pugile /minsung

1

Lee minho. Herkesin hayranı olduğu 1 numarali boksördü. Ve bilirsiniz her boksörün bir doktoru olmalıydı ama Minho'nun doktoru onun akşam önemli bir ringe çıkması gerektiğini bildiği halde bırakmıştı. Aslında minho açısından bir problem yoktu o doktorsuz da çıkardı o gece olucak maça. Sonuçta doktoru değil o dövüşücekti değil mi? Yani yaralanıcak kişide oydu o yüzden çok takılmıyordu bu konuya. Minho'da böyleydi işte insanları ve onların yaptıklarını pek önemsemezdi.

Bu yüzden birçok kişi minhoyu "egolu,ünlü olduğu için kendini beğenmiş." ve bunlar gibi daha birçok söylemde bulunuyordu. Aslında kimse minhoyu ring dışında tanımıyordu. O gece ringe çıkar dövüşür, kameralara gülümser ve bir iki şey söyleyip geceyi kapatırdı ama ring dışı ne yapıyordu?

Minho gayet sosyal ve samimi biriydi özünde. Hayvanları çok sever ve hep onlarla ilgilenirdi hatta üç kedisi vardı. Arkadaşları ile vakit geçirmeyi onlarla oyun oynamayıda seviyordu. Tamam arada söyleneni önemsemeyen kafasına göre hareket eden birisi oluyordu ama bunu herkes yapardı değil mi? Koçu minho'nun bu davranışını pek sevmiyordu onu her seferinde uyarıyordu. Ama bu minhoydu "tamam." Der geçerdi ve tekrar aynısını yapardı.

Bugünde önemli bir ringe çıkması gerekiyordu ama maça çıkıp çıkamayacağı tamamen doktora bağlıydı. Eski doktoru onu bırakıp gittiği için şuan doktoru yoktu.

"Mark sana o maça çıkacağımı söyledim. Ne diye hala konuşuyorsun?"

"Hayır Minho bende sana doktorsuz o ringe ayak basamayacağını söyledim."

"Saçmalıyorsun dövüşücek olan benim doktor değil ayrıca koskoca kore'de doktor mu kalmadı? Neden ringe çıkmam için bana özel olan bi doktora ihticayım var?"

"Minho kaç yıldır boksörsün ve hala sana özel bir doktor olmadan ringe çıkamayacağını anlayamadın mı? Sence herhangi bir doktora götürme gibi bi şansımız olsa o kadar para harcar mıyız? Kurallar böyle."

"Kuralları sikeyim! Ne kadar önemli bir maç olacağının kimse farkında değil mi? Neden şuan beni doktorsuz çıkarmanın bir yolunu arayacağına gelmiş bana kurallardan bahsediyorsun?"

Minho gittikçe sinirleniyordu. Kim olsa sinirlenirdi kaç yıldır boksla uğraşıyordu ve şuan diğer maçlara nazaran bu maçı önemliydi, bunu o ve diğer herkes biliyordu ama kimsenin bir şey yaptığı yoktu. Markla kavga etmemek için odadan çıkmıştı. Telefonunu eline alıp listeden aradığı kişiyi bulup kulağına götürmüştü.

"Alo, minho?"

"Ah selam chan..nasılsın?"

"İyiyimde sen iyi değil gibisin bir şey mi oldu? sesin kötü geliyor."

Chan'ı aramıştı minho. Chandan bir şey saklamazdı daha doğrusu saklayamazdı. Küçüklükten beridir tanışıyorlardı. Minhoya ne zaman bir şey olsa chan hemen anlardı, küçükkende böyleydi chan hemen anlar ve yardım ederdi. Ne zaman bir derdi olsa chanı arar saatlerce konuşur ve bir çözüm bulurlardı. O yüzden şuan ki sorunada bir çözüm bulabileceklerini düşünüp aramıştı chanı.

"Chan doktorum olmadan neden maça çıkamam? Sence de çok saçma değil mi? yani anlayamıyorum sanki doktor benim yerime dövüşücek."

"Doktor mu? Senin zaten doktorun yok mu neden maça çıkamayasın?"

"Yok işte. Artık çalışmayacağını söyledi ve gitti şimdi de mark başımda söylenip duruyor doktorun olmalı diye. Şimdi sinirden önüme geçeni yumruklayacağım."

"Tamam sakin ol hallederiz. Nerdesin sen şimdi geliyim yanına konuşalım şu doktor meselesini."

"Dışardayım. Yürüyüşe çıkmıştım yakınlarda bi kafe vardır oraya gidince konum atarım gelirsin."