Aşk Elbisesi

18. Bölüm

~1 ay sonra-

Ayaz'dan

Yaşadığımız o kötü olayın üzerinden 1 ay geçmişti. Güneş iyileşmişti ama ağır kaldırmaması gerekiyordu. Ve bazen de dikişleri ağrıyordu. Ama normal bir şeydi bu.

Okan abi ikimizi poligona çağırmıştı. Sanırım sorgunun karşılığını alacaktı.

Ben hazırlanmış aşağıda bekliyordum. Güneş'de hazırlandı ve aşağıya indi. Ve yine çok güzel olmuştu.

Yanıma geldi ve belinden bir kelepçe çıkardı.

"Ellerini uzat."

Hiçbir şey anlamıştım. Ama yine de uzattım. Ellerimi kelepçeledi.

"Ne bu şimdi?"

"Seni fazla yakışıklılık suçundan tutukluyorum."

Güldüm.

"Tamam hadi güldük eğlendik çöz ellerimi."

Yüzünde mimik kıpırdamıyordu.

"Ben şaka yapmıyorum."

Dedi. Kolumdan tuttu ve beni arabaya götürdü. Ben onu şaşkınlıkla izliyordum. Arabaya binince sürücü koltuğuna oturdu. Sonra bana döndü.

"Doğru ya. Senin ellerin kelepçeli kemerini takamazsın."

Dedi ve uzanıp kemerimi taktı.

"Güneş bu şaka uzamadı mı sence de?"

"Şaka yaptığımı kim söyledi?"

Beni ciddi ciddi karakola götürdü!

Sorgu odasına girdik. Ellerimi bu sefer de masaya kelepçeledi.

"Evet Ayaz Sancak. Söyle bana. Neden bu kadar yakışıklısın?"

Yüzüne nasıl baktığımı bilmiyorum ama dayanamadı ve bir kahkaha attı.

"Ayaz yüz ifaden şu an çok komik."

Dedi zar zor. Gülmekten doğru düzgün konuşamıyordu.

"Güneş güldün eğlendin tamam. Ama artık çöz ellerimi."

"Hayır ya ben daha sorgumu bitirmedim."

"Allah'ım sabır"

"Neyse tamam tamam. Kıyamadım. Okan abim bizi burdan alacakmış. O yüzden bende sana böyle bir şaka yaptım."

Dedi ve ellerimi çözdü.

"Gerçekten çok komikti"

Dedim alınmış bir şekilde.

"Gel buraya kıyamam ben sana. Özür dilerim. Sadece küçük bir şaka yaptım."

Dedi ve sarıldı.

"Tamam tamam. Affettim."

Sorgu odasından çıktık ve Okan abinin odasına gittik. Biz içeri girince sarılmak için ayaklandı.