Bir ateşe elinizi uzattığınızda sizler ne kadar dayanabilirsiniz? Ben o ateşin içinde yaşıyordum.Bir saldırıya uğrayıp ölümle burun buruna gelmiştim ama o an düşündüğüm tek şey Caner'in kokusuydu.
Caner ellerimden tutup beni ayağa kaldırınca hesabı ödeyip hep beraber oradan ayrıldık.Arabadaki herkes sessizliğini koruyordu.
Dikiz aynasına baktığımda boynumda az önceki adamın ellerinin izinin çıktığını gördüm.Caner restoranda o kişiyi babamın düşmanlarından birinin yolladığını düşündüğünü söylemişti.
Dünyada Adalet yoktu değil mi? Babam benim düşmanımdı.Düşmanımın düşmanı ise dostumdu.Ama şimdi anlıyordum ki babamın düşmanı da dostu da onun gibi biri olduğumu sanıyordu.
Elimde olsa babamın damarlarımda akan kanını yok ederdim ama bana yazılan kader buydu,yapacağım tek şey ise düşmanları dosta çevirmekti.
Araba yalının önüne geldiğinde kapıyı açmak istedim ama Caner araya girdi.
"Patron,biz seninle başka bir yere gideceğiz.Mert Işığa göz kulak ol.Akşam yemeğinde dönmüş oluruz."
Mert ve ışık arabadan indiğinde ben de ön koltuğa geçtim.
"Nereye gidiyoruz Patron?"
Bu artık bizim için alışılmış bir kelime olmuştu.
"Bu işin başında olduğun sürece başına böyle şeyler sık sık gelecek.Şimdi bizim gibilerin eğitim gördüğü bir yere gidiyoruz Patron."
Gülümsedim.
"Demek ilk eğitimimi başlatıyorsun."
Caner sessizliğini korusa da bunun evet anlamına geldiğini biliyordum.Araba şehrin biraz dışına çıktığında bir binanın önünde durduk.Beklediğimin aksine çok bakımlı bir yer değildi.
İçeriye girdiğimizde bir spor salonundan farkı yok gibiydi.Ortalıkta bir grup genç dışında kimse görünmüyordu.
Gençler Caner'i selamlarken bir yandan kim olduğumu anlamaya çalışırmış gibi bakıyorlardı.
"Patron, tedirgin olmana gerek yok.Buraya pek kadın gelmez hatta hiç gelmez."
"Neden?"
"Çünkü babanız gibi adamlar kadınları aciz görür."
Dişlerimi sıktım.İçimdeki ateş yine kontrolü kaybediyordu.
"Biz kadınlar aciz değiliz,erkekleri de hiçbir zaman aciz görmedik.Aksine o kadınlardan doğan erkekler kendü türlerindeki insanları aciz görerek acizliğini ispat ediyor."
Caner gözlerimin içine kenetlenip sırıttı.Bu güçlü tavrımın hoşuna gittiği belliydi.
"O halde o aciz görülen kadınlar için yapın bunu Patron."
"Ee nereden başlıyoruz."
Canerin söylediği ile öfkenin yanına intikam isteği de eklendi.Soyunma odasına girdiğimizde Caner elime rahat birkaç kıyafet tutuşturup dışarıya çıktı.
Genelde saçımı salık bıraktığım için toplu halinin bu kadar yakıştığını fark etmemiştim. Canerin verdiği dar tayt ve kısa üst kalçalarım ve göğüsümdeki kıvrımları ortaya çıkarttığı için hoş bir hava yaratıyordu.
Dışarı çıktığımda Caner de çoktan giyinmişti. Kolidorun sonunda beni bekliyordu.Kafasını kaldırdığında göz göze geldik.Kahvr gözleri önce üstümde süzüldü,göğüslerimde takılı kaldığında kibarca öksürdüm.Gözleri aşağı kaydığında dayanamayıp araya girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşten Yuva
Romanceİnsan sevdiği şeyden nefret etmeye ikna edebilir mi kendini? Neden etsin ki değil mi sonuçta sevmiş. Hayır.İnsan en çok sevdiklerinden dolayı acı çeker ve nefreti onlara yakıştırır. Bu Kıvılcım'ın kendisinden,ailesinden, geçmişinden ve en önemlisi...