12. Hain Plan

148 5 4
                                    


Arcade- Duncan Laurence

Çocuklar Gibi- Sezen Aksu

Love Your Voice-JONY


Siyah Mercedes'in camından dışarıyı izliyordum. Ağrım her geçen saniye daha da artarken araba boğaz köprüsünün üzerindeydi. Başımı yolcu koltuğunda geriye yaslamıştım. Göz kapaklarım kendiliğinden kapanıyordu. Kollarım karnımı sararken arada giren sancılar yüzünden tırnaklarımı trençkotumun kumaşına saplıyordum. Belki eve gidince bir ağrı kesici alıp halimde olursa sıcak bir banyo yaparsam iyi gelirdi.

Gözlerimi tekrar açtığımda araba evin önünde durmuştu. Başımı koltuğun kenarından kaldıracak halim yoktu. Sadece gözlerimi camdan dışarı çevirmiş, dışarıdaki hareketleri izliyordum. Elimi bile kaldırıp emniyet kemerimi çözemedim. Abim kendi kapısını açıp arabadan indi. Gölgesinin arabanın önünde dolaştığını gördüm. 

Kapımı açtığında soğuk üzerime vurdu, ürperdim. Abim, içeri eğilip emniyet kemerimi çözdü. Çantamı kucağımdan aldı. "Özgür, şunu tutsana." dediğini duydum. O sırada, yolda yağmur yağdığı için ıslak olan çimenlerde adım sesleri geldi. Özgür yanımızda durdu, çantamı abimden aldığında başını eğip kapıdan içeri bana baktı. Onun yüzünü kısık bakan gözlerimle gördüm. "Hadi, güzelim. Kollarını boynuma dola ki seni kucağıma alayım." dedi abim saçlarımı yüzümden çekerek. Başımı sallayarak kollarımı kaldırıp onun boynuna doladım. O da kollarından birini sırtımdan diğerini bacaklarımın altından geçirerek beni arabadan çıkardı.

Abim, beni kucağında taşıyarak bahçenin taşlı patika yolunda yürürken benim ellerim onun omuzlarına tutunuyordum. Tırnaklarımı onun paltosuna batırıyordum. Özgür'ün koşan adımlarını duydum. Sonra açılan kapı kilidinin sesini. Abim evin ikili ahşap kapılarından içeri girdi. Yine ahşap merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı. 

"Abi, yavaş." dedim hızlı hareketleri yüzünde karnım acıdığı için kaşlarımı çatarak. Ellerim destek almak için daha sıkı tutunmuştu omuzlarına. "Özür dilerim, güzelim." dedi abim adımlarını yavaşlatırken. Peşimizden gelen Özgür'ün adımlarını duyuyordum. Annem aşağıdan seslendi, "Ayaz, Gece'yi odasına yatır, ben geliyorum." dedi. Abim homurdanarak onayladı, beni Teke'nin yanına göndermeleri konusunda hala sinirliydi. Beni odama taşırken belli belirsiz söyleniyordu.

Özgür, odamın kapısını açtı. Abim içeri girdi, beni yatağıma yatırırken ben karnım kasıldığı için inledim. "Şşşt, tamam güzelim." diye mırıldandı abim kulağıma doğru. Sırtım yumuşak yatak ile birleştiğinde kollarım onun boynundan düştü ve anında karnıma sarıldı. "Özgür, abiciğim ceketini falan çıkar. İki dakika yanında dur, hemen geliyorum." dedi abim. Özgür'ün onaylayan sesini duydum. Ardından abim, alnıma dudaklarını bastırarak bir öpücük kondurdu. "Hemen geliyorum, tamam mı güzelim?" dediğinde başımı salladım. 

O, kapıdan çıktığında Özgür yanıma geldi. Çantamı komodine bıraktı. "Bir tanem, hadi ceketini çıkaralım." dedi ve ceketimi üzerimden çıkarıp kenardaki koltuğun üzerine bıraktı. Ayakkabılarımı çıkarmak için uzandığında, "Ben çıkarırım Özgür." dedim çekinerek. "Hal ederim Gece, çekinme." diyerek ayakkabılarımı ayağımdan çıkardı.

Biraz sonra abim ve annem geldiklerinde, abim ve Özgür dışarı çıktı. Annem kapıyı kilitleyerek üzerimdekileri çıkarmama yardım etti. Beni sıcak bir duşa girmem için ikna etti. Duşa kabinde, duş başlığından bedenime sıcak su akarken kaslarım birazda olsa gevşemişti. Aslında saçlarımı çitileyerek yıkamak istiyordum. O herifin ellerinin izni saç tellerimden silmek istiyordum. Normalde duşta dakikalarca kalırdım, ama zor ayakta duruyordum. Suyu kapatıp duşa kabinden çıktığımda, bedenime havluyu sarmadan önce aynadaki yansımama gözüm takıldı. Karnımda çürükler vardı. Parmaklarım çürüklerin üzerinde gezindi. Başımı iki yana sallayarak dalgınlığımı attım ve havluyu üzerime doladım.

Gece'nin Sakladıkları (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin