𝙃𝙤𝙢𝙚 ·٠• TaeJin

10↬ Başka birisini sevme

Jin

"Taehyungie hyung" sevinçle elimi kaldırıp salladım burada olduğumu belli edercesine, beni gördüğünde ellerini paltosunun ceplerine yerleştirip bize doğru yürümeye başladı.

Jungkook "Ohaa!" dedi "Lan komiser komiser diyordunuz adam taş çıktı" Yoongi dirseğiyle dürttü onun karnını "Abartma sen de"

Taş derken yakışıklı olduğunu anlatmak istemişti herhalde, gülümseyip başımla onayladım onu "Öyle, hyungum çok yakışıklıdır"

"Jinnie" bana yaklaşan hyungum ilgiyle gözlerime baktıktan sonra sarıldı "Günün nasıl geçti? Herhangi bir sorun çıkmadı umarım" gözlerimi kapatıp başımı göğsüne yasladım "Artık çok korkmuyorum hyung, insanlara biraz alıştım sanırım"

Gözlerimi açtığımda sırıtarak bizi izleyen Yoongi ve Jungkookla göz göze geldim. Jungkook fısıldar gibi konuştu "Bu adam sana fena aşık" susması için gözlerimi büyüttüm, hyungum duyarsa hiç iyi olmazdı.

Geriye çekilip hyungumun elini tuttum "Sonra görüşürüz" dedim diğerlerine bakıp elimi sallarken. Jungkook birleşik ellerimize bakıp sırıttı "Mutlaka görüşelim" göz kırptı "Gelişmeleri aktarırsın"

Niye böyle konuşuyordu ki? Alt dudağımı dişleyip Yoongi'ye baktığımda dürttü Jungkook'un kolunu "Gidelim hadi" dedikten sonra elini kaldırıp salladı "Görüşürüz kiraz"

Gülümseyip başımı öne doğru salladım, onlar yanımızdan ayrılınca Taehyungie hyung kaşlarını çatarak bana döndü "O kimdi? Bakışlarını hiç sevmedim, niye sana göz kırpıp gelişmeleri aktarırsın dedi?"

"Şeyy..." ne söylesem diye düşünüyordum ki o elimi çekiştirerek arabaya doğru yürümeye başladı "Dikkat et ona tamam mı? Hiç sevmedim"

"Hyung Jungkook çok iyi birisi, Yoongi'nin se-" bunu söylememem gerekiyordu sanırım "Yoongi'nin sınıf arkadaşı" dedim, rahatlar gibi nefesimi verdiğimde arabanın kapısını açıp baktı tuhaf tuhaf "Yine de sen dikkatli ol" geçmem için elini uzatınca bir şey demeyip bindim arabaya. Neyse ki şüphelenip de fazla soru sormamıştı.

Yanıma geçip çalıştırdı arabayı "Bugün dışarda yiyelim sonra eve geçeriz" ses etmeden onayladım başımla, sonra cama yaslanıp dışarıyı izlemeye başladım. Aklımda hâlâ Jungkook'un söyledikleri vardı, nasıl yapacağımı hiç bilmiyordum. Acaba işe yarar mıydı? Taehyungie hyungun benden hoşlanmasını çok istiyordum umarım işe yarardı.

"Bana biraz kızgınsın sanki?" onun sesini duymamla çevirdim başımı "Kızgın mı, ben mi?"

Gözlerini yoldan çekmeden iç çekti "Sabah sesimi fazla yükselttim, gün boyu bunu düşündüm, özür dilerim Jinnie, amacım seni kırmak değildi-" ellerimi salladım hemen "Hayır hyung hayır, kırılmadım. Kızgın da değilim lütfen böyle düşünme, sana niye kızayım?"

Gözlerini kırpıştırıp omuz silkti "Ne bileyim...öyle hissettim-" bir anlık kararla yaklaşıp kollarımı boynuna sardım ve yanağını onun bana yaptığı gibi kocaman öptüm "Sana hiç kızar mıyım hyung ben, sen benim yakışıklı kahramanımsın, sana nasıl kızayım?" gülerek başını geriye attı "Tamam tamam, bak kaza yaparız Jinnie çekil hadi" çekilmeyip başımı onun boynuna gömdüm, kollarımla hâlâ sıkıca ona sarılıyordum o da gülüyordu.

Kokusunu sevdiğini falan söyle

Burnumu onun boynuna sürterek kapattım gözlerimi, gerçekten de çok güzel kokuyordu hyungum "Kokun çok güzel hyung"

Araba bir anda durunca merak edip kaldırdım başımı, elleriyle belimi kavrayıp üzerinden kaldırdı beni "Yerine geç Jinnie" dedi ciddi bir şekilde. Kızmış mıydı bana? Söylediğini yapıp hemen çekildim.