𝙃𝙤𝙢𝙚 ·٠• TaeJin

8↬ Bunun adı aşk mı?

Keyifli okumalar 🙆🏻‍♀️💜🧚🏻‍♀️

...

Tüm her şeyi unutmaya çalışıp işlerime odaklanmaya başladım ama pek başarılı olamadım. Ellerimle yüzümü ovalarken yanıma Joy gelip elini omzuma koydu "Çok da duygusal değildim bugün noldu yaa bana?" hâlâ elindeki peçeteyle burnunu siliyordu.

İç çekerek yaslandım geriye, gözlerimi kapatıp bir süre dinlenmek istedim ama olmadı, oflayarak tekrardan masaya gömüldüğümde bu kez de Jimin yaklaştı "Jinle Yoongi odada konuşuyor ya istemeden kulak misafiri oldum..." hızla oturdu karşıma. Ne söyleyeceğini merak edip kaldırdım başımı "Jin'e 'benim eve gel, birlikte yaşayalım' dedi"

Duyduğum şeyle suratım asılmıştı, Jin'e çok alışmıştım giderse napardım ben? "O ne dedi?" diz kapağımı ovalarken ağzından çıkacakları tuhaf bir endişeyle beklemeye başladım.

Gülerek bacağını diğer bacağının üstüne attı "Gidecek diye korkuyorsun değil mi?" kaşlarını hızlı hızlı kaldırınca Joy dürttü kolunu "Ayy ben de merak ettim, ne dedi söylesene Jimin"

Gözlerimi devirdiğimde kaldırdı ellerini "Tamam tamam bakma öyle öldürecekmiş gibi" büktüğü elini dudaklarına götürüp hafifçe öksürdükten sonra gülümsedi "Sevimli Jinnie'miz aynen şöyle dedi: 'Taehyungie hyungumu bırakamam' bunu o kadar masum ve tatlı bir şekilde söyledi ki görmeniz lâzımdı"

Duyduğum şeyle dudaklarım yukarı kıvrılmıştı. Masanın üzerindeki kum saatini çevirip başımı yana yatırdım. Taehyungie hyungu yesin onu, akşam olunca ilk işim o pembiş yanaklarını ısırmak olacaktı, benim tatlı bebeğim, benden ayrılamayacağını biliyordum.

Jimin kollarını bağlarken sinsice başını uzattı "Tae üzgünüm ama, yakın zamanda senin pabucunu dama atar bu Yoongi, benden söylemesi" Joy otururken anlamayarak sordu "O niyeymiş?"

Kaşlarımı çatmış sertçe Jimin'e bakıyordum ki hâlime gülüp eliyle kapattı ağzını "Bakma öyle Tae gerçekleri söylüyorum ben, sen ne kadar inkar etsen de Jinnie'yi çok seviyorsun ve bunu herkes fark etti-"

"İnkar ettiğimi kim söyledi?" dedim ciddiyetimi bozmadan "Onu çok seviyorum, bunu da bağıra çağıra söylerim, çekinmem. Ama sizin kastettiğiniz şekilde bir ilişki yok aramızda, bunu da aklınıza sokun artık, bir daha saçma sapan yersiz şakalar yapmayın!"

Beni ciddiye almayıp Joyla bakıştılar, geçirdim bi' tane omzuna "Devam etsene, Yoongi pabucunu dama atacak derken neyi kastettin, birden nerden geldi aklına böyle bir şey?"

Etrafa bakarken sessizce cevapladı "Jin'in dibinden bi' kere bile ayrılmıyor, hasret gidermelerine bir şey demiyorum ama...ne bileyim tuhafıma gitti" dedikodu yapan teyzeler gibi dişledi alt dudağını "Saçlarını seviyor, öpüyor...uzaktan sevgili gibi gözüküyorlar, yani...senin yerini alacak gibi" dedi alayla gülerken "Bize kızıyordun ya onu sevdiğimiz için hadi şimdi Yoongi'ye de kız" koskoca adam çocuk gibi dil çıkarınca ittirdim omzunu "Siktir git Jimin başımdan, beni sinir etme!"

Joy da ayaklanıp gülerek gitmek üzere olan Jimin'in yanına geçti "Kıskanç Tae iş başında desenize" 

Dayanamayıp ayağa kalkarak bağırdım "Niye kıskanayım yaa!?" herkes buraya bakınca sesimi alçalttım, utanmadan hâlâ gülüyorlardı "Bak yine aynı şeyi îma ediyorsunuz bu kez gerçekten kalbinizi kırarım" elimle gitmelerini işaret ettim "Gidin işinizi halledin, beni de daha fazla meşgul etmeyin!"

Nihayet gitmişlerdi, gözlerimi devirip oturdum koltuğa. Başım çatlıyordu bi' de onlarla uğraşıyordum...bu ikisi nasıl polis olmuştu yaa?..

Söyledikleri şeyi hatırlayınca dudak büzdüm, niye kıskanacaktım ki Jin'i? tamam onların Jin'e öylece dokunması hoşuma gitmemişti yalana gerek yok ama Yoongi arkadaşıydı, hasret gidermeleri çok normal bir durumdu.