여덟 -8-

620 44 31
                                    

Hoseok sabah uyandığında evini düşündü. Evi yanlız bırakmıştı ve tedirgin oluyordu artık. Kalkıp saçma kıyafetlerinden giymişti.

Eunaenin yanına gidince kadın hemen ona dönmüştü. "Hoseok nasılsın? Dün seni hiç görmedim. Bay Min rahatsız olduğunu söyledi iyi misin?"

Hoseok gülerek kafasını salladı. Hemen işinin başına geçti. Kahvaltıyı hazırlayıp Yoonginin önündeki masaya dizdi. Yoongi telefonla konuşuyordu.

"Ne yaparsanız yapın ve halledin şu işi." Sinirle telefonunu kapatıp sertçe masaya bıraktı. Hoseok irkilip tabakları ve yemekleri dizmeye devam etti.

"Nasılsın?" Hoseok şaşırıp Yoongiye baktı ve gerçekten ona sormuştu. "Ben mi? İyiyim efendim teşekkür ederim."

Yoongi ani hareketle Hoseokun belinden tutup kucağına oturttu. Hoseok refleksle ne yapacağını şaşırmış ve heyecanlanmıştı.

"B-bay Min ne yapıyorsunuz?" Yoongi sıkıca belinden tutarken Hoseok ne yapacağını şaşırmıştı.

Yoongi dudaklarını birleştirince Hoseok hafiften karşılık verdi. Hoseok geri çekildi "Bay Min durmalıyı-"

Tekrar öpmeye başlamıştı ama bu kez fazla sertçe. Hoseokun ağzından mırıltılar çıkıyordu. "Mmm Bay M-mh dur-"

Konuşmaya çalışmıştı ama başaramıyordu. Yoonginin göğsünden itip hızla kucağından kalkmıştı. Heyecan ve stresten elleri titrerken kekeleyerek "A-afiyet olsun."

Cevap beklemeden çıkmıştı odadan. Eunae Hoseoku görünce gözleri kocaman açılmıştı. Hızla kolundan tutup kenara çekti. "Hoseok iyi misin? Dudağın mosmor olmuş ve şişmiş."

Hoseok korkarak ellerini dudaklarının üzerine kapadı. "Bay Min mi yaptı?" Hoseok biraz düşündükten sonra kafasını eğip hafifçe salladı.

"Tamam sen odana git buraları biz hallederiz." Hoseokun utançtan gözleri dolarken hemen odasına koşmuştu.

Yatağa oturup elleriyle yüzünü sıvazladı. Daha sonra ayağa kalkıp parlatıcısını, dudak kremini sürdü. Bir şekilde dudağınının morluğunu kapatmıştı.

Çok beklemeden aşağı indi. "İyi misin?" Hoseok sessizce kafasını sallayıp gitmek istediğinde Eunae durdurdu onu ve kenara çekti.

"Hoseok bak benden utanmana gerek yok. Bay Minle aranızda neler olduğunu az çok biliyorum." Hoseok daha da kızarırken kafasını salladı.

"Peki noona. Teşekkür ederim." Eunae Hoseokun ona bakmasını sağlayıp omuzlarına dokundu.

"Hoseok bak, daha çok küçüksün bunlar için o yüzden sana bir abla gibi bunları söyleyeceğim.. Bay Mine aşık olmandan korkuyorum Hoseok. O düşündüğün gibi iyi biri değil ki böyle düşündüğünü de sanmıyorum. Ancak düşündüğünden çok daha kötü biri. İlk gün dediğim gibi Bay Min sadist ve onun hayatında aşk diye bir şey yok. Seni kandırıp, üzmesini istemiyorum Hoseok. O insanları kukla olarak görüyor. Duygularını yitirmiş biri. Hoseok sana zarar gelmesinden korkuyorum.."

Eunae ağlamaya başlayınca Hoseokun da gözleri dolmuştu ve kadına sıkıca sarılmıştı. Çok şaşırmıştı çünkü Eunaeden böyle bir şey beklemiyordu.

"Merak etme noona. Ben başımın çaresine ba-"

"Bakamazsın Hoseok. Görmüyorum mu sanıyorsun? Her seferinde sana nasıl davranıyor? Hep odasına çağırıyor, her zaman sana kötü davranıyor ve sıkıştırıyor? Belki birlikte bile olmuşsunuzdur? Hoseok ben bunların farkındayım. Ama lütfen sende şunun bil ki Bay Min-"

sei più bella delle rose - YOONSEOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin