3.4

231 15 0
                                    

bölüm sonunda görüşürüzz
___

1 AY SONRA

Sıkıntıyla kitapçığın kapağını kapatıp sol elime aldım. Kalemliğimi ve su şişemi de elime alarak sıradan kalktım ve öğretmenler masasına doğru ilerledim. Deneme kitapçığını masanın üzerine bırakıp kapıya doğru yöneldim. En sonunda sınıftan çıkabildiğimde derince bir nefes aldım. Elimle kafamı kaşıya kaşıya koridorda ilerlemeye başladım. Koridor tek tük kişiler dışında boş sayılırdı, sınavın bitmesine daha 20 dakika vardı ve ben erken bitirip çıkmıştım. Daha doğru düzgün kimsenin sınavı bitmemiş olmalıydı.

Merdivenleri seri bir şekilde inerek kantine ulaştım. Tüm masaların boş olmasının verdiği rahatlıkla yürüyerek otomata ulaştım. Otomattan istediğim çikolatayı alarak her zaman oturduğumuz masaya geçtim ve oturdum. Bir yandan çikolatamı yemeye bir yandan da kitapçığı açıp sorularımı kontrol etmeye başladım.

Tam iyice odaklanmış olduğum ve tüm dikkatimi soruya veridiğim bir anda omzumda bir çift el hissetmemle olduğum yerde sıçradım. Hemen ardından aşina olduğum ve her duyduğumda beni heyecanlandıran o sesi duydum. "Sakin ol, benim." Hafifçe tebessüm ettim.

"Korkuttun."

"Özür dilerim, korkutmak istememiştim."

"Önemli değil." Konuşmanın başından beridir ilk kez yeşillerine çevirdim gözlerimi. Çok güzel bakıyordu, vicdansız. Aramız yaklaşık 1 ay önce yaşadığımız olaydan sonra daha iyi gibiydi. En azından konuşuyorduk.

"Ee, deneme nasıl geçti?" Bu soruyu sorması şaşırtsa da bozuntuya vermedim. Sohbetimiz genellikle benim sorularım üzerinden ilerliyordu birkac haftadır. Omuzlarımı silktim.

"Fena değil, daha iyi olabilirdi. Senin?"

"İyiydi." Alayla güldüm. "Dilci olunca kolaydır, tabii!" Umarım bu alaycı tavrıma karşı ters bir tepki vermezdi. Tek kaşını kaldırdı.

"Pardon?"

"Okuduğun bölüm diyorum dil olunca, kolay oluyordur."

"Farkındaysan dün de aynı TYT denemesine girdik ve benimki yine iyi geçmişti. Alanımla ilgisi yok, çalışmamla ilgisi var." Haklıydı, çalışıyordu. Dün girdiğimiz TYT denemesi de kötü geçmişti benim adıma. Adamakıllı çalışmıyordum. Çalışmış olmak için, vicdanımı rahatlatmak için çalışıyordum ve bunun bana pek bir artısı olmuyordu.

"Haklısın, sustum."

Memnuniyetle kafasını salladı ve arkasına yaslanarak etrafı izlemeye başladı. Ben de Rüzgar gelene kadar yaptığım gibi kitapçığımdaki sorularla ilgilenmeye koyuldum. Yaklaşık 10-15 dakika kadar neredeyse yapamadığım tüm soruları incelemiştim. Kitapçığa eğilmekten boynumun ağrıdığının farkına varıp kitapçığı masaya fırlattım ve kafamı kaldırdım. Kafamı kaldırır kaldırmaz beni izleyen Rüzgar'ı görmem kalbime pek iyi gelmemişti açıkçası. Sanki ona bakmamı bekliyormuş gibi dudaklarını araladı.

"İstersen çalıştırabilirim sen, TYT konularına yani." Ağzım şaşkınlıkla hafiften aralandı ancak hemen kendimi toparladım.

Bir süre düşündüm. Benim ve gruptaki birkaç kişinin aksine gerçekten düzenli çalışıyordu, deneme netleri iyiydi. Kesinlikle bana yardımcı olabilecek en iyi kişi Rüzgar'dı. Bu öyle hemen reddedebileceğim türden bir teklif değildi. Ucunda Rüzgar ile vakit geçirmek de vardı.

"Olur aslında, gerçekten ihtiyacım var birinin çalıştırmasına." Derin bir nefes vererek arkasına yaslandı ve tek gözünü kırptı.

"Ayağına zeki ve yakışıklı bir özel ders öğretmeni geldi, ne kadar şanslısın."

Güzel Kokulum | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin