1↬ Güven bana

1.5K 80 111
                                    

Bir komiser ve gülümsemeyi unutmuş bir çocuk...

Bir komiser ve gülümsemeyi unutmuş bir çocuk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

...

Havalar iyice soğumuştu, arabadan iner inmez koşar adımlarla girmiştim içeri "Off hava buz gibi kar yağacak sanırım" ellerimi montumun cebine sokarken söylendim, biraz sonra beni gören Changbin heyecanla yaklaştı yanıma "Hyung nerelerdesin yaa özlettin kendini"

Bir haftadır griptim ancak iyileşebilmiştim. İzin aldığım için beni böyle karşılamıştı.
Ekibimizin afacanıydı Changbin, yerinde duramazdı. Kendisine Binnie veya küçük bigboy derdik. Boyu kısa olsa da vücudu inanılmazdı çünkü. Namjoonla sürekli kas yarıştırırlardı. Kim daha iyi diye de beni soru yağmuruna tutarlardı. Ben de ikiniz de iyi değilsiniz deyip geçiştirirdim. Binnie kıskanç derdi bu yüzden bana.

Bana seslenen Changbin'e selam verdim, elime aldığım bardağa kahve doldururken kafamı ona doğru uzattım "Ancak iyileşebildim, burnumu görmüyor musun silmekten yara oldu"

"İyi iyi geçmiş olsun" eliyle pat patladı omzumu "Namjoon hyung seni çok özlemiş olmalı ki hemen kaptı yerini"

"Vay âdi!" bardağa doğru üfleyerek kahveden bir yudum aldım "Demek hastalanmamı bekliyormuş nerede o?" şakayla çattım kaşlarımı odaya geçerken "Kim Namjoon neredesin?"

"Ooo günaydın Taehyung Bey, ne zahmet ettiniz sabahın köründe?" saat öğleye geliyordu bu yüzden beyefendi benimle alay ediyordu. Namu ekibimizin ciddi espri yapan üyesiydi aynı zamanda kendisi bigboy'un ete kana bürünmüş haliydi.

Hızlı adımlarla yaklaşıp şakayla vurdum omzuna "Masamı ele geçirmişsin, bir de utanmadan alay mı ediyorsun?"

Kendini benim koltuğuma atıp yaslandı geriye "Senin koltuğun çok rahat napim?"

Etrafa bakıp elimle gösterdim diğer koltukları "Lan hepsi aynı sallama, kalk çabuk" ceketinin ensesine gelen kısmından tutup kaldırdım "Hulk gibi olmuşsun iyice haa" gülerek kalktı ve kol kaslarını gösterdi "Yapıyoruz işte bir şeyler"

Onu ittirip koltuğa ben oturdum "Ben yokken neler oldu bakalım?"

"Neler olmadı ki Tae?" Jimin kafasını uzattıktan sonra güldü "Selam bu arada, bakıyorum da iyileşmişin"

Ekibin en tatlısı ve en meraklısıydı Jimin. Tüm dedikodular ondaydı, kendisine ayaklı gazete derdik.

"He yaa" dedim iç çekerek "Bir haftadır iyileşmek için bitki çayları içiyorum en sonunda artık fotosentez yapmaya başladım"

"Öyle oluyor muymuş hyung?" Jisung sincap gözleriyle uzattı boynunu karşı masadan. Ciddi bir şekilde onayladım "Oluyor tabii, sen de dene Jisung"

Ekibin diğer afacanı da Jisung'du. Sincap derdik ona, mimikleriyle ve hareketleriyle bizi her zaman güldürürdü.

"Tae mi gelmiş?" Joy sevinçle girdi içeri. Gerçek adı Sooyoung'du ama biz ona Joy derdik. Adı gibi grubumuzun neşesiydi o da. Makyaj hastasıydı, en önemli operasyonda bile rujunu eksik etmezdi cebinden. Bir değişik takıntısı ise hep bize de makyaj yapmak istiyordu, hatta geçen Changbin'i kovalamıştı ruj sürebilmek için.

𝙃𝙤𝙢𝙚 ·٠• TaeJinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin