakan Finney'e kısaca açıklamada bulunmuştu.
Finney onun bütün hareketlerini izliyordu, Robin yemek yapmakta çok iyiye benziyordu.
Robin doğradığı domatesleri tavaya koyup geriye kalan malzemeleri de ekledikten sonra altını yaktı, makarnaları sıcak suya atmıştı bile. Finney havada asılı kalan ayaklarını bir birinin üstüne koymuştu, bilekleri bir birine değecek şekilde oturuyordu ve bacaklarını sallıyordu. Robin arkasını dönüp ona baktığı zaman Finney'in şimdi salladığı bacaklarına baktığını fark etti, yanaklarını şişirmiş öylece ayaklarına bakıyordu.
" Ne oldu Finn?" Finney anında kafasını kaldırarak ona dönmüştü, dudaklarından bir 'hıh?' nidası çıkmıştı. "Canın sıkkın gibi." Finney yutkunarak kafasını çevirdi "Yok bir şey." Robin üstelemedi, nede olsa evden kaçan birisi için oldukça normal hareketti, hele ki evden çıkalı daha yarım saat bile tam olmamışsa. " Hadi bana yardım et sofrayı kurayım." Finney gülümseyip kafasını salladı, Robin onu ilk defa gülümserken görüyordu, çok tatlı oluyordu.
Tezgahtan atlayıp birkaç tabak ve çatal götürdü masaya, zaten başka ne götürebilirdi ki?
Robin kendisi en son ellerini yıkayarak gelmişti, Finney zaten yemekleri önceden getirmişti bu yüzden sadece Vance'yi çağıracaktı. "Vance, yemek hazır!" Sandalyesine otururken seslenmişti Robin, Vance de birkaç dakika sonra gelmişti. Sandalyesini ondan beklenen bir şekilde çekerek oturmuştu Vance, çatalını eline alarak çatık kaşlarıyla yemeğini yemeye başlamıştı.
Yemek yerken Robin sürekli ona sataşıyordu, Vance ise ona aynı şekilde karşılık veriyordu. Finney o an bir şey fark etmişti, Robin ve Vance okulda anlatılan o iki çocuğa hiç benzemiyordu, onların tam tersiydi. Okulda onlardan serseri diye bahsedilirdi, sürekli birilerini kıstırdıkları hatta mafyaya çalıştıkları bile söylenmişti, Finney onları ilk duyduğu zaman aklında kaba, düzenbaz iki çocuk aklına gelmişti. Ama bu iki çocuğun onlarla hiç bir alakası yoktu.
Yemek bitince Finney Robin'e sofrayı toplamak için yardım etmiş, ardından kanepede oturmuşlardı. Vance alışkanlık olarak haberleri izliyor, Robin ona katılıyor, Finney ise yeni gelmişliğin verdiği gerginlikle televizyona bakıyordu.
Oda çok sıcaktı, ama Finney uzun kollu giymişti, bu ikisinin gözünden kaçmamıştı, ama dile getiren sadece Robin olmuştu. "Finn, dışarısı neredeyse yirmi dokuz derece, sen neden böyle giyiniyorsun? " Finney soğuk terler dökmeye başlamıştı, ne diyecekti şimdi. "Um ben..." Şimdi Vance'nin dikkati de ondaydı. " Evet?" Finney bir şey diyemiyordu, sadece susuyordu.
Vance Robin'in kulağına eğilip bir şeyler fısıldadıktan sonra Robin onu bir odaya götürmüştü. " Çıkar üstünü Finn." Finney endişeli gözleriyle ona bakıyordu "Hadi Finn." Finney gözlerini kaçırdı, artık saklayamazdı. Ellerini giydiği üstün uçlarına atıp yukarıya doğru çekti.
Robin'in gözleri büyümüştü, gördüğü manzara korkunçtu.
Finney'in vücudunda çok fazla morluk vardı, neredeyse hepsi mordan iğrenç bir yeşil tonuna bile gitmişti. "Finn..." Finney dolmuş gözlerini saklama gereği duymadı, nede olsa olan olmuştu. " Finn... Bunu sana o mu yaptı?" Finney gözlerinden yanaklarına akan yaşlarla kafasını salladı, Robin yüzünü kavradı " Şşşş, ağlama artık sana dokunamayacak söz veriyorum." Robin Finney'in göz yaşlarını silerken sakimleştirici bir şekilde konuşmuştu. Finney ise göz yaşlarını durduramıyordu, buraya gelmeden bir saat önce zaten dayak yemişti, vücudu ağrıyordu.
Eski yaraları bir türlü iyileşmiyordu, üstüne birde yenileri ekleniyordu her gün. Bu yüzden Finney asla rahat ve huzurlu uyuyamazdı, vücudu sürekli sızlayıp ağrırdı. Robin yüzünü bırakıp kolları arasına aldı onu, Finney iç çekmeye başlamıştı bile. Robin saçlarını okşarken sinirden delirmek üzereydi, bu sadece görebildiği kısmıydı, kim bilir geri kalanı nasıldı.
"Sen otur, ben şimdi geleceğim." Robin onu yatağa oturtup odadan çıktı, Vance'e olanları kısaca anlatmıştı, onunda tepkisi aynı olmuştu, yüzündeki şaşkınlık ifadesinin öfkeye dönüşmesi insanı korkutacak türdendi. " Ben yanına gidiyorum Vance, yaralarını sarmam gerek." Vance kafasıyla onayladı onu, yarın Bruce'u buraya çağırsa iyi olurdu.
************************************************************
Bölüm sonu
Ne düşünüyorsunuz bakalım?
Soft kısmı yazmadım diye bana kızmayın gelecek bölümde olacak.
Adios.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
From the moment we met
FanfictionOkulun iki sert çocuğu, Robin Allerano ve Vance Hopper. Okulun iki nazik çocuğu, Bruce Yamada ve Finney Blake.- Rinney/Brunce Dikkat: Zorbalık, -Vance sağ olsun- küfür, şiddet ve kan içerir.