Halamın bana söylediği bu cümleler ile başımdan aşağı kaynar su dökülmüş gibi hissettim.
Halam beni itti ve kapıyı yüzüme kapattı. En az 2-3 dakika kapı ile bakıştım. Ardından sarsak adımlarla arabama bindim. Akşam olana kadar bir AVM'ye girdim ve kafa dağıtmaya çalıştım.Akşam olunca bir tekel bayiye uğradım ve 10 tane bira aldım. Hepsini içebileceğimden emin değildim ama o an o kadar alasım geldiği için o kadar almıştım. Mantıklı bir açıklama bence. Sahile gittim. Ve kumların üzerine oturdum. Aldığım biralardan birini açtım ve içmeye başladım. Cebimdeki telefon çalmaya başladı. Arayan kişi Ayaz'dı. Ben onu tamamen unutmuşum! Hemen aramayı cevapladım.
"Güneş. İyi misin? Gelmeyince merak ettim."
"Evet Ayaz iyiyim. Ben bu gece biraz geç gelebilirim. Beni bekleme uyu."
"Neden?"
"Biraz yalnız kalmak istiyorum. O yüzden. Sen uyu. Bir şey olursa beni ara."
"Bir sorun yok değil mi?"
"Hayır bir sorun yok."
"İstersen yanına gelebilirim"
"Hayır Ayaz. Sen dinlen. Gelmene gerek yok."
"Peki, tamam."
Dedi ve telefonu kapattı.
Aradan geçen yarım saatin sonunda telefonum sanki bana nispet yapar gibi yeniden çalmaya başladı. Kimin aradığına baktığımda ekranda babam yazısını gördüm. Meşgule attım. Ardından yeniden çaldı. Elbette babama kızgın değildim. Ama şu an onunla konuşursam kalbini kırabilirdim.
Telefonum 5-6 kere çaldı ve sonunda pes ederek kapandı. Daha sonra mesaj geldi.
Babam: Güneş kızım beni arar mısın?
Babam: Halan korktuğu için öyle söyledi. N'olur aç şu telefonu.
Babam: Güneş endişelenmeye başlıyorum.
Güneş: Baba şimdi konuşmayalım lütfen.
Güneş: Beni biliyorsun. Öfkemi kontrol edemiyorum. Yarın konuşuruz. Kalbini kırmak istemiyorum.
Babam: Tamam Güneş. Ama beni yarın mutlaka ara.
Güneş: Tamam baba.
Dedim ve telefonu kapatıp cebime koydum. Ardından yeniden mesaj geldi. Oflayarak telefonu elime aldım. Mesaj Ayaz'dandı.
Ayaz: Güneş anahtar paspasın altında.
Güneş: Tamam Ayaz. Çok teşekkür ederim.
Ayaz: Rica ederim.
Ayaz ile konuştuktan sonra telefonu uçak moduna aldım. Çünkü artık aranmaktan ve mesaj almaktan çok sıkılmıştım.
Aldığım biraları bitiremeyeceğim düşünmüştüm ama bitmişti. Ve ben sarhoş olmuştum. Allah'tan kendimi kaybetmiyordum. Arabama bindim ve eve sürdüm. Evet bir polis olarak suç işledim. Alkollü araç kullandım. Ama olsun. Umrumda değil.
Ayaz'ın evinin önüne geldiğimde sarsak adımlarla kapıya gittim ve paspasın altından anahtarı aldım. Kapıyı açtım ve içeri girdim. Saat 4'e geliyordu. Salona girdim ve koltukta oturan Ayaz'ı gördüm.
"Ayaz. Sen uyumadın mı?"
"Uyumadım. Uyumadım da, sen içki mi içtin?"
"İçtim"
"İyi de, neden?"
"Boşver ya. Seni sıkmak istemiyorum. Hadi git uyu sen."
"Hayır Güneş. Uyumayacağım. Ve sende eğer özel değilse bana ne olduğunu anlatacaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Elbisesi
RandomBen bir polistim. O ise bir doktor. Birimiz hayat kurtarırken diğerimiz suçluları yakalamak için canla başla çalışıyordu.