Player|Jikook|✔

19

Aralarındaki cinsel yakınlaşmanın ardından birkaç gün geçmişti. Söz verildiği gibi ikisi de o günü unutmuştu.

Hayır, unutmuş gibi davranıyorlardı.

''Böyle de bir garip oldu. Nedense tam tersi olması gerekiyormuş gibi.''dedi Jungkook, kapıdaki bedeni yolcu ederken. Bugün Jimin'in ilk iş günüydü.

''Neden ki?''

''Boşver. Seni bırakmamam konusunda emin misin?''

''Eveet! Hadi ben gidiyorum.''

Jungkook yüzüne hoş bir gülümseme yerleştirip öne doğru bir adım attı ve aşık olduğu bedene yaklaştı.

Aralarındaki mesafe azalırken sarışın genç kalbinin harekete geçtiğini hissediyordu. Uzun olan, ellerini ince bele sarıp kendine çekti onu. Bunu yaparken bir an bile olsun gözlerini ayırmamıştı aşık olduğu gencin gözlerinden.

''İyi şanslar öpücüğü vermek istiyorum sana, izniniz var mı Jimin Bey?''

Jimin, cevap vermek yerine başını olumlu anlamda salladı. Tekrar bu şekilde yakınlaşıyor olmaları ikisinin de heyecanlanmasını sağlıyordu.

Kumral genç, yavaşça aşık olduğu yüze doğru eğildi ve yanağına tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. Bununla yetinmek istemiyordu fakat şimdilik bu kadarla yetinmek zorundaydı.

''Umarım günün güzel geçer.''

''Teşekkürler. Sen de antrenmana falan gidecek olursan haber ver bana.''

''Veririm, merak etme.''

''Merak ettiğimden değil canım, eve gelince kapıda kalmayayım diye...''

''Peki, öyle olsun bakalım.''

Jungkook geri çekilmeden önce, sarışın gencin diğer yanağından da ufak bir öpücük çaldı.

''Görüşürüz.''

''Görüşürüz Kook.''

Uzun olan sevdiği adamı yolcu edip kapıyı kapattıktan sonra mutlulukla dans etmeye başladı.

''Bana Kook dedi...''

Aptal bir aşıktı.

...

Jimin yeni iş yerinin bahçesine ilk adımını attığında titrek bir nefes aldı. O kadar heyecanlıydı ki...

''Sakin ol Jimin, alt üstü ilk iş günün! Tanrım ilk iş günüm!''

Bir yandan çalışacağı renkli binaya yürüyor diğer yandan da kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.

Cam kapıdan içeriye girdiğinde, yine renkli ve geniş bir alanla karşılaştı. Resepsiyona benzeyen bir kısım gördüğünde oraya doğru ilerledi.

''Merhaba ben Park Jimin.''

''Hoş geldiniz Jimin Bey. Biz de sizi bekliyorduk. Buyrun, odanıza geçelim.''

''O-odam mı?''

''Evet, Bayan Min sizin için özel olarak hazırlattı. Boş zamanlarınızda ve evrak işlerinizde bir odaya ihtiyacınız olur diye düşündük.''

''Ben...çok teşekkür ederim. Çok düşüncelisiniz.''dedi önünde ilerleyen sekreteri takip ederken.

Üzerinde gökkuşağı olan ve yan kısmında özenle Park Jimin yazan bir kapının önüne vardılar. Sekreter kız kapıyı açarken:"Çok büyük değil, kusura bakmayın. Bayan Min burayı inşaat ettirirken herkesin odasının küçük, çocukların kullanacağı alanların büyük olmasını istemiş. Kendi odası da burayla aynı boyutta.''