Aşkın Yazarı || TEXTİNG

2

Ayça: Günaydın gün ışığım, kahverengi gözlerinde hayat bulduğum.

Ulaş Efe: Günaydın.

Ayça: İleride şunun yanına bir iltifat gelir mi be komutanım?

Ulaş Efe: Sanmıyorum asker.

Ayça: Üzdünüz komutanım.

Ulaş Efe: Onu bunu bırak da biraz kendini anlat bakalım. Biraz konuşacak vaktim var.

Ayça: 24 yaşındayım. Geçen sene tarih bölümünden mezun oldum. Mesleğime henüz başlamadım ama aynı zamanda yaptığım bir şey var. Onunla uğraşıyorum.

Ulaş Efe: O nedir?

Ayça: Yaaa beni merak mı ettin??? Ay neyse dur anlatayım. Ben küçük yaşlarımdan beri hep bir şeyler yazarım. Yaklaşık üç senedir de bu biraz daha ciddi bir hâle geldi. Bir platformdan yazılarımı okuyucularımla paylaşıyorum. Genelde romantik türünde yazmakla beraber başka türlerden de yazıyorum. En basitinden mezun olduğum bölümün de yararıyla tarih türünde.

Ulaş Efe: Yani tarih yazıyorsun diyebilir miyiz?

Ayça: Ne?

Ayça: Espri mi yaptın? O kadar ciddi bir ifadeyle yazmışsın ki anlamadım.

Ayça: PUUQUAUUAHWHAUAUQJAUUAHSUUAWUAHWWH.

Ayça: Esprin çok iyiydi. Yerim seni.

Ulaş Efe: Ya ne alaka ne alakaa?

Ayça: Çok alaka. Sen bana bir ısınıyor gibisin. Dikkat et de seni yakmayayım komutan.

Ulaş Efe: Kimin kimi yakacağı ya da zaten çoktan yakmış olduğu bilinmez.

Ayça: Yananı görür Allah Ulaş'ım.

Ulaş Efe: Benden küçükmüşsün.

Ayça: Hangi anlamda? ;)

Ulaş Efe: Arsız mısın kızım sen? Yaş anlamında diyorum elbette.

Ayça: Arsızsam sadece sana. Ayrıca sanki 70 yaşındasın. Ne bu havalar? Sanki ejderiyası var.

Ulaş Efe: Belki var.

Ayça: Var mı?

Ulaş Efe: Bakmadan bilemezsin.

Ayça: Neler geçiyor aklımdan tövbe tövbeeeee.

Ulaş Efe: Yine arsızlaştın sen. Ben gidiyorum. İşlerim var.

Ayça: Bakim gidişine.

Ulaş Efe: Gel canlı olarak bak. Hem ben de görürüm seni.

Ayça: Beni görmek mi istiyorsun? 👉👈

Ulaş Efe: Kiminle konuştuğumu bilmek istiyor olabilir miyim?

Ayça: Aman iyi be. Git hadi.

Görüldü.