"Dayı?"
Öz olmasa da karşımda dayım duruyordu.
Anneannemin annemden başka çocuğu olmayınca diğer 3 çocuğunu evlatlık almış. Volkan dayımda onlardan biriydi. Annem babamın düşmanları yüzünden vefat edince 2 dayım ve 1 teyzem babama kin tutmuştu. Her ne kadar annemin ölümünde babamın bir suçu olmadığını bilseler de yinede babama bir kin tutuyorlardı. Volkan dayım her zaman annemin intikamını alacağını söylerdi. Ve sanırım o intikam buymuş.
Afallamıştım. Ama yinede dayımın karşısına oturdum. Elleri masaya kelepçeliydi. Tam gözlerinin içine baktım ve konuşmaya başladım
"Dayı sen ne yaptın?"
"Vay vay vay. Hayırsız yeğenim de gelmiş"
"Dayı neden yaptın?!"
"Kardeşimin katilini öldürmeye çalıştım"
"Kardeşimin katili dediğin adam benim babam! Annemin ölümünde babamın sorumlu olmadığını biliyorsun! Bunu yapan babam değildi. O orospu çocuğu Sedat'tı! Neden onu değilde babamı öldürmeye çalıştın?"
"Baban bunu haketti."
"Haketmedi!"
"Haketti! Senin baban yüzünden kardeşimi aldılar benden. Canımı aldılar lan. Benim elimden kardeşimi aldılar kardeşimi. Her gece rüyamda kardeşimi görüyorum. O gün o evden çıkarılışını görüyorum. Kanlar içinde... Senin baban yüzünden-"
Dediğinde lafını kestim.
"Hiçbir şey benim babam yüzünden olmadı!"
"Oldu! Eğer o Sedat piçinin abisini tutuklayıp da cezaevine girmesini sağlamasaydı o ev kurşunlanmayacaktı. Her şey babanın yüzünden oldu!"
"Görevini yaptı! Babam sadece görevini yaptı. O gün o evde bende ölebilirdim dayı. O zaman da babamı öldürmeye çalışacak mıydın?"
Tam konuşacağı sırada içeri başkomiserim girdi. Başkomiserim aslında benim yarı abimdi. Göreve gittiğim gün vurulduğum için endişelenmişti. Nedenini ona sorduğumda beni kendisine çok yakın hissettiğini ve beni kız kardeşi gibi gördüğünü söylemişti. O gün bu gündür abi kardeş gibiyiz. Ama ben ona hiç abi demedim. Hep başkomiserim dedim. İçimden bu geliyordu. O her ne kadar ona abi dememi istese de ben demek istemiyordum.
"Güneş artık sorguya geçmen gerekiyor. Sonra söz veriyorum yine görüştüreceğim seni."
"Tamam başkomiserim."
Dedim ve başkomiserim odadan çıktı.
Sorguyu bitirdikten sonra işin içinde diğer dayımın da olduğunu öğrendim. Dünyam başıma yıkılmış gibiydi. Artık bunlara dayanamadığımı fark ettim ve hastaneye babamın yanına gittim. Yeniden yoğun bakımın önüne geldim. Babamı görmeye girebilirdim ama hemen girmek istemedim. Duvar dibine çöktüm. Dizlerimi kendime çektim ve kafamı dizime gömdüm. Ağlamaya başladım. Ağlıyordum. Ama bağırmıyordum. Sadece gözlerimden yaşlar akıyordu. Yanıma birinin oturduğunu hissettim. Kafamı o yöne çevirdiğimde yanıma oturan kişinin Ayaz olduğunu fark ettim.
Dur bir dakika. Kim dedim ben? Ayaz mı? Ne? Nasıl? Oha. Yuh. Çüş. Dur bir dakika. OHA LAN.Şaşırdığımı belli etmeden yeniden kafamı dizlerime gömdüm.
Sessizliği bozan o oldu.
"Babanı görebilirsin. Uyandı."
Başımı yeniden o tarafa çevirdim.
"NE?"
Hemen oturduğum yerden ayağa fırladım.
Aradan geçen 10 dakikanın sonunda babamın yanındaydım.
"Babacığım, nasılsın iyi misin?"
Yorgun sesi ve solmuş haliyle
"İyiyim kızım. Çok iyiyim. Seni gördüm. Çok çok daha iyi oldum."
"Hepsi benim yüzümden oldu baba."
Dedim adeta fısıldayarak. Sesim çıkmıyordu.
"Güneş kızım sen ne diyorsun Allah aşkına."
Dedi kızarcasına."Hiçbir şey senin yüzünden olmadı. Bu o orospu çocuklarının suçu. Senle bir alakası yok bebeğim"
"Anneannem orospu değil baba..."
Ayyy en güzel yerinde kestim değil mi elekldldkdkdk
Sizce Güneş'in babası bu duruma ne gibi bir tepki verecek?
Sizce Ayaz ile Güneş diğer bölümde ne gibi bir diyalog kuracak?
Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler?
Yazım yanlışları için özür dilerim.
Sizi seviyorum bayyyysss.
Yorum+vote=DAHA ÇOK BÖLÜM ATAN YAZAR❤️516 kelime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Elbisesi
RandomBen bir polistim. O ise bir doktor. Birimiz hayat kurtarırken diğerimiz suçluları yakalamak için canla başla çalışıyordu.