Hazan ve Ertuğrul
Buray & Ceren Gündoğdu - Beni Affet
🕊
Biliyorum giden gelmez ama gelmek için gidenler de vardı. Ertuğrul her defasında gelmek için gidiyordu. Arkasında bıraktığı Kırlangıç'ına döneceğini bilerek gidiyordu.
Ben de gelecek olan adamı beklerdim hep. Asla bekle dememişti ama bekleyeceğimi biliyordu. Belki de bildiği için hep gidiyordu, kim bilir?
Şimdi ona gidiyorken zihnim hala gelmiş olduğunu idrak etmekte güçlük çekiyordu. Oysa ki dün gece gelmişti. Sarılmışım, hissetmiştim varlığını hatta dudakları dudaklarıma sonsuz bir mühür vurmuştu. Buna rağmen aklımın kuytularında hep bi hayaldi veryansları vardı.
Zihnimin karanlık yüzünü bile Ertuğrul sayesinde böylece keşfetmiştim. Keşfetmemeyi dilerdim.
Ellerimin arasındaki kabı iyice kavrarken garip hislerle baktım görülmeye başlayan eve, Ertuğrul'un evine. Adımlarım kendiliğinden yavaşlarken gözlerim sokağın her iki yanındaki arabaların üzerinde gezindi. Ertuğrul'un gelişine en büyük kanıt şu an için arabasıydı. Ama görünür de arabası yoktu.
Başka bir yere park etmiştir Hazan, korkma.
Omuzlarımı daha da dikleştirerek adımlarımı evin merdivenlerinin dibinde sonlandırdım. Başımı kaldırıp tahta kapıya baktım. Bu kapının ardındaydı Ertuğrul.
Derin bir soluğun ardından hızla üç kısa basamağı çıkarak tahta kapıya ulaştığımda zaman kaybetmeden kapıya iki kere vurdum. Biraz daha düşünürsem tekrar hayal zırvalıklarına yenilmekten korkuyordum.
Korkumun içimde gitgide yeşerdiğini hisseder gibi duyulmaya başladı güçlü, kendinden emin tok adım sesleri. Duyduğum adım sesleri bile yetmişti yüreğimin üstündeki yükün kaybolmasına.
Tahta kapının aralanmasıyla gördüğüm adamı heyecanla süzdüm. Gündüz gözüyle bir kez daha hasret gidermek istedim. Gördüğüm kısa kesilmiş saçlarla kaşlarım çatılsa da yüzündeki yorgun ifadenin gitmiş olması içimi rahatlattı.
"Hoş geldin." İçeri girmem için kapıyı daha da araladığında günaydın diyerek içeri geçtim.
"Saçlarını kesmişsin." Eli kısa saçlarının üstünde gezindiğinde sakince başını salladı. "Uzun halini tam olarak görememiştim."
Buruk söylemimle eli öylece ensesinde kaldığında haline güldüm.
"Olsun ben senin bu halini daha çok seviyorum." Yemin ederim rahatladığını omuzlarının gevşeyişinden anladım. Bu haline içim sıcacık olurken dibine kadar girerek alttan alta baktım yüzüne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRLANGIÇ | YARITEXTİNG
General Fiction0552... : Bende var senden bir yara. 0552... : Zor ama sen sar bir ara. O bana Kırlangıç dedi ben bana biçtiği altı aylık ömre razı oldum. Siz hiç en olmayacak adama aşık oldunuz mu? Ben oldum. En kötüsüyse o adamın da beni canını istesem verecek ka...