Player|Jikook|✔

18

Yorumlar cok az :(

Bu yuzden wattpad e girip bölüm atma istedigim azaliyor

Sınır koymak istemiyorum sadece kitap hakkındaki düşünce ve tepkilerinizi merak ediyorumm

Neyse iyi okumalar

...

''Başka bir yere başvuru yapacak mısın?''diye merakla sordu Jungkook. Gergin geçen yemeğin sonunda güzel bir uyku çekmişlerdi. Ertesi gün ise Jimin, çalışmak istediği kurumlara başvuru yapmıştı.

''Hayır, bu kadar yeterli. Uzak yerlere gitmek istemiyorum.''diye mırıldandı bilgisayarın ekranını kapatırken.

''Ne zaman belli olurlar?''

''Ben de bilmiyorum. Ama çok uzun süreceğini de sanmıyorum. Kendimi övmek istemiyorum ama CV'm oldukça iyi. Beni kapmak isteyeceklerdir.''

''Haklısınız Jimin Bey. Acaba... birlikte bir şeyler mi yapsak?''diye sordu başını yere eğerken. Tek eli ensesindeydi.

Geçen gün öpüşmüş, birbirlerine olan aşklarını dile getirmişlerdi. Fakat o gün, o günde kalmıştı. İkisi de böyle olsun istemiyor ama adım da atmıyorlardı.

''Olabilir. Ne yapalım istersin?''

''Havuz! Evde kapalı havuz var. Eğer sen de ister-''

''Gerçekten havuz mu var?! Girmeyi çok isterim. Daha önce hiç girmedim.''

''Süper o zaman! Hadi gel, sana olur mu bilmiyorum ama en küçük mayomu vereyim. Olmadı sipariş ederiz.'' dedikten sonra birlikte üst kata çıkıp mayolarını giydiler.

Ardından havuzun bulunduğu odaya geçtiler. Jimin, gizleyemediği heyecanı ile etrafa bakınıyordu.

''Yüzme biliyor musun?''

''Biliyorum ama bilmiyorum.''

''O nasıl oluyor?''diye gülümseyerek sordu kumral genç. Üzerinde kırmızı bir mayo ve düz beyaz tişört vardı. Jimin hâlâ o beyazlığın altındaki değerli hazineleri görememişti...

''Düşsem ölmem ama yüzemem. Öyle garip bir şey. Çırpınmak yüzme sayılıyor mu?''diye masumca sordu.

''Senin için sayılsın. Sen bekle burada ben şuradan havlu alıp geliyorum.''dedi bir köşede duran dolapları göstererek.

''Tamam...''

Jimin, uslu bir çocuk gibi Jungkook'u beklerken, titreyen telefonuyla bakışlarını ekrana çevirdi.

Başvurusu kabul olmuştu.

Hem de en çok gitmek istediği yere.

Gözleri kocaman açılırken elindeki telefona tekrar tekrar baktı. Doğru mu görüyordu yoksa rüyada mıydı?

Her şeyin gerçek olduğunu fark ettiği an, hiçbir şey düşünmeden kendisine doğru gelen bedene doğru koşmaya başladı. Diğer yandan da: ''Başvurun kabul olmuş!''diye bağırıyordu.

''Jimin yerler kaygan dikkat e-''

Kumral genç daha sözünü bitiremeden üzerine düşen bedenle neye uğradığını şaşırdı. Kendisi yerde boylu boyunca uzanıyor, sarışın olansa kucağında(?) hafif yatar bir şekilde oturuyordu.

''Tanrım! Jungkook iyi misin? Ben çok özür dilerim! Heyecanlanınca ne yapacağımı bilemedim!''

Jungkook hafifçe doğrulurken, endişeli biçimde konuşan genci gülümseyerek dinliyordu. Nihayet göz göze geldikleri zaman, Jimin susma kararı aldı.