Karşımızda ki kadın yanımıza yaklaşınca Gökhan'a sarılmak için hamle de bulundu ama Gökhan'ın kendisini geri çekmesiyle kadının surat düşmüştü.
Eski mutlu ifadesine geri dönerek elini Gökhan'ın koluna dokundurup okşayarak konuşmasına devam etti.
"Gökhancığım, seni gördüğüme çok sevindim."
Kıskanç değildim de yani bu kadarına da dayanmak zordu. Benim araya girmeme gerek kalmadan Gökhan konuşmuştu. Öncesinde kolunu çekerek teması yok etmesi de memnun etmişti.
"Ben sevinmedim Meltem ve bir daha temasta bulunma." Kadın biz yokmuşçasına sadece Gökhan'a odaklanarak hareketlerine devam ediyordu.
"Gökhan, bu konuşmayı başka yerde devam edebiliriz. Sana her şeyi anlatabilirim." O anda tepeden tırnağa bir ürperti hissettim. Asla şiddet yanlısı değildim ama avuç içim kaşınıyordu.
"Nişanlı bir adamın ne seninle ne de bir başka kadınla işi olur, şimdi geldiğin gibi geri git canını yakacak kelimeler ağzımdan çıkmasın." sağ elini elimle buluşturarak avuç içine hapsetti. Meltem denilen kadından gözlerini ayırıp bana döndüğünde yüzünde ki soğuk ifade dağılmış ve yumuşamıştı. O anda dudaklarına yapışmamak için çok zorlanmıştım.
Kıskançlık krizlerine girmeme ya da başka birisiyle münakaşa içinde olmama gerek yoktu çünkü Gökhan gerekli cevapları vererek karşı taraftan gelecek hamlelerin önüne aşılmaz bir duvar örüyordu.
Nişanlı bir adam demişti, o tekliften sonra aramızda ki ilişkiye bu adlandırmayı yapması çok hoşuma gitmişti.
"Öhöm öhöm" sahte öksürme sesiyle bir anda irkilerek kendimize geldik.
"Ayrılsanız mı artık, çifte kumrular?" Sarp'ın bize takılmasıyla Gökhan ensesine bir tane şaplak attı.
"İyileşeyim göstereceğim size bu tavırları." İki kardeş abilerinin bu hareketine gülerek önden önden gittiler.
"Eve gidelim anlatacağım güzelim." Demin yaşanan olaydan bahsettiğini anlayınca gerek olmadığını söylemek istedim ama içten içe merak ettiğim için bir şey demeden kafamı salladım.
Otoparka geldiğimizde Sarp'ın arabasının arka tarafına Gökhan'la ben otururken İpek ön tarafa geçmişti.
Hastaneden çıkmadan önce ne yapacağımızı konuşmuştuk; Gökhan kendini toparlayana kadar bende kalacaktı, yurt dışı yalanına bir süre daha devam edecektik. Bir gün öncesinde İpekle birlikte Gökhan'ın kendi evine gidip ihtiyacı olabilecek eşyaları benim evime götürmüştük.
Kendi evimde ona daha iyi bakabilirdim o yüzden böylesi her açıdan iyiydi.
Önce bizi evime bıraktıktan sonra kendileri de evlerine gideceklerdi.
Şakalaşmalı ve birazda atışmalı yolculuğun sonunda eve girebilmiştik. Gökhan'ın rahat etmesi için kendi yatağımı onun için hazırlamıştım. Bende annemin yatağında yatabilirdim.
"Çorba yapacağım, sonrasında ilaçlarını kullanırsın. Başka bir şey daha ister misin?" yüzünde muzır bir gülümsemeyle kafasını salladı.
"Yaklaş güzelim." Kesinlikle yaklaşmamalıydım.
Kendimi tam dibinde bulduğumda dudakları dudaklarımı esir almıştı, anında karşılık vererek öpüşümüzü derinleştirmiş oldum.
Onu zorlamak istemiyordum ama dokunuşlarına öpüşlerine hasrettim. Hastanede kaldığımız süreçte sürekli birilerinin gelip gitmesinden dolayı ufacık öpücükler dışında uzun sürmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alin +18
Ficção GeralBu hikaye Alin Özker ve Gökan Şahin'in hikayesi. Onlar için önemsiz bir detayken aslında yaş farkları tek sorunlarıydı. "Yaş farkı, hala sorun mu?" fısıltı şeklinde çıkan sesi içimi ürpertmişti. Söylediği şeyi anlamam ise uzun sürmüştü. Dediklerimi...