Derslerim başladı bu yüzden fazla aktif olamıyorum ama yine de boş kaldıkça yazıyorum. Bölümü kontrol edemedim umarım yazım yanlışım çok olmaz, keyifli okumalar 🙆🏻♀️💜🧚🏻♀️...
Taehyung
Eve geldiğimde Jinnie yoktu, bugün orada kalacağım demesinin üzerine gelip seni alayım demiştim ama kabul etmedi, bir şey diyemedim. Bana kızgın gibiydi, haklıydı da, bir şekilde onun gönlünü almalıydım.
Yorgun bedenimi yatağa atıp kapattım gözlerimi, ona vakit ayırmayı ben de çok istiyordum. En kısa zamanda her şey düzelsin ve işler bi yoluna girsin gerisi kolaydı.
Başımı yana çevirip boş olan tarafa baktım, küçük sevgilimi şimdiden özlemiştim. Kendime gelmem için onun öpücüğüne ihtiyacım vardı, pamuk şeker saçlarını okşamam lâzımdı. Gözlerim kapanırken onunla vakit geçirmeyi hâyâl edip uykuya daldım.
...
Günboyu Jinle konuşmak için fırsat kollamıştım ama beni neşeli sesi yerine durgun sesi karşıladı her defasında. Bugün erken çıkacağımı söylediğimde belli etmese de mutlu olmuştu, onun mutlu oluşu beni de mutlu etti.
İşlerimi hızlıca halledip onu almak için kütüphanenin oraya gittim. Arabaya yaslanmış ellerim cebimde bekledim onun çıkmasını. Bir sürü insan içinde onun sadece bir parçasını görsem bile tanırdım.
Biraz sonra badem gözleri gözlerime değdiğinde gülümseyip kaldırdım elimi. Başını eğdi ve minik adımlarıyla karları ezerek bana doğru yaklaştı, aramızda üç dört adım kalınca gözlerime bakmıştı nihayet, fırsattan istifade edip açtım kollarımı, sarılmak için izin alır gibi kaşlarımı kaldırdığımda daha fazla ciddi kalamayıp gülümsedi bebeğim.
Aramızdaki mesafeyi kapattı, ardından kollarını belime sarıp başını gömdü göğsüme, hemen pamuk şeker saçlarını öpüp sarılmasına karşılık verdim.
Biraz sonra sessizliği bozan o oldu, geriye çekilip kiraz dudaklarını büzerek sitem etti "Seni hemen affetmeyecektim nasıl böyle oldu yaa" tatlı kızgınlığı güldürdü beni. Onu ciddiye almamı ister gibi çattı kaşlarını "Benimle dalga geçme ciddiyim ben, biraz trip atmalıydım bence-"
Birden yanaklarını avuçlayıp öptüm dudaklarından, sonra yavaşça fısıldadım "Seni özledim"
Yine büzüldü dudakları, geriye çekilip yumruk yaptığı minik eliyle ona göre sertçe ama bana göre çok hafif bir şekilde vurmuştu omzuma "Gıcık ben daha çok özledim. Dün uyuyamadım seni düşünmekten-"
Bileğini tutarken gülümsedim "E gelip seni alayım dedim ama itiraz ettin"
Bileğini hızla çekerek elimden kurtardıktan sonra bağladı kollarını "Sana kızgındım, gelemezdim. O kadar hazırlanmıştım beni boşu boşuna heveslendirdin"
"Özür dilerim bebeğim" yaklaşıp yüzünü avuçlayacaktım başını geriye attı "Neden bu kadar meşgulsün ki? Cidden bu mesleği yapmak zorunda mısın?" bu sorusu durdurdu beni, ne söyleyeceğimi bilemedim. Üşümekten kızaran burnunu çekip "Keşke polis olmasaydın" dediğinde hiç olmadığım kadar üzülmüştüm. Hiçbir şey demeden geçip arabaya bindi bense hâlâ donakalmış gibi dışarıda bekledim.
Onun bunu söylemesine sebep olduğumu bilmek beni üzüyordu. Şu hayatta yapmaktan en fazla keyif aldığım iş belki de mesleğimdi ama ona göre durmadan meşgul olduğum için bunun hiçbir önemi yoktu.
Küçük bir iç çekip başımı salladım iki yana, ne ondan vazgeçerdim ne de mesleğimden. Bunu söylemesi cidden üzmüştü beni.
Arabaya geçerken üzgün hâlimi ona yansıtmamaya çalışsam da olmadı, ikimiz de sessiz kaldık. İlk günki gibiydi her şey, o başını cama yaslayıp bir şeyler çizmişti ben de kaçamak bakışlarla ne çizdiğine bakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙃𝙤𝙢𝙚 ·٠• TaeJin
FanfictionBir komiser ve gülümsemeyi unutmuş bir çocuk... ✐ [07.07.2023 - 12.01.2024]