10

81 4 0
                                    

Ulaş Efe: Engelimi kaldırdın sonunda.

Ayça: Oha pusuda mı bekliyordun? Saniyesinde yazdın.

Ulaş Efe: Açıkçası evet, bekledim.

Ayça: İşin yok muydu?

Ulaş Efe: İşim sensin Ayça. Yüzüne bile bakamazken şimdi seninle konuşmak çok değerli. Çok özel.

Ayça: Güzel şeyler söylüyorsun. Bak şımarırım ha komutan.

Ulaş Efe: Bana şımarmayacaksın da kime şımaracaksın? Her haline razıyım.

Ayça: Aniden şöyle şeyler demesene ya. Kalp var bende.

Ulaş Efe: Sende kalp vardı da neden benimkini de aldın be kızım.

Ayça: Senin ağzın çok iyi laf yapıyor. Nereden öğrendin sen bu lafları?

Ulaş Efe: Öğretenler oldu diyelim.

Ayça: Ne???

Ulaş Efe: Kalbimle beynim paralel çalışır benim. Sevdikçe daha güzel konuşurum yani.

Ayça: İyi. Git o kalbini beynini çalıştıranlarla konuş o zaman.

Ulaş Efe: Güzelim iyi misin sen? Senden bahsediyorum. Benim kalbimin anahtarı sende.

Ayça: İyi iyi. Bende bir an sinirle gidip şımaracak başka birilerini bulacaktım.

Ulaş Efe: Pardon?

Ayça: Hiiç.

Ulaş Efe: Bunun şakasını yapma bir daha.

Ayça: Nedenmiş?

Ulaş Efe: Hoşlanmadım.

Ayça: Neden?

Ulaş Efe: Ayça.

Ayça: Bir soru sordum Ulaş.

Ulaş Efe: Sen birden fazla soru soruyorsun Ayça.

Ayça: Rahatsız mı oluyorsun?

Ulaş Efe: Olmuyorum.

Ayça: O zaman soruma cevap ver.

Ulaş Efe: Kıskandığımı anlayacak kadar zekisin. Neden söyletmeye çalışıyorsun?

Ayça: Çünkü senden duymak istiyorum.

Ulaş Efe: Öyleyse güzelim, benden daha çok şeyler duyacaksın. Bizim seninle uzun, çiçekli ve ışıltılı bir yolumuz var.

Aşkın Yazarı || TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin