4.8

115 5 0
                                    

Everybody Loves At Outlaw - I See Red

kısa ama güzel olduğunu düşündüğüm bir bölümle geldimm
___

EMİR KÖKSAL

Heyecandan tir tir titrerken evin merdivenlerinden inerek doğrudan günümüzün %50'sinin geçtiği oturma odasına -yaşam alanı demek daha doğru olur- ulaştım. Oturma odasında oturan bedenlerde gezdirdim gözlerimi. O esnada tam olarak aradığım bir çift kahverengi göz ile kesiştiğimde kalbimin daha da hızlı attığını hissettim.

Bir çift göz nasıl olur da bunları hissettirebilirdi?

Ayakta öylece dikildiğim için dışarıdan fazlasıyla aptal gibi göründüğümü düşünerek hareketlendim ve Zehra'nın yanına oturdum. Ben yanına oturana dek gözlerini benden ayırmamıştı. Yanına oturur oturmaz ona döndüm. "Hazır mısın, çıkalım mı?"

"Olur, çıkalım."

Onu onaylayıp oturduğumuz koltuktan kalkarak kapıya doğru ilerledim. Kapının hemen yanında yer alan anahtarlık bölmesinden buraya geldiğimizde tuttuğumuz üç arabadan birinin anahtarlarını alarak kapıdan çıktım. Arabanın önüne gelerek arkamı döndüm ve kapıya dönük bir şekilde arabaya yaslanarak Zehra'yı beklemeye başladım.

2-3 dakika sonra kapıda beliren Zehra'yı görmüştüm. Yanıma gelene kadar onu tamamen inceledim. Giydikleri üzerine tam oturmuş ve fiziğini tüm mükemmelliğiyle göstermişti. Altına giydiği eteği bacaklarını daha uzun göstermişti. Üzerine giydiği croptan bahsetmeye gerek bile yoktu.

O gerçekten kusursuzdu.

"Ee, böyle izlemeye devam mı edeceksin?" Dediğini anlayamayarak kaşlarımı çattım. Yüzüne boş boş bakıyordum. "Diyorum ki, eğer böyle izleyeceksen evde kalalım. Boşu boşuna yormayayım seni de."

"Hayır tabii ki de, gidelim." Hızla adımlayarak yanına ulaştım ve kapısını açarak ona yol verdim. Gülümseyerek arabaya oturdu ve bende yavaşça kapısını kapatarak hızlı adımlarla kendi yerime geçtim. Dakikalar içerisinde evimizin bulunduğu siteden ayrılmış ve kendimizi uzun bir yolda bulmuştuk.

Yaklaşık 10 dakika süren sessizliğin ardından gelen müzik sesiyle Zehra'ya döndüm. Radyoyu açmıştı. Önüme dönerek yola odaklanmaya devam ederken bakışlarının ağırlığını üzerimde hissediyordum. Ellerimin terlediğini hissederek direksiyonu kontrollü bir şekilde bırakarak avuç içlerimi pantolonuma sildim.

"Neden bu kadar gerginsin?"

"Anlamadım?" Oturduğu yerde dikleşerek vücudunun tamamını bana döndürdü. Gözlerimi ondan hiç ayırmak istemesem de yola bakmak zorunda kalıyordum çoğu zaman.

"Seni geriyor muyum?"

"Onu nereden çıkardın?"

"Davranışlarından..." Bakışlarını tamamen üzerimde gezdirerek her bir zerremi süzdü. "Diğerlerinin yanındayken gayet rahatsın, doğal davranıyorsun. Ancak baş başa kaldığımızda her şey değişiyor."

"Özel olarak yaptığım bir şey değil, farkında değildim. Eğer farkında olmadan seni kırdıysam özür dilerim."

"Hayır, kırılmadım." Bakışlarını benden alarak biraz önceki pozisyonuna geçti ve yolu izlemeye koyuldu. "Sadece aylardır konuşurken baş başa olduğumuzda böyle olacağını hayal etmemiştim."

Dudaklarımı ısırdım. Kırılmadığını söylüyordu ama kırıldığını da belli ediyordu. Aklımdan geçenleri yapacak cesareti kendimde bir türlü bulamadığım için İzmir'e geldiğimizden beridir yazışırkenki samimiyetimizi bir türlü yakalayamamıştık. Çabaladığının farkındaydım ancak iş sadece onun çabalamasıyla da olmuyordu. Bu olanlar benim suçum sayılırdı.

Arabayı sağa çektim. Otobanda ani bir şekilde durmak pek akıl kârı bir iş olmasa bile aniden içime dolan cesareti kaybetmeye pek niyetim yoktu. Hızlıca elimi kemerime atarak çıkardım. Neden durduğumuzu sormak üzere bana dönen Zehra'nın dönüşünü fırsat bilerek elimi çenesine götürdüm, onu kemerin izin verdiği kadar kendime çekerek dudaklarımızı buluşturdum.

Olayın şokuyla donmuş bir şekilde bekliyordu öylece. Ben de aceleci davranmayarak dudaklarımızı birbirinin üzerinde beklettim sadece. Ardından hafifçe geri çekildim ve kendime hakim olamayarak tekrar eğilerek dudaklarına bir öpücük kondurdum. Elimi çenesinden çektim ve koltuğuma yaslanarak Zehra'yı izlemeye koyuldum. Saniyeler içerisinde hafifçe gülümseyerek gözlerini araladı ve bakışları beni buldu.

"En başından beridir yapman gereken buydu, biliyorsun değil mi?"

"Cesaretim yoktu." Kemerini açtığına dair bir ses geldi kulaklarıma. "Bu seferlik sevgim cesaretimi yendi."

"Bu seferlik?" Cümlesiyle birlikte Zehra'yı aniden kucağımda bulmuştum. Ellerini omzuma çıkarmış, kucağımda oturur vaziyetteydi. Yüzlerimiz birbirine o kadar yakındı ki. Şu anki pozisyonumuz beni biraz önceki öpücükten daha çok heyecanlandırıyordu.

Her şey nasıl bir anda bu kadar hızlı olmuştu?

"Bu seferlik, derken?"

"Yani..." Tırnaklarını boynumda hissettim. Adım adım kulağıma doğru tırmanıyordu. "Tek sefere mi mahsustu bu öpücük?" Keyifle ellerimi beline doladım. Hareketim bana biraz daha yaklaşmasını sağlamıştı.

"Bilmem, tekrarı olsun ister misin?" Muzip bir gülümsemeyle kulağıma doğru eğildi. "Her şeyden çok isterim."

Dudaklarını boynumda hissetmemle gözlerimin kapanması bir olmuştu. Beklemediğim bu hareket karşısında belindeki tutuşum sıkılaşmıştı. Hareketimi fırsat bilerek Zehra da kendini iyice bana bastırmıştı. Bir gülüş firar etti dudaklarımdan. Uzun zamandır beklediğim, hayalini kurduğum bir andı bu.

Boynuma hissettiğim dişleriyle anlık bir acıyla inledim. Kaşları çatarak gözlerimi açtığımda kafasını boynumdan kaldıran Zehra'ya baktım. Çok güzel bakıyordu. Bana cidden kafayı yedirtecek cinsten çok güzel bakıyordu.

Daha fazla dayanamayarak elimi yanağına götürdüm ve tekrardan dudaklarımızı buluşturdum. Bu sefer beklemek istemediğimi belli edercesine hareketlendirdim dudaklarımı. Üst dudağını hakimiyetim altına alırken o alt dudağımı kavramıştı. Hafifçe dudağını emiyor, çok sert yapmamaya gayret ediyordum. Anlaşılan o ki Zehra'nın düşünceleri farklıydı.

Benim aksime mümkün olduğunca hızlı hareket ediyordu, daha fazlasını istediğini belli edercesine. Bu sefer dişlerini dudaklarımda hissediyordum. Boynumdaki tutuşunu iyice sıkılaştırdı ve kalçasını mümkün olduğu kadar daha çok üzerime çıkardı. Vücudum beklemediğim hareketleri karşısında saniyelik olarak titremişti. Nefessiz kaldığımı hissederek hafifçe geriye çekildim ve gözlerimi araladım.

Alnımı alnına yaslayarak hala kapalı tuttuğu gözlerine baktım, sabırla açmasını bekledim. Yavaş yavaş aralanan gözleriyle yüzümde bir gülümseme yer etti. Kendimde en başından bu cesareti bulabilseydim tüm tatilimiz bu şekilde geçebilirdi. Şimdi birbirimize doyabilmek için yalnızca 2 günümüz kalmıştı.

Tam o an radyo açıldığından beridir ilk defa çalan müziğe dikkat kesildim. I See Red.

Bu sefer boyununa kafamı ben gömdüm ve pek de yumuşak olmayan öpücükler bırakmaya başladım. Arada sırada abartıya kaçmayacak şekilde emiyor bırakıyordum. Bu hareketlerimle Zehra'nın ağzından kaçan bir inilti adeta içimdeki ateşi korlamıştı. Kafamı boynundan kaldırarak koltuğu bir hareketimle geriye doğru yatırdım.

Göz göze geldiğimiz an gözlerim gördüğüm en koyu rengini aldı. Bakışlarından aldığım daha fazla cesaretle bu sefer adeta içercesine dudaklarını öpmeye başladım. Çalan şarkı eşliğinde akşamımızı o arabanın içinde, polisler bizi basana kadar devam ettirmiştik.
___

😉😉

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 14, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Güzel Kokulum | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin