Tek isteğim birkaç yorum,
şimdiden teşekkür ederim 💜🧚🏻♀️...
"Doydun mu?" başımı uzatmış sormuştum emin olmak ister gibi, kafasını hafifçe sallamıştı öne doğru. Gülümseyip kalktım ayağa "Ben bulaşığı yıkayayım, sen de istersen salona geç" masayı toplamaya başladığımda hiç aldırmadan o da bana yardım etmeye başlamıştı. Demedim bir şey, madem istiyordu izin verdim yardım etmesine. Hatta birlikte bulaşık bile yıkamıştık "Jinnie...yardım etmek zorunda olmadığını hatırlatmak istiyorum, ben hallederdim" cevap vermediği için ne hissetiğini de bilmiyordum. Neyse diyerek devam ettim.
İşimiz bitince salona geçtik "Uykun var mı Jinnie? Yoksa benimle film izlemek mi istersin?" büyüttüğü gözleriyle televizyona bakınca uzanıp tuttum elini "Gel bakalım" onu koltuğa oturtturup vitrindeki filmleri çıkarıp dizmiştim önüne "Çok sevdiğim filmleri satın almıştım, bunlara bak ve izleyeceğimiz filmi seç. Şimdi ben mutfağa gidip atıştırmalık bir şeyler getireceğim" heyecanı parıldayan badem gözlerinden belliydi, hafifçe tebessüm edip ayrıldım yanından.
...
Tahmin ettiğim gibi "Up" animasyon filmini izlemeyi seçmişti. Elimdeki yiyecekleri masaya koyup her şeyi hazırladıktan sonra açmıştım filmi. Bir şeyler yemeyi sevdiğini biliyordum o yüzden de ne var ne yok getirmiştim. Gözleri her zamanki gibi jelibonda kalmıştı. Yemesi için tabağı alıp kucağına koydum "Abur cuburlar lezzetlidir ama fazla kaçırmamalıyız, tamam mı Jinnie?" başıyla onaylayıp çocuksu bir heyecanla yemeye başlamıştı.
Ben yemekten filme odaklanamaz sanmıştım ama tam tersi bir süre sonra yemeyi kesip sadece filmi izlemişti. O filmi izlerken ben de çaktırmadan onu izlemiştim, duygusal veya komik sahnelerde tepkilerini ve mimiklerini kontrol etmek istemiştim. Başta amacım sadece buydu ama yalan söylemeyeceğim en çok da onun güzel yüzünü izlemiştim. Badem şeklindeki ışıltılı gözleri o kadar güzeldi ki, anlatamam... Güzelliği abartılması gerekiyordu, meleksi ve masumdu...nasıl betimleyeceğimi bile bilmiyordum. Cidden o şu hayatta gördüğüm en güzel şeylerden biriydi...
Filmin bittiğini onun bakışlarını bana çevirmesiyle fark etmiş ve hemen sormuştum "Nasıldı, sevdin mi?"
Başıyla onaylayınca gülümsedim "Jinnie bu film gerçek mutluluğu; sahip olduğumuz para veya büyük maceralarda değil, sevdiklerimizle geçirdiğimiz anlarda ve onlara kalbimizi açtığımızda bulabileceğimizi anlatır. Aynı zamanda başkalarıyla bağ kurmayı, hayallerimize sadık kalmayı ve küçük mutluluklara önem vermemiz gerektiğini söyler"
Beni dikkatlice dinlemiş ve eğmişti başını. Ne hissetiğini az çok tahmin edebiliyordum. Omuzlarını kavrayıp bana bakmasını sağladım "Bak Jinnie" kaldırdı bakışlarını ve ben gülümseyerek devam ettim "Artık hayatında ben varım, hyungun var. Bundan sonra sana kimse zarar veremez bu yüzden sakın korkma. Senden tek istediğim şey çekinmeden düşüncelerini benimle paylaşman ve bana kalbini açman. Duygularını saklama, gülmek istiyorsan gülebilirsin seninle birlikte gülerim, ağlamak istersen ağla birlikte ağlarız. Lütfen hyunguna bir adım at, seni mutlu etmeme izin ver"
O susunca devam ettim "Lütfen konuş benimle, hislerini paylaş, zorlukların üstesinden birlikte gelelim" ellerimle minik ellerini sıkıca kavradım "Lütfen Jinnie, güven bana, güven hyunguna"
Uzun zamandır sevgi ve ilgi görmemişti bu yüzden bu duyguların ona uzak olduğunun farkındaydım. Belki içinden diyordu ki 'bu ne diyor?' ya da 'niye hep böyle garip konuşuyor?' ah bilmiyorum, keşke ne düşündüğü anlayabilseydim.
Söylediklerimi umursamamış gibi bir hâli vardı, gözlerini kapatıp esnedi, ağzını şapırdatarak tekrardan bana baktığında kendimi tutamayıp güldüm, şaşkınlıkla neden güldüğümü anlamaya çalıştı "Ah pekâlâ Jinnie, uykun geldi anlaşılan" tam bir bebekti. Kızamıyordum da, kızmazdım da zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙃𝙤𝙢𝙚 ·٠• TaeJin
FanfictionBir komiser ve gülümsemeyi unutmuş bir çocuk... ✐ [07.07.2023 - 12.01.2024]