Alin +18

7.Bölüm

Bu sabah alarmsız bir şekilde erkenden kalkmıştım. Sebebi ise sanırım mutlu olmamdı.

Kahvaltı yapmak için mutfağa girdiğimde anneminde erkenci olduğunu gördüm.

"Günaydın."

"Günaydın, kuzum. Ne zamandır seninle vakit geçiremiyorum o yüzden kalkıp kahvaltı hazırladım, beraber yeriz diye düşündüm."

"Ellerine sağlık, anneciğim. Çok iştah açıcı görünüyor." Her zaman oturduğum sandalyeye oturduğumda annemde çaylarımızı masaya koyup yerine geçti.

"Alin, o gün çok ısrar etmedim ama yanımda olmanı çok isterim. Seni tek bırakmak hiç içime sinmiyor." Yaşım kaç olursa olsun beni hala küçük çocukmuşum gibi yanından ayırmamak istemesini anlıyordum ama fikrim ne olursa olsun değişmeyecekti.

"Anne, daha öncede söyledim ben verdiğim karardan mutluyum. Hem arada gelir orda da kalırım istediğiniz zaman siz buraya gelirsiniz." Derin bir nefes alarak çayından yudumladı. Daha fazla uzatmayacağını belli etmiş oldu. Bende bir şey demeden kahvaltıma odakladım.

Kahvaltıdan sonra yediklerimizi toplayıp hazırlanmak için odama geçmiştim. Temiz iç çamaşırlarımı ve kıyafetlerimi yatağa koyup, duş almak için banyoya gittim.

Hızlı bir duşun ardından hazırlanıp, annemle vedalaşarak evden çıktım.

Apartmandan çıktığımda yüzüme vuran keskin soğukla kış kendini belli etmişti. Montumun fermuarını tamamen çekip ellerimi cebime koyarak hastaneye doğru yol aldım.

Hastaneye yaklaştığımda aklıma gelen şeyle sıkıntılı bir nefes verdim. Yarın Buse'nin düğünü vardı ve benim onun için uygun elbisem yoktu. İşten çıktıktan sonra birkaç mağazaya bakıp hallederdim.

Hastaneye geldiğimde, birimime çıkarak işime kendimi bıraktım.

Şimdiyse, her zaman boş vaktimizde yaptığımız gibi kızlarla hemşire odasında kahvelerimizi içip sohbet ediyorduk.

"Serdar Hocada hala bekar, şansım var gibi." Banu, sürekli kendisine hastanede eş adayı seçmeye çalışan bir kızdı. Bu sefer radarına Serdar Hoca takılmıştı ama bu durum Ayşe'nin yüzünde ki gülümsemeyi keskin bıçak gibi kesmişti.

Banu'yu suçlayamazdım. Eski yakın arkadaşı, Banu'nun hayatını herkese anlatmıştı. Anladığım kadarıyla babası sürekli kızını aşağılayan, zengin koca bulmazsa hayatının bir hiçten ibaret olacağını aşılamıştı.

Banu; güzel, sempatik, merhametli bir kadındı ama onun tabiriyle 'zengin koca arıyorum' kafasında olduğu için bazı insanlar sevmiyordu.

"Yanaşmadığın bir o kaldı zaten" Sunay'ın gülerek laf sokuşuna sadece kendisi gülmüştü.

Bakışlarım sadece Ayşe de takılı kalmıştı. Serdar Hocayı seviyordu, sevdiği adamın başka kadınların ağzından duymak içini parçalıyordu. 

Aklıma gelen şeyle, hastalara bakacağımı söyleyip odadan ayrıldım.

Yarım saate ameliyattan yeni çıkan hastasını kontrole gelecekti. Onunda Ayşe'ye karşı duyguları vardı bu yüzden bunun üstüne oynayacaktım. Eğer kıskanıp duygularını Ayşe'ye belli ederse belki bizim aptal aşık bir şeylerin farkına varırdı ya da en kötü ne olabilirdi.

Plan ise hemen alt kattaydı. Merdivenlerden inerek sekreterlik bölümüne geldim. Aradığım kişi beni şaşırtmamış beklediğim manzarayı bana sunmuştu.