Jungkook, antremandan çıktıktan sonra arabasına atlayıp eve doğru sürmeye başladı.
Bugün biricik sevgilisi çalışmıyordu bu yüzden birlikte güzel vakitler geçirmeyi planlıyorlardı.
Eli boş gitmek istemediği için her zaman geldikleri marketin önünde durdu ve içeriye girdikten sonra Jimin'in en sevdiği abur cubur ve içecekleri aldı. Evle ilgili birkaç ihtiyacı da market arabasına attıktan sonra hepsini alıp tekrar eve doğru yola koyuldu.
Eve vardığında anahtarla kapıyı açtı ve eve girer girmez etrafına bakındı. Sevgilisi ortalıkta görünmüyordu.
"Bebeğim?" diye seslendi evin içerisinde. Jimin duyduğu sesle telaşlanırken "Tuvaletteyim!" diyerek karşılık verdi.
Kumral genç elindekileri mutfaktaki adanın üzerine bıraktıktan sonra sesin geldiği yere doğru ilerlemeye başladı. İçeriden herhangi bir ses gelmediği için telaşlanırken konuşmaya başladı.
"Güzelim bir sorun yok, değil mi?"
"Y-yok!"
"Sesin öyle demiyor. İçeriye geliyorum Jimin."
"Gelme lüt-"
Jungkook beklemeden kapıyı açtı ve gördüğü manzrayla şok oldu. Çoğu yerde kan lekesi vardı.
Hızla sevgilisinin yanına ilerleyen beden korkuyla sarışın bedeni süzmeye başladı.
"Jimin n'oldu?!"
"Ciddi bir şey y-yok."
"Ne demek ciddi bir şey yok? Neren kanıyor güzelim?"
"Şey...Elim ve dirseklerim."
Jungkook hızla aşık olduğu genci kucakladı ve salona götürdü. Ardından spor salonunda bulunun ilk yardım kutusunu alıp tekrar yanına döndü.
"Nasıl oldu bebeğim?"
Bir yandan soru soruyor bir yandan da pansuman yapacağı malzemeleri ayarlıyordu.
"Yemek hazırlarken dalgınlığıma geldi elimi kestim. Temizlemek, pansuman için lavaboya gideyim derken o anki aceleyle düştüm. Dolabın köşesine çarptım dizimi."
Suçlu bir çocuk edasıyla mızmızlandı Jimin. Dudakları büzük gözleri hafif doluydu. Kısacası mükemmeldi.
"Ah be meleğim, dikkat etsene kendine. Ben gelmesey-neyse uzat bakalım elini." dedikten sonra kesiği temizleyip bant yapıştırdı.
"Bu biraz acıtabilir."
Uyarısını yaptıktan sonra ilaç dökülü olan pamuğu yarılmış olan dize değdirdi. Jimin'in ağzından ufak bir inleme kaçarken Jungkook derin bir nefes aldı.
"Jungkook-ah çok acıyor~" diye mırıldandı.
"Son kez temizleyeceğim, sabret."
Jimin istemsizce ağzından bir kez daha inleme kaçırdığında yutkundu kumral genç. Bunu fark eden Jimin, kısa süreliğine sırıttı ve pamuğun her temasında bilerek inledi.
"Ah!"
"Bi-bitti."
Dudakları arasından titrek bir nefes vererek kendini sevgilisinin yanına-koltuğa-attı Jungkook.
Az önce gördükleriyle gaza gelen sarışın, yüzüne yaramaz bir tebessüm yerleştirip sevgilisinin kucağına oturdu.
"Sana teşekkür öpücüğü vermek istiyorum Jungkookie~"
"Hmm. Ver bakalım bebeğim."
Jimin yavaş yavaş başını yaklaştırdı ardından dolgun dudaklarını ince dudaklara sürttü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Player|Jikook|✔
FanfictionGüney Kore milli takımının ve Hyundai Skywalkers'ın gözde oyuncusu Jeon Jungkook ve onun biricik hayranı Park Jimin... •Semekook •Ukemin