Bir Seri Katilin Günlüğü - Uyanış (Kitap olarak yayınlandı)

Önsöz

ÖNSÖZ

Günlük bana ulaştığında, öncelikle uzun bir süre iş yoğunluğu sebebiyle okuyamadım ve masamda beklettim. Günün birinde günlüğü evime götürdüm ve okudukça içinde kayboldum. İlk başta çok ciddi şüpheler yaşadım. Bu günlüğün gerçekçiliğine inanmak zordu. Sonrasında olayı irdelemeye başladım. Günlük sahibinin varlığını da irdeledim. Gerçekten böyle bir kişi vardı. Ama geçmişiyle ilgili büyük boşluklar mevcuttu. Sanki birileri bu şahsın geçmişini silmiş gibiydi. Konu daha da ilgimi çekti.

Günlüğün bana ulaşma hikâyesi de çok enteresan. Belki aklınızdan geçirmişsinizdir. Günlük sahibini nereden tanıyordum? Tanımıyorum. Olay şöyle gelişti: Çok yakın bir dostum olan bir gazeteci bundan yaklaşık 2 sene önce posta yoluyla bu günlüğe kavuşmuş. Günlüğü okuyunca kimden geldiğini hemen anlamış ve çok şaşırmış. Çünkü günlük sahibini bir şekilde aynı ortamlarda bulunmaktan ötürü tanıyormuş.

Tanıştıkları dönemde arkadaşım polis muhabiri olarak görevliymiş. Ama bugünlerde saygın bir gazetenin başyazarlarından biri olarak görev yapıyor. Günlüğü bana göndermesinin sebebi kendisinin bana güvenmesidir. Ama onu bana bir şartla verdi: Günlük sahibinin ve günlük içerisinde geçen hiçbir şahsın ismi deşifre edilmeyecekti. Ben de bu şarta sadık kalarak uzun süre günlük üzerinde çalıştım.

Hazırlık aşamasında gerçekten çok zorlandım. Çünkü günlük sahibi yazarken duygu yoğunluğu sebebiyle oldukça zorlanmış. Aslında ilginç olan, bu devirde halen el yazısıyla günlük yazılmış olması.

Günlük iki ciltten oluşmaktaydı. Bense iki cildi birleştirip tek bir kitap haline getirdim. Elimden geldiğince üslup ya da yazım dili üzerinde oynama yapmadım.

Şimdi, altı yıl sonra, hikâye katilin günlüklerinden yola çıkarak tekrar hayat bulmakta. Umutsuz bir yoksulluktan saygın bir statüye yükselen bir adamın hikâyesi. İçindeki canavara yenik düşen bir adamın hikâyesi.

Kim bilir belki bir gün günlük sahibi de bu kitabı okuyup kendisiyle yüzleşecektir.

Akın Gören