sei più bella delle rose - YOONSEOK

삼 -3-

Hoseok odasına gidip yine hizmetçi kıyafetlerini giydi. Sonra ilk kata gidip hizmetçilere yardım etti. Her kes iş yapıyordu. Daha sonra akşam yemeği için yemek hazıladılar. Hoseok hizmetçileri dinlerken sinir krizi geçiriyordu. "Ayy Bay Min çok yakışıklı değil mi ama?" diğer kızlar da hemen atıldı. "Evet ya hayallerimin adamı." "Onunla evlenmek için her şeyimi verirdim." Hoseok kendince göz devirdi. "Hem fark ettiniz mi ne kadar da erkeksi?" Hoseok yine gıcık oldu. "Ahh o geniş omuzları, büyük elleri, koca penisi.." Hoseok duyduğuyla yutkundu.

Birileri tabakları sofraya dizdi. Yoongi gittikten sonra masayı temizleyip bulaşıkları yıkamıştılar. Son olarak ta Eunae her kese görev dağıtmıştı. Sıra Hoseok taydı."Hoseok sen Bay Minin odasını temizleyeceksin." Hoseok kaşlarını çattı. "Neden ben?" Kızlardan biri olan Jiyoo hemen atıldı. "Ee.. Hoseok istemiyorsa ben gidebilirim." Eunea kıza bakıp Hoseoka döndü. "Hayır bizzat Hoseok yapıcak." Eunae en baştan Hoseokla Yoonginin arasında bir şeyler olduğunu biliyordu.

Hoseok biraz mızmızlandı ve Yoonginin yatak odasına girdi. Yoongi içeri de deyildi. Bir an önce işini yapıp çıkmalıydı. Yatağını toplayıp yerdeki kıyafetleri kirli çamaşırlar sepetine attı. Gardrobunu baştan düzenledi. Masasının üzerindeki eşyaları düzenlerken Yoongi girdi içeri.

"Hoseok?" Yoongi Hoseoku görünce sırıttı. "B-bay Min ben temizlik için gelmiştim. İşim bitti. Şimdi çıkıyordum." Hızlı hızlı konuşup kapıya ilerledi. Yoongi kolundan tuttu. İşte o an Hoseok artık kaçışının olmadığını biliyordu. Sertçe yutkundu. Belki de bir kez seviştikten sonra onu rahat bırakırdı. Bir kez sevişsin sonra bir daha hiç yaklaşmaz hatta bu sayede aklının karışmasını da engeller ve işine odaklanır. Hoseok kabul etti kendince.

"Nereye kaçıyorsun güzelim? Daha işimiz var." Hoseokun üzerine gidince Hoseok ta korkarak geri gitmişti. Yoongi Hoseokun belinden tuttu. "Ç-çok acıyacak mı?" Dedi titreyerek. Gözlerinin dolması Yoongiyi daha da tahrik ediyordu. "Bakir misin?" Hoseok kafasını eğip yavaşça salladı. Yoongi daha da sırıtarak "O zaman çok acıyacak." Hoseokun ister istemez dudakları titremişti.

Yoongi dayanamayıp Hoseoku kucağına aldı. Yatağa bırakıp üzerine çıktı. İlk kendi kıyafetini çıkarıp yere fırlattı. Hoseokun gözleri parlamıştı. Hoseokun hizmetçi elbisesini tamamen çıkarıp attı. Sadece iç çamaşırı kalmıştı. Yoongi genişce sırıtarak Hoseokun yüzüne eğildi. Önce yanaklarını öpüp sonra dudağına yapıştı. Hoseok bu kez gerçekten istekli şekilde karşılık verip ellerini Yoonginin ensesine attı.

Yoongi kendi pantalonunu ve iç çamaşırını da çıkardı. Hoseok bakmaya utanıyordu. Yoongi gülüp Hoseokun yanağını okşadı. Gözlerine bile bakamıyordu Yoonginin. Sadece bir an önce olup bitmesini istiyordu. Yoongi parmaklarını küçüğünün ağzına sokup ıslattı. Tabi Hoseok ta altta kalacak deyildi. Sonunçta ilk ve son kez yapacaktı. O yüzden bunu deyerlenirecekti. Parmaklarını iştahla emmişti.

Yoongi parmaklarını çıkarıp Hoseokun deliğine konumlandırdı ve ilk bir parmağını içine yolladı. Ama bu Hoseok için bir şey deyildi. Sadece biraz mırıldandı. Yoonginin sırıtması büyüdü ve ikinci parmağını da yolladı.. Deliğini zorlayan parmaklarla Hoseok birden çığlık attı. "B-bay Min ç-çok ani oldu bu." Yoongi Hoseokun yüzüne yaklaştı. Gözleri kapalıydı. Yoongi yine dudaklarını öpmeye başladı. Hoseok ta karşılık vererken kısık kısık inliyordu. Yoongi üçüncü parmağını da soktuğunda Hoseok hızla elini onun elinin üzerine koydu. "Ç-çok f-fazla ımh." Yoongi kafasını Hoseokun boynuna sotku. Kokusunu içine çekerek öpüyordu.

İçini genişlettikten sonra parmaklarını çıkarıp penisini bir kaç kez çekip Hosokun yüzüne eğildi. "Bu biraz fazla acıtabilir güzelim.." Hoseok hızla gözlerini hızla açtı. "D-daha ne kadar acıtabilir ki efendim?" Yoongi güldü. "Az önceki daha hiç bir şeydi." Hoseokun gözleri doldu. Yutkunup bekledi. Yoongi hazırladığı penisini içine itti. Hoseok bağırarark çığlık attı. "B-BAY MİN LÜ-LÜTFEN YAVAŞ OLUN." Yoongi kıkırdadı. "Henüz sadece yarısını soktum." "Ne?!"