Dudaklarının Ateşiyle'

30 8 7
                                    

(Vote atmayı unutmayalım lütfen.)

Son yaşananlardan sonra Canerden olabildiğince kaçıyordu.Şirketteki ilk günüm oldukça normal geçmişti.İşlenişi daha iyi anlamak için bütün gün ışıkla çalışıp akşam da hep beraber eve dönmüştük.

At çiftliğine gittiğimiz günün üzerinden 2 gün geçmişti ve ben Caner'le kısa cevaplar dışında diyalog kurmamak için direniyordum.

Kahvaltıdan sonra şirkete gitmek için hazırlanıp bahçeye indim.Mert ve Caner arabada bizi bekliyordu.

Şirkete vardığımızda en üst kattaki odama girerken Caner kolumdan tuttu.

"Bir sorun mu var,Patron?"

Sorun bizdik.Ben ve onun birbirimizin kaderinde düşman olmasıydı sorun.Benim babamın kızı olmamdı sorun.

"Hayır,yok."

Kolunu hafifçe çekip odaya girdiğimde arkamdan geldi.

"O zaman neden böylesin?"

Sesi az öncekinden daha yüksek çıkıyordu.

"Kaç gündür kaçıyorsun yüzüme bakmıyorsun.Hastane de olanlar-"

"Önemi yok!"

Devam etmesini istemediğim için araya girdim.Eger devam etseydi ben o günü düşünüp ona yaklaşacaktım.

Benim de sesimin yüksek olduğunu görünce üzerime gelmeye devam etti.

"Ne demek önemi yok?"

"Önemi yok demek işte Caner."

Odadaki cam duvara doğru yürüyüp derin bir nefes aldıktan sonra devam etti.

"Ne olduysa o çiftlikte oldu.Yanlış birşey mi yaptım."

Herşeyi yüzüne haykırmak istesem de kuru bir cevap verdim.

"Hayır."

Sabrının artık sınandığını bildiğim için üzerime gelmeyeceğini farkındaydım.Uzunca bir süre bana baktıktan sonra kapıyı çarpıp çıktı.

Bacaklarımda güç kalmamıştı.Yanımda duran sandalyeye oturduğumda göz yaşlarım eşlik etti bana.

"Özür dilerim..."

Kısık sesle Canerden özür diledim.Bunu yapmamın sebebi ilerde pişman olunacak şeyler yaşanmaması içindi.

Kendimi toparlayıp muhasebeden gelen dosyaları incelemeye başladım.Genel de şirket de ki tek işim bu tarz şeyleri kontrol etmek oluyordu.

Kapı çaldığında kafamı kaldırıp o yöne baktım.

"Gelebilir miyim?"

Işığın sesini duyduğumda içeriye davet ettim.

"Tabiki sevgili asistanım."

Elindeki kahvelerle içeriye girerken ikimizde asistan şakasına gülüyorduk.

Biraz sohbet ettikten sonra Işığın beni izlediğini fark ettim.

"Ne bakıyorsun Işık?"

"Sorun ne kuzen?"

Az önce Caner'in odadan çıkışı ve benim kızaran gözlerime bakınca birşeyler kolayca anlaşılıyordu.

"Ondan uzak durmaya çalışıyorum ama o sürekli daha da yakınıma giriyor."

"O zaman akışına bırak kuzen."

"Yaşanılanlar senin değil eniştemin suçuydu.Caner seni suçlasa yanında olamazdın emin ol.İkinize de haksızlık ediyorsun."

Ateşten YuvaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin