Işığın ağzından~
İstanbul'daki 3.günümüzde güzel bir sabaha uyandık.Benu bu hikayeye sürükleyen kuzenim değil kız kardeşimdi.
Bu güne kadar hep beraber olduk, bugünden sonra da ucunda ölüm olana kadar beraber olacağımızı biz şu 3 günde anladık.
Yataktan kalkıp üzerime kısa bir şort ve tişört geçirdikten sonra odadan çıktım.Odamın sağında Mert'in odası vardı ve kapı da beni bekliyordu.
"Günaydın günışığı."
"Günaydınn."
Beraber aşağı indiğimizde kahvaltı daha hazır değildi.Çok aç olduğum için büyük bir of çekip Mert'e döndüm.
"Günışığı diyorum ki kahvaltıyı dışarda yapsak."
Mert'in dediğinden sonra gerçekten şaşırdım.Tanıştığımız günden beri neredeyse hep beraberdik ve birbirimize alışmaya başlamıştık.Şimdi ise bana kahvaltı teklif ediyordu.
"Kızım cevap versene."
"Tamam olur gidelim."
Mert'in teklifini kabul ettikten sonra hizmetlilere haber verip beraber evden çıktık.
"Ee nereye gidelim?"
Mert'le yapmacık insanların olduğu lüks yerlere gitmek istemiyordum.
"Bence deniz kenarında çay simit yapabiliriz."
Mert şaşkınlıkla bana döndüğünde gülümsedi.
"Sevdim seni günışığı."
Bunu arkadaşça söylediğini bilsem de yanaklarımdaki ateşten kızardığımı anladım.
Küçük bir fırından simit alıp deniz kenarına geldiğimizde yürüyüş yapan insanlar dışında kimse yoktu.
Banka oturduğumuzda denizin kokusunu içime çektim.Kafamı çevirdiğimde Mert de beni izliyordu.
"Noldu?"
"Yok birşey çay alalımmı diyecektim."
Gülümsedim.
"Olur."
Hah!Hadi oradan.Kimse çay alıp almayacağını sormak için denizin kokusunu içine çeken bir kıza böyle bakmaz.
Mert elinde çaylarla yanına geldiğinde çok aç olduğum için hemen simitten bir parça koparıp yemeye başladım.
Yemeği yerken Mert'e soru sormak için ona döndüm.
"Ee hayatını anlatmayacak mısın?
Kahvaltı ederken denizin kenarında ettiğimiz bu sohbet bütün mekanları hayatımdan çıkartmama sebep olabilir.
"Bu soruyu ilk ben soracaktım ama madem sordun cevap vereyim.Ailemi hiç tanımadım zaten.Yetimhaneden de Caner'in ailesi aldı beni."
Mert'in bunları içinde acı olmadan anlatması şaşırmama sebep oldu.
"Peki memnun musun?"
"Evet, fazlasıyla.Aslında hayatım zor ama Canerle beraber olmak büyük bir şans benim için."
"Sen anlat bakalım ayışığı."
"Valla ortak noktamız varmış aslında.Ben de annemleri hiç görmedim.Annanemle yaşıyordum."
Mert'le böyle ortak noktamız olduğu için sevinen ilk insan bendim galiba.Benzer kaderleri paylaşıyor olmak bile heyecanlandırıyordu.
Kahvaltının devamında birbirimize sorular sormaya devam ettik.Onu tanıyıp sevdiği şeyleri öğrenmek gerçekten güzel bir duyguydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşten Yuva
Romanceİnsan sevdiği şeyden nefret etmeye ikna edebilir mi kendini? Neden etsin ki değil mi sonuçta sevmiş. Hayır.İnsan en çok sevdiklerinden dolayı acı çeker ve nefreti onlara yakıştırır. Bu Kıvılcım'ın kendisinden,ailesinden, geçmişinden ve en önemlisi...