Ateşten Yuva

Genelev

(Vote atmayı unutmayalım lütfen!)

Eğitimden sonra ikimizde bitik haldeydik ama yaşadıklarımız bile yorgunluğumu unutturuyordu.O benim üzerşmdeydi,gözleri dudaklarımdaydı.Neydi bunun sebebi?

Dün binadan çıktığımızda utancımızdan ikimizde birbirimize bakamıyorduk.Geldiğimizde çoktan odalarımıza çekilmiştik.Bu sabah kahvaltıya indiğimde Mert ve ışık evde görünmüyordu.Caner aşağı indiğinde yüzüme tatlı bir gülümseme yerleşti.

"Günaydın,Patron."

Hevesle ona günaydın dediğimde aynı şekilde bana karşılık verdi.

"Sana da günaydın,Patron."

Bugün üzerimde farklı bir neşe vardı ve Canere de yansıdığını anladım.

"Bugün Geneleve gideceğiz patron.Üstleriniz sizinle tanışmadan önce emin olmak isteyecektir."

Duyduklarımdan sonra yediğim lokma boğazımda kaldı.Yapabilecek miyim bilmiyordum.O insanları görünce babam geleckti aklıma,belki de o insanlarda bana bakınca babamı hatırlayıp öfkelenecekti.

Caner yüzümdeki endişeyi fark etmiş olacakki araya girdi.

"Endişelenme,ben orada olacağım Patron."

Caner beni rahatlatıyordu ama endişe aklımdan uçup gitmiyordu.Üzerimdeki neşe de uçup gitmişti ama Caneri endişelendirmemek için gülümsedim.

Üzerime çiçekli bir etekle salaş bir tişört geçirip evden çıktım.Canerde siyah bir kot pantolon ve gömlek giymişti.Daha önce hiç kimseye bir rengin bu kadar yakıştığını fark etmemiştim.

Arabaya bindiğimizde hala içimde endişe vardı.Ben böyle biryere gitmeye ve o insanlarla yüzleşmeye hazır hissetmiyordum.Yol boyunca Canerin gözleri ara ara bana takıldı ama başımı kaldıramayacak kadar kötü hissediyordum.

1o dakikalık bi yolun sonunda Genelevin kapısına geldik.Caner arabadan inmem için kapıyı açtığında gözlerine güç almak için baktım.

Genelevin demir kapısı açılırken gıcırdayıp insanı korkutan bir atmosfer yaratıyordu.İç kısımdaki kapının önüne geldiğimizde sağ ve solda iki koruma kapıyı bekliyordu.Kapı açıldığında içerden yoğun alkol ve sigara kokusu aldım.

İçeriye girdiğimde orta yaşlarda bir adam bizi karşıladı.Üzerimdeki mini etekten dolayı bacaklarım açıktaydı ve adamın gözleri üzerimden ayrılmıyordu.

"Caner Bey,bize yeni bir kız getirmişsin anlaşılan."

Adamın dediklerinden sonra gözlerim açıldı Canere döndüğümde yine öfkesi yerini almıştı.

"Kız Berat Bey'in kızı.Ve gördüğün gibi benim yanımda."

Caner yine beni arkasına almıştı.Bunu beni korumak istediğinde yaptığını fark ettim.Adam birşey demeden yanımızdan ayrıldığında sağdaki odaya girdik.

İçerdeki kadınların çoğu kalçalarına kadar giydikleri kıyafetler ve kafam kadar topuklularla oturuyolardı.Şık ama rahatsız edici kıyafetleri vardı.

Köşedeki merdivenlerden bir kadın ve erkek indiğinde nereden geldikleri tartışmasız belliydi.

Midem bulanıyordu.Kadınların gözlerinin altı mosmordu.Bazılarının bedeni de morluklarla doluydu.

Gözleri benimle buluştuğunda beklediğimin aksine tamamen ruhsuz bakıyorlardı.İçlerindeki hayat enerjisi ölmüştü sanki.Kendimi fazlasıyla suçlu hissediyordum.Ayakta duracak gücüm yoktu.

Gitmek istediğimi belli etmek için Caner'in bileğini tuttum.Anladığını belli etmek için yüzüme baktıktan sonra odadan çıktık.

Yukarıya çıktığımız da açık kapılı odaların önünden geçerken attığım her adımda duvarlar üzerime yürüyor gibiydi.Kapalı kapıların ardından gelen çığlıklar içerideki kadınların kaderini yansıtıyordu.

"Yukarı da tanışacağın kişi senden daha üst kademede bu yüzden dikkatli ol Patron."

Canerin söylediklerini başımla onayladım.Geniş kapılı bir odaya girdiğimizde içeride paspal kılıklı bir adam ve tek dizinde oturan bir kadın vardı.

"Can Bey, Kıvılcım Türk."

Adam baştan aşağı beni süzerken diğer erkekler gibi gözleri bacaklarımda takılı kaldı.Diliyle dudaklarını ıslattıktan sonra lafa girdi.

"Ben Can Bozan."

"Tanıştığımıza memnun oldum Can Bey."

Sesim korkudan dolayı o kadar kısık çıkıyordu ki.Can Bey eliyle koltukları gösterip oturmamızı söyledi.

"Demek Berat'ın kızı sensin ha? Düşündüğümden daha güzelsin.İşimize yaratacaksın."

Duyduğum cümlelerle başımı Caner'e çevirdiğimde gözlerimiz buluştu ve ne olduğuna anlam vermeye çalışıyordum.

Evet bu adam benden kıdemliydi ama burdaki insanlar gibi bedenimi kullanabileceğini sanıyor olamazdı.Zaten böyle birşeyi yapmaya kalkışırsa Kıvılcım yangına dönüşürdü.

Kucağındaki kadının beline hafifce iki kere dokunup kalkma komutunu verdi.Kadın kapıyı kapatıp çıktığında oda da üçümüz kaldık.

"Bizim yaptığımız işe karşı bakış açınız nedir kıvılcım hanım."

Karşımdaki adamın amacını gayet iyi biliyordum.Benim tepkilerimle merhametimi ölçecekti.Benden kötülük bekliyorsa bunu alacaktı

"Ben insanları da tercihlerini de umursamam Can Bey."

"Beni ilgilendiren para ve çıkarlardır."

Söylediklerimi beklemiyormuş gibi yüzüme baktığında kendi yüzümün ne halde olduğunu bilmiyordum.

"Para için bedeninizi satar mıydınız kıvılcım hanım?"

Beklenmedik sorusuyla kafamı Canere çevirdiğimde yine bileğini sıkıyor ve öfkesini yatıştırıyordu.Yalvarırcasına baktım yüzüne,kurtar beni dedim defalarca.Gözleri gözlerime kenetlenmiş o da beni kurtarmak istermiş gibi bakıyordu ama buraya gelmemizdeki amaç insanların benimle ilgili şüphelerini yok etmekti.

"Bu paranın miktarına bağlı Can Bey"

Deyip yüzüme yapmacık bir gülümseme takındım.Canerin sıktığı elindeki parmakları beyazlamıştı.

"Size 1 saat için 1000 tl teklif edilse kabul eder misiniz Kıvılcım Hanım?"

Asla kabul etmeyecek olmama rağmen yutkunarak cevap verdim.

"E-Evet."

Canerin bu sefer gözleri de kapandı,sanki olacakları biliyor gibiydi.

"O halde size bir teklifim var Kıvılcım Hanım.Bu teklifi kabul ederseniz üstlerime sizinle ilgili olumlu şeyler ileteceğim,eğer etmezseniz şimdiden sonunuz belli."

Sesindeki tehditkar tını gerilmeme sebep oldu.Neydi benim belli olan sonum? Sabırsızlıkla Cem Beyin teklifini bekledim.

"Eğer şimdi 1 saatliğine bedeninizi bana bahşederseniz,size hem istediğiniz miktardaki parayı vereceğim.Hem de üstlerime olumlu mesajlar ileteceğim."

Gözlerim kararmaya başım dönmeye başladı.Karşımdaki adam bir malmışım gibi beni kullanıp karşılığını parayla verecekti.Benim şuan yaşadığımı kaç kadın sayısız kez yaşamıştı.

Dudaklarımı aralayıp Hayır diyeceğim esnada Canerin sesini duydum.

"Kıvılcım Hanım teklifinizi  kabul ediyor Cem Bey."

Bazı insanlar yağmuru hisseder, bazıları sadece ıslanır diye bir söz var bu hayatta.Siz de şuan benimle beraber bunu yaşayan kadınların boğazımdaki yumruyu hissediyormusunuz? Daha bugün aynı yemek masasında büyük bir hevesle cıvıltılar saçtığım adam benim bedenimi bana sormadan bu pisliğe satıyordu.

Sonra kendi sonunu bekledi Kraliçe,ölümün soğukluğunu bedeninde hissetti.