9

4.3K 385 141
                                        

''Bebeğim hangi mağazaya girmek istersin?''diye sordu Seokjin, elini tuttuğu nişanlısına.

''Jimin misafirimiz, onun istediği şeyler yapalım ki sıkılmasın.''

Sarışın genç, duyduğu cümlelerden sonra utanıp ellerini kaldırdı ve 'Hayır' anlamında salladı.

''Beni düşünmeyin lütfen! Ben size eşlik ederim.''

Jungkook onun bu halini tatlı bulurken, maskesine güvenerek yarım ağız sırıttı. Alışverişe gitme fikrini o ortaya atmıştı. Çünkü Jimin'in kafasını dağıtmak ve onu bir nebze olsun mutlu etmek istiyordu. Neden istediğini sormayın.

''Oyun alanına gitmeye ne dersiniz? Bence en çok orada eğleniriz.''

Taehyung:''Ben de oyun alanına gitmek istiyorum. Sağol Kook.''dedikten sonra hep birlikte yetişkinler için özel yapılan oyun alanına doğru ilerlemeye başladılar.

Yalan yoktu, sarışın genç oldukça heyecanlıydı. Ne yapsın? İlk defa arkadaşlarıyla birlikte vakit geçiriyordu.

Işıklı ve oldukça renkli görünen yere vardıklarında, içeriye geçtiler. Jimin merakla etrafa bakınırken, mor karta para yükleyen insanları gördü.

''Şey...Biz de para yüklemeyecek miyiz?''diye sordu kısık çıkan sesiyle. Onu duyan esmer genç elini cüzdanına attı ve oyun alanın kartını çıkarttı.

''Biz direkt yıllık paket alıyoruz. Bu yüzden gerek yok.''

''Anladım.''

Bilmiyordu. Acemiydi. Baskıcı ailesi yüzünden bu zamana kadar arkadaş edinememişti. Ailesi, daha doğrusu babası yüzünden dört duvar arasında, sevgisizce büyümüştü.

Arkadaşı olmayınca ne yapacaktı buralarda? Tek başına alışveriş merkezine gelmezdi bile. İhtiyaçlarını annesiyle birlikte almaya gelirlerdi.

''Jimin, daldın sanırım.''

Duyduğu naif sesle kendine gelen sarışın başını olumlu anlamda salladı ve geldikleri yere bakınmaya başladı.

''Baskette iyi misin Jimin? Ona göre bebeğimi satıp seninle takım olacağım.'' diye heyecanla konuştu Taehyung.

''Ah, yani çok kötü sayılmam. Ama oynamayalı bayağı oldu.''

''Jimin benim.''

Söylediği cümle ile herkesin bakışları Jungkook'u bulmuştu. Ne dediğini fark eden Jungkook, elini ensesine atıp kaşırken konuşmaya devam etti.

''Yani nişanlını satma. Jimin benim arkadaşım, hemen sulanma.''

Sarışın genç, kızaran yanaklarını gizlediği için taktığı maskeye teşekkürlerini sunuyordu.

''Of tamam. Ben başlıyorum o zaman.''

Nişanlısından aldığı kartı gereken yere okuttuğunda, toplar ona doğru gelmeye başlamıştı. Süre gittikçe azalırken, kare gülümsemeli genç son topunu da attı.

''Aşkım bak bende gelişme var. Aynı performansı senden de bekliyorum.''

''Ben sana küstüm. Git Jimin'le takım ol sen. Bir yıla evleneceğiz bir de.''

''Yaa Seokjinniee~Şaka yapmıştım.''

''Tamam affettim. Sıra Jimin'de.''

Gözüne kadar gelen balıkçı şapkasını hafifçe geriye çeken sarışın, heyecanla oyuncağın yanına ilerledi. Jungkook'un verdiği kartı okuttuktan sonra basket atmaya başladı. Attıklarının çoğu sayı olduğu için Taehyung komik tepkiler verirken, Jungkook ise hayran bir şekilde baktı kendisinden oldukça kısa olan bedene.

Player|Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin