Aşkın Yazarı || TEXTİNG

14

Ayça: Aramalarımı neden açmıyorsun?

Ulaş Efe: Daha fazla kavga etmek istemiyorum Ayça.

Ayça: Kavga etmek için aramadım. Konuşmak istiyorum Ulaş.

Ulaş Efe: İşlerim var. Sonra konuşalım.

Ayça: Müsait olursan bu akşam atacağım konuma gelir misin?

Ulaş Efe: Söz veremem.

Ayça: Pekala. Müsait olunca dönersin o zaman.

Görüldü.

~~~
Koray: Kuşlar bana komutanla tartıştığınızı söyledi.

Koray'ın mesajını gördükten sonra yatağımın bir ucunda oturan Buket'e ters bir bakış attım.

Ayça: O kuşun ağzı hiç kapanmıyor.

Buket: Kuşlar tatlı varlıklardır.

Koray: Ne oldu be Ayçaliçem?

Ayça: Ne olduğunu bildiğine eminim. Neden soruyorsun Koray?

Koray: Beni tersleme kadın. Derdinin çaresi bende. Ama sen beni kullanmayı hiç bilmiyorsun.

Ayça: Ne diyorsun?

Koray: Diyorum ki, askeriyeden çıkamıyorum. Ancak almam gereken bir şeyler var. Ne yapsın bu Koray? Tabiki de en yakın arkadaşı, müstakbel komutan eşi olan best friendine yazmalı ki bu aşıklar da görüşsün.

Ayça: Ulaş'ın işi gücü var Koray. Benimle mi uğraşacak koskoca komutan?

"Seninle uğraşmayıp kiminle uğraşacak be?!?" diye cırlayan Buket'e sadece boş boş bakmakla yetindim.

Koray: Sen benim aklımı hafife alıyorsun he? Sen gel gerisi bende. Problemler konuşulmadan çözülmez. Ben seni biliyorum, için içini yiyor şu an. Kardeşimin böyle olmasına izin vermem. Gerekirse girerim komutanın odasına. Derim ki, bana bak delikanlı bu kızı üzersen ben de seni üzerim.

Buket: Komik biri.

Ayça: Çok iyi bir dostsun Koray. Ama sen yine de o dediğini yapma bence... Bence... Fikrimce...

Buket: Allah aşkına Ayça, yer mi sence? KEJDNWKDNDKEMNDR.

Koray: Teessüf ederim Buket. Erkek adamız. Neden korkalım?

Buket: Ulaş abinin sana çektireceği eziyetlerden?

Ayça: Ulaş acımasız biri değil ama sen yine de yapma Koray.

Koray: Aşk insanı kör eder derlerdi de inanmazdım. Ulaş komutan mı acımasız değil. Aynen karşim ayneeeen.

Ayça: Ne yapıyor sanki? Abartma. Yaptıkları her komutanın yaptırdığı şeyler.

Koray: Sen adamın aşkından fark etmemiş olabilirsin ama adam bizim ağzımıza sıçıyor bir de sıvıyor kardeşim. Size bahsetmemiştim ama geçen şey oldu.

Ayça: Ney oldu?

Buket: Ney oldu?

Koray: Bir durun be. Kendimi hazırladım. Geçen komutana bir şaka yapayım dedim. Daha doğrusu Ayça'yla bir şeyler ima ettim. Aslında amacım kankamı övmekti ama adam da ters tepti. Sonuç olarak askeriyenin her katını silmekle kalmayıp Ulaş komutanın odasını boyadıktan sonra rengini beğenmediği için tekrar eski rengine boyadım. Sabahtan akşama kadar yaptırdığı koşulardan falan bahsetmiyorum bile.

Ayça: Ne dedin ki bu kadar delirdi?

Koray: Çok güzel olduğundan, tam evlenmelik olduğundan bahsettim. Ama asıl şeye sinirlendi galiba. Yemeyin de yanında yatın, öyle şeker gibi kızdır komutanım dedim. Sonra hayatım film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti tabi.

Buket: Tespitlerim sonucu Ulaş abinin Buket'i hayvan gibi kıskandığını bulmaktayım.

Ayça: Şokum şaştı şu an.

Koray: Kanka valla sizin aşkınız için çekmediğim çile kalmadı, hâlâ da yardım etmeye çalışıyorum. Değerimi bil.

Ayça: Bir de bayıl istersen Feriha.

Koray: Yazıklar olsun. Etmiyorum lan yardım.

Ayça: Ya Koray! Şaka yapıyorum. Yardım edersin seeen. Gerçekten kıskandı mı??? Anlatsana biraz.

Koray: Ben diyorum beyaz ışığı gördüm, gittim geldim. Bu hâlâ ne derdinde!

Ayça: Ya Koraaaay!

Koray: Sesin kulağımda çınladı vallahi. Tamam tamam sus. Bir şartla yardımlarıma devam ederim.

Ayça: Nedir?

Koray: Oğlunuz olursa adını Koraycan koyacaksınız.

Buket: Sen oğlunuz falan diyince bu Ayça malı kendi kendine gülüp değişik hareketler sergilemeye başladı. Bir dik duruşu yok şu an.

Ayça: Bir şey yok. Bir şey yok.

Koray: Zaman kaybetmeyin de gelin bence Ayça Hanımcım.

Ayça: Gelelim canım kankam benim.

Koray: Yağcısın falan ama seviyorum kız seni.

Ayça: Ay ben de ben dee.

Bir anda telefonu yatağa fırlatıp ayaklandım. Sabah askeriyeye gitmişken akşam olunca yine gidiyordum ama ne yapayım? Ulaş'la kötü olmaya dayanamıyordum. Bunun doğrultusunda da hazırlanıp Buket'le askeriyeye doğru yol aldık.