Yokluğunda- Leyla The Band
Son Bakış- Sezen Aksu
Sessiz sedasız geçen Londra tatilimiz uzun sürmemişti tabii. Huzurumuz önce benim çantamdan çıkan not ile bozuldu. Odadaki fazla eşyalarımı valizime doldururken, çantalardan biri elimden düşünce içinden sarkan not dikkatimi çekti. Kaşlarımı çatarken yere eğilip notu aldım. Notun bir peçete olduğunu fark ettim. Peçeteyi aldım ve ters çevirdim.
Bu işin peşinde canınız yanacak, takip ediliyorsunuz. Size ben yardım edemem ama belki bu numara size yardım edebilir....
Notun geri kalanında bir numara yazıyordu. Türkiye hattı olduğunu fark ettim. Ama bunun dışında numarada tanıdık hiçbir şey yoktu. Çantamı biraz daha karıştırdım. İçinden takılarım çıkınca bu çantanın avukat ile görüştüğümüz gün taktığım çanta olduğunu anlamıştım. Bu çantayı o geceden beri ellememiştim. Zaten gecenin ilerleyen saatlerinde hastanelik olduğum ve uyumaktan başka bir şey yapmadığım için çantayı boşaltacak pek zamanımda olmamıştı.
Takip mi ediliyorduk? Farkında değildim. Ama etrafımızda korumalar vardı. Ben belkide yarısından haberdardım. Ya da daha azından. O kadar korumanın fark etmediğini, bu avukat nasıl etmişti? Veya biri ona haber mi uçurmuştu?
Numaradaki kimdi? Tanıdık mıydı? Ya da bize nasıl yardım edebilirdi?
Notu içimden tekrar tekrar okurken, aniden kapı sesi gelince irkilerek başımı kaldırdım. Özgür ile göz göze geldim. Elindeki havlu ile saçını kurularken kaşlarını çatarak bana baktı. "Sorun ne?" diye sorduğunda yüzümün halinden bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştı. Cevap vermeden yutkunarak Özgür'ün yüzüne baktım. Hala bir elimde çanta bir elimde not, odanın ortasında dikiliyordum.
Özgür hızlı adımlarla yanıma gelip elimdeki notu fark etti. Notu alıp okuduğunda bakışlarını bana çevirdi. Ardından elimdeki çantaya. "Çantadan mı çıktı?" diye sorduğunda başımı sallayarak onayladım. "Çanta düştü, notta içinden düştü." dedim tekrar yutkunurken. "Avukat ile görüştüğümüzde kullanmıştım çantayı." dedim. Özgür de benim anladığım şeyi anlamış olacak ki çatık kaşları düzleşip havaya kalktı.
"Bizimkilere haber vermemiz lazım." diyerek notu bırakmadan odadaki koltuk takımının sehpasına yöneldi. "Saat kaçtır ki?" diye sordum saat farkı aklıma gelince. "Önemi yok, bu saatten daha önemli." diyerek notu salladı. Başımı sallayıp sonunda donmuş parmaklarımı hareket ettirip çantayı kenara bıraktım. Onun yanına gidip koltukta yanına oturdum.
Özgür bilgisayarı açıp, hızlıca bir görüntülü arama düzenledi. Birkaç dakika içinde babaannem ayrı, babam ve annem bir pencerede, ayrı bir pencere de abim, Miraç amca ve Zühre hanım başka bir pencerede ekrandaydı. Not beni germişti ayrıca içeriği daha çok germişti. Bu yüzden Özgür bizimkilere notu söylerken bacağımı sallayarak ekrana bakıyordum.
"Çantayı başka bir yerde kullanmadığına emin misin?" diye sordu abim bana bakarak. Sakalsız çenesini sıvazlıyor ve düşünüyordu. Onun sorusuna başımı salladım. "Çantayı köşede unutmuştum, zaten o günkü takılarım hala içindeydi." dedim. Abim başını salladı bu sefer, kulağında kablosuz kulaklıklar ile konuşuyordu. Hepsi öyleydi, böylece ses ve bilgi dışarı gitmiyordu.
"O günün kamera kayıtlarını kim izledi?" diye sordu Miraç amca. "Ben izledim, ama böyle bir şey görmedim." dedi Özgür. "Önceden hazırlanmış bir şeye benzemiyor Özgür." dedim gözlerimi klavyeden onun yüzüne çevirerek. "Orada ayak üstü ve ayrıca aceleyle yazılmış bir şeye benziyor. Yazı oldukça bozuk ve peçeteye yazıldığı için bir iki kalem deliği var. Hızlı yazarken peçeteyi delmiş gibi." dedim ona düşüncelerimi aktarırken. Özgür bu söylediklerimi düşünürken boş bir şekilde bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Sakladıkları (Düzenleniyor)
Teen FictionGece, iç dünyasına kapanık biridir. Sınıfına beklenmedik bir anda gelen nakil öğrencisi Özgür ona herkesten daha farklı yaklaşacaktır. Bu tanışmanın altından başka olaylar çıkacaktır. Ama bu şekilde Gece'nin iç dünyasına uzanmasına yardımcı olacak o...