2. Bölüm

53 1 0
                                    

Adının Ayaz olduğunu öğrendiğim doktor yaraya gelişigüzel baktıktan sonra

"Güneş hanım kurşun içerde. Kurşunu çıkarmamız gerekiyor. Herhangi bir ilaca alerjiniz var mı?"

Diye sordu.

"Hayır yok"

"Buyrun uzanın şöyle"

Dediği gibi sedyeyle uzandım. Omzuma bir iğne yaptı. Acımıştı. Ama sesimi çıkarmadım. Ardından elini omuzuma koydu. Hafifçe yaraya bastırdı.

"Acıyor mu?"

Diye sordu. Başımı olumsuz yönde salladım. Ardından kurşunu çıkardı. Ve gerekli şeyleri yaptıktan sonra pansuman yaparak yarayı kapattı.

"Kan kaybetmişsiniz. Başınız o yüzden dönüyor. Kan verelim ister misiniz?"

Aman! Allah razı olsun! İstemem!

"Yok teşekkürler"

"Peki. O zaman 2 gün sonra kontrole bekliyorum"

"Tamam. 2 gün sonra burdayım."

2 gün sonra
Sabah saat 10'a randevu vermişti. O saatlerde karakolda oluyordum. Ama konu sağlık olunca işler değiştiği için 2 saatlik izin almıştım.
Hastaneden içeriye girdim. Sekretere

"Ayaz Bey'in odası nerde?"

"Soy isim?"

"Soy ismini bilmiyorum,"

"Hastanemizde Ayaz isminde 4 farklı doktorumuz var hanımefendi. Şöyle yapalım. Siz bana adınızı söyleyin. Bende kime randevunuz olduğunu söyleyim."

"İsmim Güneş. Güneş Karaca"

Bilgisayardan bir şeyler yaptı. Ve,

"Doktorunuz Ayaz Sancak. Odası bir üst katta. Asansörden inince sağdan üçüncü kapı."

Dedi.

"Teşekkür ederim"

"Rica ederim. Geçmiş olsun"

Asansöre bindim ve bir kat yukarı çıktım. Sağdan üçüncü kapıya doğru yürüdüm ve o yazıyı gördüm. Uzman Doktor Ayaz Sancak. Hala düşünüyorum. Ama bir sonuca varamıyorum. Lan bu tiple nasıl doktor oldu bu? Adam taş mübarek taş! Düşünmedim de değil yani. Acaba annesi terörist falan mı? Bomba gibi çocuk doğurmuş be! Kapıyı çaldım. İçeriden

"Gir"

Sesi gelince içeri girdim. Masasında oturuyordu. Ama sen bu kadar yakışıklı olursan ben seni fazla yakışıklılık suçundan tutuklarım.

"Merhaba"

Diyerek ilk adımı attım. Aynı şekilde karşılık verdi.

"İki gün önce silahla yaralanmıştım. Acilde siz bakmıştınız bana. Bugüne randevu vermiştiniz."

"Ah evet hatırladım. Buyrun şöyle oturun yaranıza bakayım."

Dedi. Bende gösterdiği sedyeye oturdum.

"Omuzunuzu açar mısınız?"

Omuzumu açtım. Bandajı yavaşça çıkardı. Ama yine de canım yanmıştı. Tabii ki bunu belli etmedim. Oldum olası canımın yandığını göstermeyi sevmem. Çünkü annem

"Canının yandığını gösterirsen insanlar seni zayıf halka sanarlar"

Derdi. Elbette bu böyle değildi ama annem öldüğünden beri acımı göstermekten nefret ettim. Annem ben henüz 9 yaşındayken ölmüştü. Babam da polis olduğu için düşmanı çoktu. Babamın düşmanlarından biri babamı öldürmek isterken annemi öldürmüştü. Tam kalbinden yediği kurşun onu bizden almıştı. Ben bunun için hiçbir zaman babamı suçlamadım. O da istemezdi böyle olmasını. Babamın düşmanları yüzünden babamı suçlayamazdım.
Yaraya baktı. Tekrar temizledi ve ardından yeniden yarayı kapattı.

"İltihaplanma olmamış. Bundan sonra da olmaz diye düşünüyorum. Ama yine de dikkatli olmak da fayda var. Kolunuzu çok yormazsanız bir hafta sonra rahatça hareket ettirmeye başlayabilirsiniz. Mümkünse on gün daha su değdirmeyin. Üç güne bir pansumana gelin. Acilden giriş yaparsanız yardımcı olurlar. Haftaya bugün kontrole bekliyorum."

"Tamam"

Ardından hemen telefonum çaldı.

"Çok pardon bunu açmam gerekiyor"

"Elbette"

Telefonu açtım.

"Buyrun başkomiserim"
...
"Ne!"
...
"Babam evin içinde mi?"
...
"Hemen geliyorum!"

Telefonu kapattım. Başkomiser bana evimi kurşunladıklarını söyledi. Babam ile birlikte yaşadığım için babamın o an evde olması olağandı. Emekli olduğu için çalışmıyordu ve genelde evde oluyordu. N'olur babama bir şey olmasın. N'olur!

"Çok pardon gitmem gerekiyor"

"Bir sorun mu var?"

"Babam ölmüş olabilir. Gitmem gerek"

Arkamdan seslendiğini duysam da aldırış etmeden koşarak hastaneden çıktım. Ve evimin önüne geldim. Sedye ile çıkarıyorlardı babamı. Kanlar içindeydi...



































Sizce Güneş'in babası öldü mü?

Güneş ile Ayaz'ın arasında ne olacak?

Acaba Ayaz da Güneş'i beğeniyor mu?

Aşklarım deprem nedeniyle bölüm atamadım. Ancak şimdi atabildim.

Yazım yanlışları için özür dilerim.

Sizi seviyorum bayyyysss.

Yorum+vote=DAHA ÇOK BÖLÜM ATAN YAZAR❤️

564 kelime.

Aşk ElbisesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin