Başarılı bir Komiser ve yiğit bir Yüzbaşı'nın hikayesi.
⛓️
Yağmur taneleri çığrından çıkmış bir şekilde yüzlerimizi ıslatıyordu. "Yalandı." diyerek mırıldandım, ona karşı. Damlalar bile ona olan aşkımı dillendirirken saklamanın bir yararı olmadığını...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
semiramis ve boran'ın kalite seviyesi
⛓️
"Şu an geldiğini hayal edin, sımsıkı size sarılmak için kollarını açmış olduğunu düşünün. Neler olurdu?"
Canım aşkım bebeğim hocamla programa başlıyoruz. Her hafta olduğu gibi yine psikoloğumun yanına gelmiştim. Rutin gibi bir şeyim olmuştu buraya gelmek.
"Yani şamarı yapıştıracağımı bildiği için öyle bir şey yapmaz."
Sanırım doktor böyle bir şeyi duymayı beklemiyordu. Çok güzel edebi yanıtlar vereceğimi düşünürken onu zort etmeme kaç puan?
"Peki o hâlde şöyle sorayım. Boran Bey'in geldiğini farz edin. Fakat planlanandan önce gelmiş ve size sürpriz yapmış. Neler hissedersin?"
Derin bir nefes bıraktım. Aşırı derecede çıkmaza sokuyordu doktor.
"Hissettiklerim ile verdiğim tepkiler bir olmuyor."
"Verdiğiniz tepkileri bir kenara koyalım. Hissettiklerinizle ilgilenme vakti."
Önceki randevumdan beri birçok şeyi yoluna koymuştum. Alev'le barışmak gibi, arkadaş ilişkilerinin iyiye gitmesi gibi, kızımla muhteşem zamanlar geçirmek gibi, Yağız ile eski kanka günlerimize dönmek gibi...
Ama Boran'ı yoluna koyamamıştım bir türlü. Ne onlu yapıyorum ne onsuz. Hiçbir şekilde hallolmuyor herif. Belki de Boran hayatımdaki tek ve ilk terslik olacaktı.
"Boran gittiğinden beri kendime ciddi manada gelebilmiş değilim. Hani o yani başımdayken burnum pislikten çıkmıyordu fakat içimde anlam veremediğim bir mutluluk vardı. Geçen Muhteşem Yüzyıl izledim, Hürrem ölüyordu. Yüzlerce bölümden Hürrem'in öldüğünü tutturmuşum şansa bak."
Ufak çaplı gülümsedi doktor. Hâlbuki benim içimde fırtınalar kopuyor.
"Gülfem'le Sultan Süleyman'ın meşhur konuşma sahnesi, bilirsiniz. Eskiden renkler vardı Gülfem, sesler şarkılar vardı. Şimdi hiç renk yok demesiyle böğüreböğüre ağladım. Evde birisi de yoktu buna da ağladım. Artık nasıl dolduysam hepsini boşalttım."
