Futbol /texting

30

Stadyumdan çıkmıştık. Ne yapacağımızı bilmiyordum. İkimizde sessizdik.

"Ne yapmak istersin?"

Bulutun sorduğu soruyla ona bakmıştım.

"Bilmem. Bana farketmez."

"Bir kafeye gidip bir şeyler içebiliriz veya boş boş gezebiliriz veya istediğin başka bir yere gidebiliriz"

Düşünürken çalan telefonumun sesi ile telefonuma bakmıştım. Kaan arıyordu. Açmıştım.

"Efendim Kaan."

"Çıktıysan almaya geliyorum"

"Çıktım da gelme"

"Nasıl geleceksin eve"

"Şey ben bi arkadaşımla karşılaştım da biraz onunla zaman geçirip geleceğim"

"Dur hemen tahmin ediyim. Bu arkadaş 1.90 boylarında, baş harfi B olan birisi mi?"

Gülümsemiştim.

"Kaan ya"

"Ne Kaan ya ne? Bulut ne alaka hem stadyumda"

"Bilmem. Neyse ben kapattımmm. Öpüyorummm senii. Babama da sen bir şeyler söylersin artıkkkkk."

"Alin ama"

"Bende seni çok seviyorum abim"

"Al-"

Telefonu kapatıp cebime koymuştum. Bana bakan Buluta gülümsemiştim.

"Ee ne yapıyoruz."

"Ege'nin mekana gidebiliriz istersen."

"Abimin öldürücü bakışlarına maruz kalmak istiyorsan gidebiliriz muhtemelen oradadır."

"Yok yok bugünü berbat etmek istemem."

Gülmüştüm.

"Sahilde dolaşalım mı? Hem denize zaafın vardı senin"

"Olur olur."

Biraz yürüdükten sonra sahile gelmiştik. İkimizde susuyorduk. Konuşacak çok şeyimiz vardı ama konuyu nasıl açacağımızı bilmiyor gibiydik. Ama artık birimizin konuşması lazımdı.

"Gerçekten Beşiktaş maçına gelebileceğini asla düşünmezdim."

Buluta bakmıştım. Gülmüştü.

"Bende düşünmezdim ama geldim."

"Passoligi nasıl hallettin?"

"Bir arkadaşımdan aldım."

"Anladım."

"Aslında çokta büyütmemek lazım insanlar sevdiği kişiler için her şeyi yapar. "

Utanmıştım. Buna diyecek bir şeyim yoktu.

"Ayrıca forma da çok yakışmış"

Aaa ama Bulut susar mısın lütfen.

"Teşekkür ederim. "

Tekrar sessizlik. Arada birbirimize bakmaktan başka bir şey yapmıyorduk. Ya da ne yapacağımızı bilmiyorduk.

Sessizliği bitiren telefon sesiydi. Bulut çalan telefonunu bana çevirmişti.

"Babam arıyor. Açsam iyi olur."

Kafamı sallamıştım. Babası ile İngilizce konuşuyordu. İngilizcesi çok akıcı ve güzeldi ve çok tatlıydı. Yaklaşık 6-7 dakika sonra kapatmıştı.

"Kusura bakma"

Kibarlıktan öl bi de Bulut.

"Yok hiç sorun değil. Bu arada çok güzel İngilizce konuşuyorsun."