십이 -12-

586 42 80
                                    

Bu kez ilk uyanan Yoongi olmuştu. Kafasını kaldırıp saate baktı. Saat sabahın 4dü. Uyanmasının sebebi Hoseokun sürekli sağa sola dönüp mırıldanmasıydı.

Hoseoka baktığında terler içinde olduğunu gördü. Elini alınana koyup baktı ve yandığını hissetti. Hızla elini çekip ayağa kalktı ve ışığı açtı. Anlık ateşti ve ne yapacağını bilmiyordu.

Hoseokun üzerindekileri çıkarıp jakuzide ılıktan biraz daha soğuk su koyup Hoseoku da içine koydu. Hoseok uyanmış gibiydi ama gözleri hala kapalıydı.

Yoongi Hoseoku jakuziden çıkarıp havluya sarıp kucağına aldı. Yatağa bırakıp sıcak suyla ıslattığı küçük havluğu alnına koydu.

Işıkları kapatıp dudağına öpücük bırakıp yanına yattı tekrar.

Hoseok uyandığı an her şey normaldi. Ateşi falan yoktu. Üzerindeki battaniyeyi çektiği an geri kapattı.

Yoongi de yavaş yavaş doğruldu. Hoseok burnundan sinirle soluyarak ona döndü. "Sen gerçekten y-yaptın mı bunu? İnanamıyorum ya gerçekten. Bir de uyurken mi dokundun bana?! İstemiyorum dedim bunun nesini anlamadın?! Neden yapıyorsun bunu bana ya? Yeter artık resmen taciz bu!"

Yoongi uykulu sesle kaşlarını çattı "Ne diyorsun sen ya? Niye bağırıyorsun sabah sabah?"

"Tabi ya senin umurunda deyil değil mi? Min Yoongi senden gerçekten nefret ediyorum!" Hoseok yataktan kalkmaya çalıştığında Yoongi kolundan tuttu sertçe.

"Sen ne dediyinin farkında mısın ne dokunması ne tacizi saçmalama." Hoseok kaşlarını çatıp kolunu çekmeye çalıştı. "Gece bana dokundun değil mi? Hem de istemiyorum demiştim o kadar!"

Yoonginin çenesi kasılınca kolundan tutup kendine çekti. "Benimle doğru konuş. Saçmalamayı da kes yok öyle bir şey."

"Ne? Nasıl yani? o-o zaman ben neden çıplağım?" Yoongi Hoseokun yüzüne yaklaştı "Çünkü dün ateşlendin ben de sana banyo yaptım. Bak ateşin geçmiş işte." Hoseokun dudakları 'o' şeklini alırken yutkundu.

"Gerçekten mi?" Yoongi oflayarak kafasını salladı. "Neden çıplağım peki?" Yoongi gözlerini açıp sert bir şekilde Hoseoka baktı. "Sen benim sınavım mısın? Ne yapayim gece gece üşendim işte."

Hoseok battaniyeyi iyice üzerine geçirip dudaklarını ısırdı. "Şey rahatsız ettiysem özür dilerim."

Yoongi Hoseoka bakıp güldü. Kendisinden daha fazla bipolardı. Onun bu kıpkırmızı utangaç hali çok hoşuna gitmişti. Elini çenesinin altına koyup yaklaştı ve dudaklarını birleştirdi uzun bir süre.

Ayrıldığında Hoseok ona şaşkın şaşkın bakıyordu. Gülüp "Dün gecenin karşılığı." Göz kırpıp yataktan kalkıp lavaboya girdi.

Hoseok arkasından bakarken tebessüm etti. Kıyafetlerini alıp giydi ve saçlarını düzeltti. Kendisini suçlu hissetmişti. Dinlemeden suçlamıştı onu ama bir taraftan haklıydı da.

Yoongi lavabodan çıkınca mahçup bir şekilde kafasını eğdi. "Şey Bay Min özür dilerim ben..sizi suçladığım için yani..teşekkür ederim."

Yoongi kafasını salladı. Yanına adımlayıp kulağına yaklaştı "Hala seni affetmedim Hoseok. Benden izinsiz Jiminle buluşmanın hesabını vereceksin." Hoseok boş boş yüzüne baktı.

Hayal kırıklığıyla yine. Yoongi gülüp odadan çıktı. Hoseok ta peşinden çıktı. Arkasından gidip "Şey Bay Min ben ne zaman çalışmaya başlacağım?" Yoongi onu süzüp kaşlarını çattı.

"Hiç bir zaman." Hoseokun kaşları şaşkınlıkla çatıldı "Nasıl?" Yoongi düşündü. "Yani bu günden ola bilir." Hoseok kafasını salladı.

Hemen mutfağa gitmişti. Kimseyle konuşmuyordu. Tabakları hazırlamakta kızlara yardım etmişti. Kızlar servis yaparken Hoseok ta diğer kızlarla masaya oturmuş kahvaltılarını yapmışlardı.

sei più bella delle rose - YOONSEOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin