15

3.5K 383 192
                                    

Boyle konusmayi sevmiyorum ama ben bolumleri sizin icin ikinci kez yaziyorum ama siz pek fazla yorum yapmiyorsunuzzz

Yorumlarinizi okumayi seviyorum ayrica aramizda etkilesim oluyor

Lutfen birazcik daha yapinnn

...

Jungkook'un bu araba oraya çıkmaz demesinden sonra eve gidip bir tur araba değiştirmişlerdi. Şimdiyse dağın tepesindelerdi.

Güney Kore ayakları altındaydı resmen. Şehrin ışıkları mükemmel duruyor, tepede yıldızlar parlıyordu. Manzara çok güzeldi kısaca.

"Beni buraya yeni getirdiğin için sana kızacağım." dedi Jimin parlayan gözlerle etrafa bakınırken.

"Buraya sadece bir gün geliyorum."

Duyduğu cevaptan sonra arabanın bagajından bir şeyler çıkartan gence çevirdi bakışlarını.

"Neden ki? Elimde olsa burada yatıp kalkarım. Kusura bakma ama buraya tek bir gün gelmek büyük salaklık. "

Jungkook sessiz kalınca bir şey demeyip önüne döndü Jimin. Kumral genç ise elindeki örtü ve minderleri her zaman oturduğu yere güzelce yerleştirdi. Sonra: "Hadi gel." diye seslendi aşık olduğu adama.

"Geldimm."

Sarışın olan kendisi için ayarlanan yere yerleştikten sonra bakışlarını önündeki manzaraya çevirdi tekrar.

"Saat 12'yi geçmiş. Bugün eylünün ilk günü artık."

"Cidden mi? Zaman ne kadar da hızlı geçiyor. Kafama top yediğim gün daha dün gibi." dedikten sonra kıkırdadı. Jungkook da ona eşlik etti.

"İyi ki o gün hata yapıp sayı alamamışım. Yoksa seninle tanışamayacaktım. Hayatımın bir parçasısın Jimin. Sensiz bir an bile düşünemiyorum."

Kumral gencin bu sözleri Jimin'in yanaklarının kızarmasına sebep olurken kafasını yere eğdi.

"Sen benim için çok değerlisin Jungkook. Hayatım sen ve gidecek olduğum işimden ibaret." diye itirafta bulundu.

"Sen de benim için çok değerlisin. Hayatımda değer verdiğim pek insan yok. Ama sen en üst sıralarda yer alıyorsun. Aslına bakarsak-"

Devamını getirmeden önce derin bir nefes aldı Jungkook.

"-senin yerin çok ayrı."

Jimin başını yana çevirip kendisiyle flört etmeye çalışan gence baktı. Yüzünde hoş bir tebessüm vardı.

"Buraya senin dışında kimse gelmedi çünkü burası benim hassas noktam. Kimsenin bilmesini istemediğim, göstermekten korktuğum yanım."

Jungkook'un bir anda böyle, üzgün bir şekilde konuşmaya başlaması sarışının yüzündeki tebessümün solmasına sebep oldu.

"Bugün benim doğum günüm."

Jimin merakla yanındaki bedene bakıyordu. Ses tonu bu cümlenin devamı var diyordu çünkü.

Derin bir nefes aldı Jungkook, nefesini tuttu Jimin...

"A-aynı zamanda anne ve babamın ölüm günü."

İşte bu, Jimin'in beklemediği bir devamdı. Gözleri dolmaya başlarken işlevini yitiren beyni ile ne yapması gerektiğini düşünmeye çalışıyordu.

"Jungkook ben-"

"Bunu senin dışında kimseye söylemedim Jimin."

Dokunsak ağlayacak olan sarışın, hızla Jungkook'un ellerini kavradı kendi elleriyle. Ona destek olmak istiyordu. Yanında olduğunu bilsin, bir nebze olsun rahatlasın istiyordu.

Player|Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin