13

3.8K 357 124
                                    

Jimin, uykusunun en tatlı yerinde, çalan kapısı yüzünden uyanmak zorunda kalmıştı.

Sabahın köründe kim gelmişti?!

''Jimin, uyandın mı?''

Duyduğu ilahi sesle hızla yattığı yatakta doğruldu ve gözlerini ovuşturmaya başladı. Ayılıp Jungkook'un yanına gitmeliydi. Geri uyursa kendisini asla affetmezdi. Böyle güzel bir şans kaçırılır mıydı?

''U-uyandım!''

''Spor salonunda seni bekliyorum. Yerini biliyorsun, değil mi?''

Bir düşündü. Hayır, bilmiyordu. Evde sadece belirli yerlerde takılırdı. Merak etse de etrafı gezip, Jungkook'u rahatsız etmek istemiyordu.

''Hayır bilmiyorum, iki dakika bekler misin? Yüzümü yıkayıp geliyorum!''

''Tamamdır, bekliyorum.''

Sarışın genç hızla ayağa kalkıp odanın içerisindeki banyoya ilerledi. Yüzünü yıkayıp dişlerini fırçaladı. Sonra da saçını tatlı bir şekilde at kuyruğu yaptı. Ardından üzerine salaş kıyafetler geçirip odadan çıktı.

''Bir an hiç gelmeyeceksin sandım.''

''Üzerimi de değiştirmem gerekiyordu.''

''Niye? Ördekli pijamaların oldukça güzeldi.''Dedi Jungkook, spor salonuna doğru ilerlerken.

''Sen...nereden biliyorsun?''

''Uyurken sürekli üzerini açıyorsun. Ben de şu içmeye kalktığımda seni kontrol ediyorum. Haliyle pijamalarını görmek zorunda kaldım.''

Bu Jimin için oldukça utanç vericiydi.

''Ben...teşekkür ederim. Ama lütfen pijamalarımdan bahsetmeyelim.''

Jungkook ortama sarışını kendisine hayran bırakacak bir kıkırtı saldı. Jimin hayran hayran önündeki bedeni takip ederken spor salonuna vardılar.

''Voleybol oynamayı sever misin?''diye sordu kumral genç, salona hayranlıkla bakan bedene.

''Ne?''

''Voleybol diyorum, oynamayı sever misin?''diye tekrarladı sorusunu.

''Hep oynamak istemişimdir fakat arkadaşım olmadığı için...''

''O zaman birlikte oynayabiliriz.''

''Saçmalama lütfen, sen maçlarına çalış. Ben top toplayıcı, su ve havlu getirici olabilirim.''

Jungkook başını olumsuz anlamda salladıktan sonra eline seleden bir top aldı ve sarışının yanına ilerledi.

''Beni kıracak mısın?''

''Hayır ama gere-''

''O zaman hadi oynayalım.''

''Peki...''

...

Yaklaşık olarak iki saat sonra yorulan ikili, kahvaltı yapmak adına aşağı kata inme kararı aldılar.

''Ne yapayım Jungkook? Canın ne yemek istiyor?''

''Krep yapabilir misin? Çikolatayla güzel olur.''

''Sporcu değil misin sen? Ne çikolatası sabah sabah?''

''Arada kaçamak yapabilirim.''

''Tabii, haklısın. Sen takıl, kahvaltı yarım saate hazır olur.''dedikten sonra kollarını sıvayıp gerekli olan malzemeleri ayarlamaya başladı.

''Ben de yardım edeyim.''

Jimin, derin bir nefes verdikten sonra: ''İşimi yapmama engel olma. Kendimi kötü hissediyorum çünkü bundan para alıyorum.''diye mırıldandı.

Player|Jikook|✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin